Cumhuriyet Namus ve Erdemdir
Cumhuriyet Bayramının 96.yılını MEF Eğitim kurumları coşku ile kutladı.
Dr. İbrahim Arıkan 'ın açtığı yolda; aklı ve bilimi rehber edinen kimliği ile bu yılda Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında, dinamik bir şekilde hazırlanan eğitimciler ve idari kadro bugüne özel onur konuğu olarak, 26.Genelkurmay Başkanı Sn.Ilker Başbuğ'u konuk ettiler.
MEF okulları Ulus kampusunda anaokulundan başlayarak öğrenci, veli ve tüm eğitimci kadro oldukça coşkulu bir kalabalık oluşturdu.
"CUMHURIYETE GIDEN YOL" konu başlıklı tören bahçede bando takımının gösterisi sonrası, çelenk töreni, saygı duruşu hep birlikte, İstiklâl Marşı ve ikinci bölümde anaokulu öğrencilerinden oluşan koronun şarkılarından sonra "ATATÜRK VE CUMHURİYET " başlığı ile 26.Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ konuşma yaptı.
" Cumhuriyetimizin 96.yılı, hepimize kutlu olsun!" sözleri ile başlayan Başbuğ sözlerine şöyle devam etti:
"Bugün gerçekten benim içinde hem farklı hem anlamlı bir gün. Çünkü 96.yılımızda, bir noktada geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerle yani anaokulundan, ilköğretim, lise ve de üniversiteye giden öğrencilerimiz ile bir arada olmak çok önemli ve ayrıcalıklı.
Şuna inanıyorum ki ve inancım, güvencim çok güçlü. Geçtiğimiz hafta iki üniversite ziyaret ettim, orada ki durum geleceğe dair umutlarımı giderek arttırmıştır.
Gelecek nesil buradan geçiyor.
Geleceğe bakıp ümitsiz olmak, Mustafa Kemal'i hiç anlamamış olmaktır. "
HER HAKKIN BIR SORUMLUGU VAR"Şimdi farklı yaş grupları olmasına rağmen Atatürk ve Cumhuriyeti anlatabilmek ve en başından anlatabilmek kolay değil.
Haklar verildi ama her hakkın da bir sorumluğu var. Önce hakkınıza sahip çıkacaksınız.
Şimdi bakıyorum gençler hemen iki yılda hem de en iyi paraları kazanmak istiyorlar. Biraz zaman koyacaksınız yaptığınız işe.
Biraz önce anlattım, Mustafa Kemal henüz askeri okulda karar vermiştir, Kurtuluş savaşına ve zamanı geldiğinde rejim Cumhuriyet olacaktır, demiştir. Ve demesi de, çok öncedir. "
CUMHURİYET NAMUS VE ERDEM DEMEKTIR
" Denizli'ye gittiğimde bir tarihe şahit oldum. Konakladığımız mekanın duvarında Atatürk 'un oraya geldiği, bir kaç misafiri için yemek organizasyonu yaptığını ama burası çok önemli. O yemek faturasını bedelini gösterir belge ile Çankaya ya gönderilmesini ve kendisinin ödeyeceğini belirtmiştir.
Trabzon’a gelir ve valiyi çağırır, yıl 1937.
Vasiyetini yatıracaktır. Omuzlarımda büyük yük var, der.
Benim bir kılıcım var, der ki o kılıç da rahmetli babasından kalmıştır.
Mal, mülk bana yük. Her şeyi Türk milletine bırakmak istiyorum, der.
Vali tedirgin ve rahatsız, İsmet Paşa ya danışır.
' Ne istemiş ise o şekilde yapılması uygundur ' der.
Şimdi sorarım sizlere, hanginiz böyle bir konumda olsanız. Ne yapardınız?
Mustafa Kemal olağan üstü bir karakterdir.
Dolayısı ile sözü uzatmak istemiyorum.
Cumhuriyet niçin olmuştur. Çünkü Mustafa Kemal, Cumhuriyeti namus ve erdem üzerine yerleştirmiştir.
Dolayısı ile namus ve erdem sağlam olursa işimiz zaten kolay.
Kendisinin yazmış olduğu Medeniyet kitabı var.
Orada der ki: "Herkes kendi için değil herkes herkes için çalışmalı."
Dürüst, erdemli, namuslu ve sadece kendisini düşünmeyen üreten bir toplumun saygınlığı ne olur?
Kazancı ne olur?"
Daha sonra farklı sınıflardan öğrencilerin folklor, şiir, ve dans ile hazırlanmış koreografi gösterisi sonrası, yönetim pasta kesti.
Ardından 26.Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, katılımcılara kitaplarını imzaladı.
Ve oldukça uzun kuyruk oluştu.
Haber: Emel Seçen
FACEBOOK YORUMLAR