Çocuklarda takıntı artışı
08 Temmuz 2021 - 20:23
Halk arasında ‘takıntı’ olarak adlandırılan Obsesif Kompulsif Bozukluk çocukluk çağından itibaren her yaşta görülebilen önemli bir psikiyatrik hastalık. Uzmanlar, son bir buçuk yıldır koronavirüs pandemisi nedeniyle obsesif temizlik davranışlarının, çocuklarda en sık görülen obsesyonlardan biri haline geldiğini söylediler.
Kişinin istemediği halde aklına takılan, doğru ve mantıklı olmadığını bilse de aklından uzaklaştıramadığı rahatsız edici düşüncelere ‘obsesyon’ deniliyor. Obsesyonlar kişide genellikle kaygı ve korku oluştururken; bu kaygı ve korkuyu gidermek amacıyla yapılan, tekrarlayıcı bazı davranış ve düşünceler ise ‘kompulsiyon’ olarak adlandırılıyor.
Koronavirüs salgının tüm dünyada etkili olmasıyla beraber çocuklardaki takıntı seviyesinin arttığını ifade eden uzmunlar, “Yaşadığımız pandemi sürecinin, dünya çapında yapılmış bazı çalışmalarda çocuk ve ergenlerde OKB belirtilerinin artmasında risk oluşturduğu gösterilmektedir. Bu zorlu süreçte aileler bazı önlemlerle çocuklarına destek olabilirler” dediler.
Psikiyatri uzmanları bu zorlu süreçte anne ve babaların bazı davranış kurallarına dikkat ederek çocuklarına destek olabileceklerini belirttiler. Ancak, çocuklara sık sık ellerini yıkama, dezenfektanla temizleme, ateş ölçme gibi önerilerde bulunulmamaları konusunda uyardılar. Bilimsel olarak ellerin yaklaşık 20 saniye yıkanmasına dikkat etmelerinin yeterli olacağını ifade ettiler.
Çocukların tekrarlayıcı şekilde sorduğu ‘Ellerim temiz, değil mi? Hastalanmam, değil mi? Virüs olan yerlere dokunmadım, değil mi? gibi sorularına sadece bir kez cevap vererek kaygı ve obsesif düşüncelerini pekiştirmekten kaçınılması gerekiyor.
Çocuğun yaşına uygun bir şekilde somut olarak hastalıkla ilgili bilgi verilmelidir. Çocukların bu süreci doğru bir şekilde öğrenmesi, sorularının açık ve net bir şekilde somutlaştırılarak cevaplanması kaygılarını önemli ölçüde azaltacaktır.
Küçük yaştaki çocuklarda özellikle el yıkama, sosyal mesafenin önemi, maske takma ve sokağa çıkma yasağı gibi konular oyunlaştırılarak, hikayeleştirilerek anlatılabilir. Bu dönemde de koronavirüs ile ilgili basın yayın organlarındaki haberleri sürekli takip etmek ve evde tartışmak doğru bir yaklaşım olmayacaktır.
OKB tespit edilen çocukların tedavisinin, çocuğun yaşına göre değişebildiğini belirten Psikiyatri uzmanları, Küçük çocuklarda oyun terapisi, destekleyici terapiler, ailelerle işbirlikçi tutum işe yararken; daha büyük çocuklarda OKB’de özellikle obsesif düşüncelerin ve kompulsiyon davranışlarının giderilmesi için ilaç kullanma gerekliliğinin ortaya çıkabildiğini, çocukluk döneminde OKB’de bir taraftan kullanımları son derece güvenli ve kontrollü olan ilaçlar seçilerek tedavi edilirken, diğer taraftan da çocuğun yaşına uygun terapi yönteminin yapılmasının en etkin tedavi seçeneği olduğunu vurguladılar.
Kişinin istemediği halde aklına takılan, doğru ve mantıklı olmadığını bilse de aklından uzaklaştıramadığı rahatsız edici düşüncelere ‘obsesyon’ deniliyor. Obsesyonlar kişide genellikle kaygı ve korku oluştururken; bu kaygı ve korkuyu gidermek amacıyla yapılan, tekrarlayıcı bazı davranış ve düşünceler ise ‘kompulsiyon’ olarak adlandırılıyor.
Koronavirüs salgının tüm dünyada etkili olmasıyla beraber çocuklardaki takıntı seviyesinin arttığını ifade eden uzmunlar, “Yaşadığımız pandemi sürecinin, dünya çapında yapılmış bazı çalışmalarda çocuk ve ergenlerde OKB belirtilerinin artmasında risk oluşturduğu gösterilmektedir. Bu zorlu süreçte aileler bazı önlemlerle çocuklarına destek olabilirler” dediler.
Psikiyatri uzmanları bu zorlu süreçte anne ve babaların bazı davranış kurallarına dikkat ederek çocuklarına destek olabileceklerini belirttiler. Ancak, çocuklara sık sık ellerini yıkama, dezenfektanla temizleme, ateş ölçme gibi önerilerde bulunulmamaları konusunda uyardılar. Bilimsel olarak ellerin yaklaşık 20 saniye yıkanmasına dikkat etmelerinin yeterli olacağını ifade ettiler.
Çocukların tekrarlayıcı şekilde sorduğu ‘Ellerim temiz, değil mi? Hastalanmam, değil mi? Virüs olan yerlere dokunmadım, değil mi? gibi sorularına sadece bir kez cevap vererek kaygı ve obsesif düşüncelerini pekiştirmekten kaçınılması gerekiyor.
Çocuğun yaşına uygun bir şekilde somut olarak hastalıkla ilgili bilgi verilmelidir. Çocukların bu süreci doğru bir şekilde öğrenmesi, sorularının açık ve net bir şekilde somutlaştırılarak cevaplanması kaygılarını önemli ölçüde azaltacaktır.
Küçük yaştaki çocuklarda özellikle el yıkama, sosyal mesafenin önemi, maske takma ve sokağa çıkma yasağı gibi konular oyunlaştırılarak, hikayeleştirilerek anlatılabilir. Bu dönemde de koronavirüs ile ilgili basın yayın organlarındaki haberleri sürekli takip etmek ve evde tartışmak doğru bir yaklaşım olmayacaktır.
OKB tespit edilen çocukların tedavisinin, çocuğun yaşına göre değişebildiğini belirten Psikiyatri uzmanları, Küçük çocuklarda oyun terapisi, destekleyici terapiler, ailelerle işbirlikçi tutum işe yararken; daha büyük çocuklarda OKB’de özellikle obsesif düşüncelerin ve kompulsiyon davranışlarının giderilmesi için ilaç kullanma gerekliliğinin ortaya çıkabildiğini, çocukluk döneminde OKB’de bir taraftan kullanımları son derece güvenli ve kontrollü olan ilaçlar seçilerek tedavi edilirken, diğer taraftan da çocuğun yaşına uygun terapi yönteminin yapılmasının en etkin tedavi seçeneği olduğunu vurguladılar.
FACEBOOK YORUMLAR