CHP'li YÜCEER "Sırası gelmesine rağmen aşı olmayanlar için kısıtlama önlemleri alınabilir"
CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. Candan Yüceer, koronavirüs salgınına karşı aşı sırası gelmesine rağmen aşı olmayan 22 milyon kişiyi TBMM gündemine taşıdı. Dr. Yüceer, salgına karşı en büyük mücadele aracının aşı olduğuna dikkat çekerek “Salgın döneminde aşı olmak bireysel bir tercih değil toplumsal bir sorumluluktur, hatta zorunluluktur. Salgınla mücadelede aşılanma bir halk sağlığı problemi olarak ele alınmalıdır. Bu kapsamda sırası gelmesine rağmen aşı olmayanlar için bazı kısıtlama önlemleri alınabilir.”
08 Ağustos 2021 - 21:34
CHP PM Üyesi ve Tekirdağ Milletvekili Dr. Candan Yüceer, Koronavirüs salgını karşısında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 22 milyon kişinin aşı olmadığını açıklaması üzerine konuyu Meclis gündemi taşıdı. Dr. Yüceer, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya, aşı olmayan 22 milyon ile ilgili olarak herhangi bir yaptırım uygulanıp uygulanmayacağını sordu. Dr. Yüceer, Sağlık Bakanı Koca tarafından yanıtlanması istemiyle yazılı soru önergesi verdi.
“SALGIN DÖNEMİNDE AŞI REDDİ/KARŞITLIĞI PERÇİNLENDİ”
Aşı karşıtlığı, aşı tereddütü ya da aşı kararsızlığının son yıllarda hızla arttığına ve koronavirüs salgını döneminde pik yaptığına dikkat çeken Dr. Yüceer, “Dünya Sağlık Örgütü, 2019’da çözüme kavuşturmayı planladığı 10 küresel sağlık sorununun başında ‘aşı karşıtlığı’na yer vermiştir. Ülkemizde de aşılama ile ilgili çok olumlu deneyimler olmasına rağmen aşı karşıtlığı giderek artmaktadır. 2010’da çocuğuna aşı yaptırmayan ailelerin sayısı 183 iken bu sayı 2017 yılında 23 bine tırmanmıştır. Aşı reddi ya da karşıtlığı Koronavirüs salgını döneminde perçinlenmiştir. Öyle ki Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Nisan ayında yaptığı açıklamada sağlık çalışanlarının sadece yüzde 86’sının aşılandığını açıklamıştı. Yine Bakan Koca’nın açıklamasına göre, yaklaşık 22 milyon kişinin aşı olmadı, 2. Doz aşı olmayanların sayısı 17 milyon, çift doz aşı olup 3. Doz aşıya gitmeyenlerin sayısı ise yaklaşık 9 milyon” dedi.
“HÜKÜMET SALGINI YÖNETEMEDİĞİ GİBİ AŞILAMA SÜRECİNİ DE YÖNETEMİYOR”
Koronavirüs salgınına karşı insanlığın elindeki en büyük mücadele yönteminin aşı olduğunu vurgulayan Dr. Yüceer, “Ülkemizde aşı olmayan milyonlarca insanın olduğunu bilmek endişe verici. Hükümet salgını yönetemediği gibi salgınla mücadelede en etkin mücadele aracı aşı ile ilgili süreci de yönetememektir. Hükümet, aşı ile ilgili kaygıları olan, tereddüdü yurttaşlarımızı ikna edemedi. Aşı ile ilgili çalışmalar bir an önce hızlandırılmalıdır. Öte yandan özellikle salgın hastalıklar döneminde aşı olmak bireysel bir tercih değil toplumsal bir sorumluluktur hatta zorunluluktur. Yurttaşlarımız bir an önce aşı olmalı, salgından etkilenen insanları aşından işinden, eğitiminden canından etmemelidir” diye konuştu.
“AŞI OLMAYIP BAŞKALARININ SAĞLIĞINI TEHLİKEYE ATMAK KİMSENİN HAKKI DEĞİL”
Birçok Avrupa ülkesinde aşının sağlık çalışanlarına zorunlu hale getirildiğini, halka ise zorunlu hale getirilmese de aşılanmayanlar için pek çok kısıtlamaya gidildiğini belirten Dr. Yüceer, “Koronavirüs salgını ile mücadelede aşılanma bir halk sağlığı problemi olarak ele alınmalıdır. Toplumun geneli aşılanmadan bu salgından kurtulmamız mümkün değildir. Aşı olmayıp başkalarının sağlığına tehlike oluşturmak kimsenin hakkı değildir. Bu kapsamda sırası gelmesine rağmen aşı olmayanlar için bazı kısıtlama önlemleri alınabilir” ifadelerini kullandı.
“AŞI KARŞITI GÖRÜŞLERLE MÜCADELE ETMELİYİZ”
Aşı karşıtı fikirlerin bilimsel dayanağı olmasa da hızlı bir şekilde medya ve internet üzerinden yayılma olanağı bulduğunu ifade eden Dr. Yüceer sözlerini şöyle sürdürdü. “Kişilerin yaşam tarzları, algıları, kurumlara duydukları güven, inançları, aşı etkinliği ile ilgili endişeleri aşı kararında etkili olmaktadır. Kimi zaman medyatik kişiler hatta hekimler aşı karşıtı görüşleri ile ebeveynleri etkileyebilmektedirler. Özellikle, aşı karşıtı görüşleri dile getiren hekimlerle ilgili idari yaptırımlar uygulanmalıdır. Hükümet, aşı ile ilgili endişesi, tereddüdü olan yurttaşlarımızı ikna etmek konusunda eksik kaldı. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm kurumlar, aşı karşıtı görüşlerle mücadele etmeli, aşıların güvenirliliği ile ilgili olarak çalışmalar yürütmelidir. Başta Koronavirüs salgını olmak üzere, birçok bulaşıcı hastalıkla insanlığın elindeki en büyük mücadele aracının aşı olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız”
CHP’li Yüceer’in Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan yanıtlamasını istediği sorular şöyle:
1. Sırası gelmesine rağmen aşı olmayan sağlık çalışanı sayısı kaçtır? Neden aşı olmadıkları bilinmekte midir? Aşı olmayan sağlık çalışanları için herhangi bir yaptırım uygulanacak mıdır?
2. Sırası gelmesine rağmen aşı olmayan kişilerin neden aşı olmadıkları bilinmekte midir?
3. Aşı olmayan kişiler hakkında herhangi bir kısıtlama/yaptırım uygulanacak mıdır?
4. Türkiye’de kaç aşı karşıtı bulunmaktadır?
5. Türkiye’de aşı tereddütü, aşı kararsızlığı ya da aşı karşıtlığı hakkında Bakanlığınız tarafından yürütülen bir çalışma var mıdır? Varsa sonuçları nelerdir?
6. Aşı karşıtlığını, medya ve sosyal medya üzerinden yayan tıp doktorları hakkında Bakanlığınız tarafından açılmış herhangi bir idari soruşturma var mıdır? Varsa sonuçları nelerdir?
“SALGIN DÖNEMİNDE AŞI REDDİ/KARŞITLIĞI PERÇİNLENDİ”
Aşı karşıtlığı, aşı tereddütü ya da aşı kararsızlığının son yıllarda hızla arttığına ve koronavirüs salgını döneminde pik yaptığına dikkat çeken Dr. Yüceer, “Dünya Sağlık Örgütü, 2019’da çözüme kavuşturmayı planladığı 10 küresel sağlık sorununun başında ‘aşı karşıtlığı’na yer vermiştir. Ülkemizde de aşılama ile ilgili çok olumlu deneyimler olmasına rağmen aşı karşıtlığı giderek artmaktadır. 2010’da çocuğuna aşı yaptırmayan ailelerin sayısı 183 iken bu sayı 2017 yılında 23 bine tırmanmıştır. Aşı reddi ya da karşıtlığı Koronavirüs salgını döneminde perçinlenmiştir. Öyle ki Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Nisan ayında yaptığı açıklamada sağlık çalışanlarının sadece yüzde 86’sının aşılandığını açıklamıştı. Yine Bakan Koca’nın açıklamasına göre, yaklaşık 22 milyon kişinin aşı olmadı, 2. Doz aşı olmayanların sayısı 17 milyon, çift doz aşı olup 3. Doz aşıya gitmeyenlerin sayısı ise yaklaşık 9 milyon” dedi.
“HÜKÜMET SALGINI YÖNETEMEDİĞİ GİBİ AŞILAMA SÜRECİNİ DE YÖNETEMİYOR”
Koronavirüs salgınına karşı insanlığın elindeki en büyük mücadele yönteminin aşı olduğunu vurgulayan Dr. Yüceer, “Ülkemizde aşı olmayan milyonlarca insanın olduğunu bilmek endişe verici. Hükümet salgını yönetemediği gibi salgınla mücadelede en etkin mücadele aracı aşı ile ilgili süreci de yönetememektir. Hükümet, aşı ile ilgili kaygıları olan, tereddüdü yurttaşlarımızı ikna edemedi. Aşı ile ilgili çalışmalar bir an önce hızlandırılmalıdır. Öte yandan özellikle salgın hastalıklar döneminde aşı olmak bireysel bir tercih değil toplumsal bir sorumluluktur hatta zorunluluktur. Yurttaşlarımız bir an önce aşı olmalı, salgından etkilenen insanları aşından işinden, eğitiminden canından etmemelidir” diye konuştu.
“AŞI OLMAYIP BAŞKALARININ SAĞLIĞINI TEHLİKEYE ATMAK KİMSENİN HAKKI DEĞİL”
Birçok Avrupa ülkesinde aşının sağlık çalışanlarına zorunlu hale getirildiğini, halka ise zorunlu hale getirilmese de aşılanmayanlar için pek çok kısıtlamaya gidildiğini belirten Dr. Yüceer, “Koronavirüs salgını ile mücadelede aşılanma bir halk sağlığı problemi olarak ele alınmalıdır. Toplumun geneli aşılanmadan bu salgından kurtulmamız mümkün değildir. Aşı olmayıp başkalarının sağlığına tehlike oluşturmak kimsenin hakkı değildir. Bu kapsamda sırası gelmesine rağmen aşı olmayanlar için bazı kısıtlama önlemleri alınabilir” ifadelerini kullandı.
“AŞI KARŞITI GÖRÜŞLERLE MÜCADELE ETMELİYİZ”
Aşı karşıtı fikirlerin bilimsel dayanağı olmasa da hızlı bir şekilde medya ve internet üzerinden yayılma olanağı bulduğunu ifade eden Dr. Yüceer sözlerini şöyle sürdürdü. “Kişilerin yaşam tarzları, algıları, kurumlara duydukları güven, inançları, aşı etkinliği ile ilgili endişeleri aşı kararında etkili olmaktadır. Kimi zaman medyatik kişiler hatta hekimler aşı karşıtı görüşleri ile ebeveynleri etkileyebilmektedirler. Özellikle, aşı karşıtı görüşleri dile getiren hekimlerle ilgili idari yaptırımlar uygulanmalıdır. Hükümet, aşı ile ilgili endişesi, tereddüdü olan yurttaşlarımızı ikna etmek konusunda eksik kaldı. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm kurumlar, aşı karşıtı görüşlerle mücadele etmeli, aşıların güvenirliliği ile ilgili olarak çalışmalar yürütmelidir. Başta Koronavirüs salgını olmak üzere, birçok bulaşıcı hastalıkla insanlığın elindeki en büyük mücadele aracının aşı olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız”
CHP’li Yüceer’in Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan yanıtlamasını istediği sorular şöyle:
1. Sırası gelmesine rağmen aşı olmayan sağlık çalışanı sayısı kaçtır? Neden aşı olmadıkları bilinmekte midir? Aşı olmayan sağlık çalışanları için herhangi bir yaptırım uygulanacak mıdır?
2. Sırası gelmesine rağmen aşı olmayan kişilerin neden aşı olmadıkları bilinmekte midir?
3. Aşı olmayan kişiler hakkında herhangi bir kısıtlama/yaptırım uygulanacak mıdır?
4. Türkiye’de kaç aşı karşıtı bulunmaktadır?
5. Türkiye’de aşı tereddütü, aşı kararsızlığı ya da aşı karşıtlığı hakkında Bakanlığınız tarafından yürütülen bir çalışma var mıdır? Varsa sonuçları nelerdir?
6. Aşı karşıtlığını, medya ve sosyal medya üzerinden yayan tıp doktorları hakkında Bakanlığınız tarafından açılmış herhangi bir idari soruşturma var mıdır? Varsa sonuçları nelerdir?
FACEBOOK YORUMLAR