CHP Beykoz adayı Hızır Yılmaz: AKP, halkı tehdit etti

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Beykoz İlçe Örgütü, seçimden sonra ilk basın açıklamasını yaptı.

CHP Beykoz adayı Hızır Yılmaz: AKP, halkı tehdit etti
06 Nisan 2014 - 01:21

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Beykoz İlçe Örgütü, seçimden sonra ilk basın açıklamasını yaptı. İlçe Başkanı Musa Aksu ile Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt’ün de hazır bulundukları toplantıda konuşan Belediye Başkan adayı Hızır Yılmaz, “ kaybeden varsa CHP’nin adayı Hızır Yılmaz’dır; sorumluluğu üzerime alıyorum” dedi. Yılmaz, seçim öncesinde, “ Çavuşbaşı’nda % 50 oy almaz isem, İstanbul’u terk ederim” şeklinde sarf etmiş olduğu sözü de hatırlatarak, “ Hızır Yılmaz, Çavuşbaşı’nda %50 alana kadar Beykoz’u terk etmeyecek” açıklamasında bulundu. CHP’den aday adayı iken adaylaşamaması sonrasında MHP’den Belediye Başkan adayı olan Alaaddin Köseler’i de isim vermeksizin sık sık ve sert sözler ile eleştirildiği basın açıklamasında Hızır Yılmaz, seçim kaybı sonrasında parti içi gizli toplantılar yapma telaşında olanları da çok sert bir şekilde uyardı.

Örgüt mensupları ile bazı Belediye Meclis üyelerinin de hazır bulundukları basın açıklamasında, seçim sonrasında Ak Parti tarafından asılan “ Yalan kaybetti, gerçek kazandı” şeklindeki afişler eleştirilirken, Hızır Yılmaz, asıl yalan söyleyenin Ak Parti olduğunu zira, seçim öncesinde vatandaşlar tarafından ihale ile alınmış bulunan araziler ile ilgili olarak Belediye’nin şimdi, “size bu araziyi vermekten vazgeçtim’”  dediğine dair bilgilerin kendisine ulaştığını iddia etti.  

Musa Aksu: Adayımız Başbakan’la yarıştı

Basın açıklamasının açılış konuşmasını İlçe Başkanı Musa Aksu yaptı. Aksu,  “ Çalışanı ile çalışmayanı ile yoğun bir seçim süreci yaşadıklarını” ifade ederek, “ bir emek sarf edildi. Bu emeğin karşılığında da her ne kadar Beykoz Belediye Başkanlığı’na aday da gösterilmiş olsa, biz seçime Başbakan’la yarışan bir aday ile devam ettik” dedi.

Halk farkına varacak ama iş işten geçmiş olacak

Aksu, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Seçim sonrası biz isterdik ki, bir centilmenlik olsun. Ak Parti’nin yöneticileri seçimin zafer sarhoşluğu içinde pankartlar asmışlar. ‘ Yalan kaybetti, gerçek kazandı’ diyorlar. Seçim döneminde biz hiç yalan söylemedik. Niye yalan söyleyelim? Yalan söyleyecek bir şeyimiz yok. Biz gerçekler ile seçimi kazanacaktık. İlerideki günlerde kimin yalan söylediğinin halkımız farkına varacak ama iş işten geçmiş olacak.”

Çelikbilek’in, “ AKP rozetimi çıkarmam” sözüne eleştiri

Konuşmasının devamında, Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’in, “ Başkan da olsam, AKP rozetimi çıkarmam” şeklindeki sözlerini de eleştiren İlçe Başkanı Musa Aksu,“ böyle bir Belediye Başkanı’nı biz nasıl tanıyalım? Bizim başkanımız olsaydı, kesinlikle rozetini çıkarır, 250 bin kişinin başkanı olurdu. Biz, Belediye Başkanı’ndan da bunu bekliyoruz” dedi.

Mv. Kadir Gökmen Öğüt: Halkı kandırarak, başka projeler geliştirdiler

İlçe Başkanı Aksu’nun ardından söz alan Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt ise, konuşmasına yerel basına hitaben övgüde bulunarak, “ yerel basının önemini Beykoz’da bir kere daha gösterdiniz; sağ olun, var olun” şeklinde başladı.

Milletvekili Öğüt, konuşmasını şöyle sürdürdü: “ Karşınızda yerel bir seçim yok; karşınızda hükümet ile bir seçim var. Bu, Beykoz ve Üsküdar’da kendini çok belli etti. 2 yerde de seçim yarışına hükümet ile girildi. 2B ile ilgili bütün şeyleri değiştirdiler. Bizim söylediğimiz (yönde) düzeltmek için ellerinden geleni yaptılar ama yine halkı kandırarak, başka projeler geliştirdiler.”

Karşı taraftan aday olan beyefendi hariç!

Öğüt, sözlerinin sonunda seçimde emeği geçen tüm partililere ve aday adayı olarak ortaya çıkan isimlere de teşekkür etti. Ancak Öğüt’ün, isim vermeksizin CHP aday adayı iken adaylaşamaması sonrasında MHP’den Belediye Başkan adayı olan Alaaddin Köseler’e atıfta bulunarak, “ karşı taraftan aday olan beyefendi haricinde bütün aday adaylarımıza teşekkür ediyorum” dediği de gözlerden kaçmadı.

Hızır Yılmaz: Onlar şeref yoksunu

Basın açıklamasının son sözünü ise, Belediye Başkan adayı Hızır Yılmaz aldı. Yılmaz, burada yaptığı açıklamada, seçimin kaybedilmesinde sorumluluğun kendisinde olduğunu belirtti; Köseler’in, “ efsane değil, kestane olduğunu” ifade etti; seçim sonrasında parti içinde gizli toplantılar yaparak, huzuru bozmaya çalışanları da sert sözler ile ihtar etti.

CHP Beykoz Belediye Başkan adayı Hızır Yılmaz, örgüt mensuplarının huzurunda şu açıklamalarda bulundu: “ Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, CHP 90 yıllık ulu bir çınar. Bu çınar bir seçim kaybetmek ile yıkılmaz. Bu çınara çamur atmak ile de kimsenin eline bir şey geçmez. Gidenler gittiği gibi kalır, CHP’liler gerçek CHP’liler ile beraber iktidara olmasalar dahi hak, emek ve özgürlük mücadelesine devam ederler.”

Biz kaybetmedik; kazanamadık

“ Biz siyaset anlayışımızı koltuk kazanma üzerine kuranlardan değiliz; biz siyaset anlayışımızı önce siyasal ahlak üzerine kurarız. Biz koltuk için yarışmayız, biz halkın sorunlarının yanında mücadeleyi ilke edinen siyasetçilerden olmaya çalışırız. Onun için kaybedilen hiçbir şey yoktur; ben suratını asan arkadaşlarımı derhal örgütün moralini düzeltmeye (çağırıyorum.) 35 yıldır iktidarda olmamasına rağmen iktidarın nimetlerinden faydalanmak değil, haklının yanında duran partinin üyelerine dik durmalarını öneriyorum. Biz neyi kaybettik? Belediye Başkanlığı zaten bizim değildi ki! Biz kaybetmedik, kazanamadık.”

Kazanmak için şartlar müsaitti

“ Kazanmak için şartlar müsaitti; ama biz iktidar ile, onun yalanlarıyla, onun tehditleri ile yarıştık. Hileleri ile yarıştık. Beykoz’da biraz daha az, Üsküdar’da ise, ‘ mutlaka alınacak; Başbakan burada oturuyor; mutlaka alınacak’ dediler. Üsküdar’da dönen oyunları, anlatılanları duysanız, Türkiye’de demokrasi değil, demokrasi oyunu oynandığını herhalde daha çıplak göz ile görürsünüz.”

Genel Merkez’in çok büyük sorumlu olduğuna inanıyorum

“ Beykoz’a gelince… Beykoz’da adaylaşma sürecinde birbirimizi kırdık. İsterim ki, ileriki dönemlerde Genel Merkez’imiz bu kırılmalara hangi etkenlerin neden olduğunu da görür, o kırılmaları daha aza indirecek seçim yöntemlerini ve süreçleri hayata geçirir. Anakent Belediye Başkan adayımızı da çok geç açıkladılar. Biz, yarıştığımız arkadaşlar ile beraber maalesef ilk dönem çok güzel giden; sonraya doğru ise tabii ki ‘ben aday olmalıyım’ (düşüncesi) içerisinde zaman zaman ayağa basmalar, zaman zaman sınır aşmalar oldu. Bunda bizim de katkımız var. Aday adayı olarak benim de katkım var. Diğer arkadaşlarımın da var ama Genel Merkez’in çok büyük sorumlu olduğuna inanıyorum; o süreç bizi çok yıprattı. Kırılmalar, dökülmeler.”

Onurluca gelsinler, istifalarını versinler

“ Ben, adayı kaybetsin diye kendi partisine oy vermeyen bir CHP’li olduğunu düşünmek istemiyorum. Var ise, aynaya bakacak; 5 yılın hesabını kendisi verecek. ‘ Ben olmadım, Hızır Yılmaz da olmasın, CHP kaybetsin’ zihniyetine sahip bir CHP üyesi olmaz. Böyle bir arkadaşım var ise, onurluca en azından şimdi gelsin, partisine (istifa) dilekçesini versin.”

Hiç kimseye kinim yok

“ Ben – parti içinde veya dışında olsun- bana atılan iftiralar (için) herkesi af ediyorum.  Hiç kimseye kinim yok. Birini disipline verip vermemek benim görevim değildir. Var ise, yönetim gereğini yapar. Ben kişisel olarak hiç kimseden şikâyetçi değilim. Onlar aynaya baksınlar, aynadaki (gördükleri) gerçek kimlikleri onlardan şikâyetçi ise, o ona yeter. Onu anladıysalar, bana yeter.”

MHP’lileri tenzih ederim ama…

“ Beykoz’da özellikle CHP’yi terk edenler çok ciddi iftiralar attılar. MHP’lileri tenzih ederim, hiçbirinden adıma ve CHP’ye bir iftira duymadım. Ama CHP’yi terk ederek, işleri sadece CHP’yi kaybettirmek olanlar, çok ciddi iftiralar attılar.”

Onlar şeref yoksunu…

Sözlerinin devamında, bu iftiralardan birinde, ‘ Hızır Yılmaz alkol komasına girdi’ dendiğini de hatırlatan Yılmaz, şunları söyledi: “ Ey kuldan utanmazlar! Siz Allah’tan da mı korkmuyorsunuz? Onlar şeref yoksunudur. Benim için denmeyen kalmadı. ‘Mafya’ dendi, ‘Ümraniye’den geldi’ dendi… Hızır Yılmaz, partisinin kapısını 5 seneden 5 seneye çalmaz; Hızır Yılmaz Pazar günü seçimden çıktı, Pazartesi günü partisinde idi.  Sonuna kadar da bu partide olacağım. Gerekirse bu kapının çaycısı olacağım ama CHP’de olacağım.

Onları yedi cemiyete rezil ederim

“ Partisi için yan gelip yatanlara sesleniyorum: Sakın ola başarısızlığı bahane edip partiyi karıştırmaya kalkmayın! Başarısız var ise, Hızır Yılmaz’dır. Ben sorumluluğu tamamıyla üzerime alıyorum. Bu partinin adayı olarak başarısız olan benim. Yarın örgüt toplantısında başarısızlığımı söylersiniz; bir daha CHP örgütü bana yetki vermez. Bunu yapabilirsiniz ama cenaze evinde düğün olmaz. Duyuyorum, ayıplıyorum, onları yedi cemiyete rezil ederim. İlçe Başkanı orada oturuyor, Yönetim Kurulu, seçilmiş Yönetim Kurulu. Kimse toplantı yapmaya kalkmasın!  Yemin ediyorum CHP’nin seçim süresince o yağmurda bayrak asan gençleri o toplantıları basar; sizi de toplandığınıza pişman ederim. Buradan bir kez söylüyorum, bir daha da söylemem. Adamlar, Ağustos ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimi için çalışmalarına başlamışlar; biz post kavgasına başlayamayız… Ben sorumluluğu aldım; ben kaybettim. Bundan sonra gerekirse ömür boyu aday olmam, partimin başarısı için uğraşırım… CHP, Kadın ve Gençlik Kolları yönetimi ile dimdik ayaktadır…”

AKP, halkı tehdit etti

“ Bu seçim bize çok yakındı çünkü mülkiyet konusu vardı. Biz, seçime 3 gün kalaya kadar bütün anketlerde 3- 4 puan öndeydik ama halk tehdit edildi. Bunu bir mazeret olarak söylemiyorum; ben yenilgiyi baştan kabul ettim. Devletin olanaklarıyla, para gücüyle para dağıtmalar (oldu.) (Ak Partililer), ‘ Hayır, biz (böyle bir şey)  yapmadık; bu çamur atmadır’ desinler, basın toplantısı yapmayı göze alsınlar, isimleri masanın üzerine o zaman koyalım… Özellikle Çavuşbaşı’nda, Yenimahalle’de halkı, ‘ biz eğer kazanmaz isek, Özel Proje Alanı’ndaki arazileri Milli Emlak’a geri veririz ve siz 3 misli bedel ile almak zorunda kalırsınız’ şeklinde tehdit ettiler. Başbakan, Kartal mitinginde tehdit etti. AKP’nin buradaki milletvekili, halkı tehdit etti. ‘ Hızır Yılmaz kim oluyor da tapu verecekmiş, biz iktidarız, gerekirse Milli Emlak’a iade ederiz, gerekirse Çevre Bakanlığı’nın uhdesine alırız, vermeyiz’ şekliden insanları tehdit ettiler… CHP, tüm bu tehditlere ve yalan kampanyalara rağmen Beykoz’da 51 bin 500 oy aldı.

Oylarını pazarlık sonucu AKP’ye verdiler

“ Bu arada AKP’nin toplantısında yemin ettirilenler, gittiler oylarını AKP’ye verdiler. Onların toplantılarında ant içildi, yemin ettirildi. Duyumlara göre, yemin ettirilen bu kişiler, pazarlık sonucu oylarını AKP’ye verdiler. İktidarın gücü ve kendi partisinin oylarını pazarlık aracı yapan siyasal anlayışlar olduğu sürece de seçimi kazanmak kolay olmuyor. Ama 51 bin 500 yurttaşımız bize oy verdi. Onlara çok teşekkür ediyorum. Oy vermeye niyetli olup da, siyasal baskıya, özellikle mülkiyet konusundaki baskıya direnemeyip CHP’ye oy vermeyen yurttaşlarımızı da kesinlikle anlıyorum. 50 yıldır, 80 yıldır sahip olduğu evi kendisine karşı tehdit olarak kullanılan bir yurttaş ile, - ben olsam ne yapardım diye- empati kuruyorum ve onları anlamaya çalışıyorum. Onun için üyelerimizin halka asla sitemi olmamalı. Demokrasiye inananlar sandığa da güvenmek zorunda.”

Efsane, kestane oldu bitti!

“ Parti içerisinde 2 defa aday olma şerefi verilen – şerefi tartışılır- bir kişinin neyin karşılığı başka bir partiye gittiğini sizlerin takdirine bırakıyorum. O kişi, önceleri bizim partimizin içinde de çok yüceltilmişti. Bir efsane gibi ortaya konulan, kestane oldu bitti! Alan razı veren razı ise hayırlısı olsun ama bir daha CHP’yi sata(maz.)”

Liderlerine tapınıyorlar

“ AKP bir pankart astı; görülmemiş bir şey. ‘ Yalan kaybetti, gerçek kazandı’ diyor. Ben de diyorum ki, siz toplumun %56’sını bugünden yalancı ilân ediyorsunuz. Sizin aldığınız oy, %44. AKP, toplumdan ayrışmıştır. Bir diktatorya özlemi içerisinde liderlerini kutsamışlar, ona tapınarak bakalım Türkiye’nin başına bela olmadan ne zaman giderler? Allah bu konuda T.C’ne ve yurttaşlarımıza yardımcı olsun.”

Belediye, ‘ bu araziyi size vermekten vazgeçtim’ demiş…

Sözlerinin devamında, asıl yalanın Ak Parti tarafından söylendiğine işaret eden Hızır Yılmaz, buna örnek olarak ise şu iddiada bulundu: “ Yurttaşlarımız seçim öncesi oturdukları yerler ile ilgili sahip oldukları araziler için ihaleye girdiler, yerlerini aldılar. Birçok yurttaşımız şimdi geliyor ve diyor ki, ‘ belediye kendilerini çağırmış ve ‘ size bu araziyi vermekten vazgeçtim’ demiş. Biz de Belediye’ye soruyoruz: Bunları kime vereceksiniz? ”

Onlara şimdi kapak olsun!

“ CHP kaybetmemiştir. Kaybeden varsa, CHP’nin adayı Hızır Yılmaz’dır. Bu sorumluluğu üzerime alıyorum. CHP benim evim, sonuna kadar bu evin bireyi olmaktan onur ve gurur duyacağım. Ben, ‘ Çavuşbaşı’nda yüzde 50 almaz isem, İstanbul’u terk ederim’ diye bir iddia koydum. Birileri, ‘ Hızır Yılmaz, İstanbul’u ne zaman terk edecek?’ diye yazıyor. Onlara şimdi kapak olsun! Hızır Yılmaz, Çavuşbaşı’nda CHP yüzde 50 alana kadar Beykoz’u terk etmeyecek.”

Partiye ne kadar çok namuslu vatandaş gelir ise…

Hızır Yılmaz, konuşmasının sonunda CHP’ye dışarıdan destek verenleri de partiye üye olmaya ve çeşitli görevlere adaylığa davet ederek, İsmet İnönü’nün, “ partiye ne kadar çok namuslu vatandaş gelir ise bu parti büyür” şeklindeki sözünü hatırlattı.

Basının sorularını yanıtladılar

Toplantıda, Yılmaz’ın konuşmasının ardından basının sorularına da yanıt verildi ardından ise . basına kapalı olarak devam etti.

Haber: Arzu Başlantı

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum