Çerkezoğlu: "Şeffaf ol, kit bul, test yap, her mahalleden bir temsilciyi mücadeleye kat"

Türk Tabipleri Birliği (TTB) II. Başkanı Ali Çerkezoğlu, Sendika.Org’un COVID-19 salgını ile ilgili sorularını yanıtladı. Çerkezoğlu hekimler olarak test yapmanın önemini özellikle vurguladıklarını belirtiyor. Uzun süre sadece Ankara’da test yapıldığını ve test sayılarının oldukça yetersiz kaldığını belirten Çerkezoğlu, nihayet bunun 11 ile çıkarılacağının, sonunda da bütün illere yayılacağının belirtildiğini, süreci takip ettiklerini söylüyor.

Şeffaf ol, kit bul, test yap

Çerkezoğlu’nun “Hükümet test sayısını neden sınırlı tuttu?” sorusuna yanıtı ise şöyle:

“Tam olarak bilemiyoruz ancak bunun iki açıklaması olabilir. Ya vaka sayısını az göstererek bir başarı tablosu sergilemeye çalışmak ya da yeterli hazırlığın yapılmamış olması.”

“Bugün birçok yerde hastanelerde şüpheli vaka var. Tedavi aksatılmıyor ama test konusunda sessizlik hâkim. Oysa bunun bir anlamı yok. Şeffaf ol, kit bul, test yap.”

Enerji açıklama taktiklerine değil işin koordinasyonuna ayrılmalı

“15 Mart’ta 18 vaka açıkladılar, 16 Mart’ta 47 dediler. Buradaki fark az bir fark değil. Onu da TTB’nin daha fazla vaka duyumu alıyoruz şeklindeki açıklamasının ve tedavi gördüğü halde sonuçtan haberdar edilmediğini söyleyen bir hastanın sosyal medya paylaşımının ardından yaptılar.”

“Nedense peyderpey açıklama taktiği güdülüyor. Oysa enerji açıklama taktiklerine değil işin koordinasyonuna ayrılmalı.”

Sağlık ortamında bir olağanüstülüğe ihtiyaç var

OHAL ve sokağa çıkma yasağı tartışmalarına değinen Çerkezoğlu, “OHAL değil ama sağlık ortamında bir olağanüstü işleyişe geçilmeli. Böylesi bir olağanüstülüğe ihtiyaç var” diyor.

Bu süreçte hükümetin TTB ile nasıl bir ilişki kurduğunu sorduğumuz Çerkezoğlu, “TTB’ye 1,5 yıldır randevu vermeyen Sağlık Bakanlığı, bir hafta önce nihayet bir randevu verdi. İşin ciddiyetini fark etti. Bu ilişki ne kadar demokratik olacak bilmiyoruz ama bilim heyetine bilimsel olarak, liyakata dayalı isimlerin katılması önemli” diyor ve ekliyor:

“Ülkedeki dinsel gericilikle yoğrulmuş akıl ve bilim karşıtlığı ve tevekkül anlayışı diğer zamanlarda belki tolere edilebilir ama viral bir pandeminin varlığında ciddi bir mücadele, kararlı tutum ve yaptırımlarla karşılaşmaz ise toplumsal maliyeti çok büyük olabilir.”

Sıtmayla savaşta yaptık, bugün de yapabiliriz

Katıldığı çeşitli televizyon programlarında halkın da bu salgınla mücadele sürecine bir özne olarak katılması gerektiği yönündeki önerisinin nasıl somutlanabileceğini sorduğumuz Çerkezoğlu, önerisini şöyle açıklıyor:

“Bu, mahallelerde birer salgınla mücadele temsilcisinin seçilmesiyle, mesela muhtarlıklar ya da kent konseyi gibi yapılar üzerinden gerçekleştirilebilir. Uygun bir mahalle temsilcisi belirleyip gerekli eğitimi verir ve sürece dahil edersiniz.”

“Bu ülke onlarca yıl önce sıtmayla savaşta bunu yaptı. O dönem kolay ulaşılamayan kırsal alanlarda asgari eğitimli birini bulup, bunlara eğitim verip sorunu böyle çözüyorlar. Mao’nun çıplak ayaklı doktorları gibi.”

“Teknoloji öncesi dönemlerde bu böyle yapılmış. Şimdi 2020’lerin dünyasıyla uyumlu, demokratik, katılımcı ve yerelden bir çözüm geliştirilebilir.”