Cavit Gül: Beykoz'da Belediye kendini küçük düşürmüştür

Mülkiyet problemlerinin çözümü noktasında açıklanan rayiç bedeller sonrasında vatandaşların kapılarını daha sıklık ile tıklattıkları muhtarları temsilen Beykoz Muhtarlar Derneği Başkanı Cavit Gül ile 2B yelpazesindeki sorunlar üzerine sohbet ettik…

Cavit Gül: Beykoz'da Belediye kendini küçük düşürmüştür
09 Ağustos 2013 - 12:28

 

Beykoz Muhtarlar Derneği Başkanı Cavit Gül: Belediye kendini küçük düşürmüştür

Onlar, vatandaş ile doğrudan muhatap olanlar: Muhtarlar. Mülkiyet problemlerinin çözümü noktasında açıklanan rayiç bedeller sonrasında vatandaşların kapılarını daha sıklık ile tıklattıkları muhtarları temsilen Beykoz Muhtarlar Derneği Başkanı Cavit Gül ile 2B yelpazesindeki sorunlar üzerine sohbet ettik…

Cavit GÜL: Vatandaş, maaşı ile hiçbir şey yiyip içmese, yine de yerini alamaz!

2B Yasası, Beykoz’da 120 bin kişiyi ilgilendiriyor. Beykoz’da oturan insanların alım gücü 700 TL ile bin 500 TL arasında. Örneğin Zerzavat Köyü’nde metrekare fiyatları 200 TL ile 400 TL arasında. Orada yaşayan insanlar yerlerini alabilirler mi? Bir dönüm yeri bile olsa, alabilmesi mümkün değil. Aylık geliri ortada! Büyükşehirlerde 5 sene ödeme kolaylığı, yani vade var. Yüzde 70’ini peşin, gerisini ise 5 sene vadeli ödeyecek. Vatandaşımız bu maaş ile hiç yiyip içmese,  asgari ücretten almış olduğu maaşının tamamını (buraya) ödemeye kalksa bile, bir dönüm yeri hatta 500 metrekarelik bir yeri bile alması mümkün değil. Yani hiç yiyip içmese! 5 sene vade yeterli değil; bu rayiç bedeller çok yüksek. Biz bu yüksek rayiç bedellere karşı 2010 yılından bu yana mücadele ediyoruz. Biz, ‘ rayiç bedeller, emlak rayiç bedelleri üzerinden verilsin, vatandaşın da mağduriyeti kalksın, bu kaos, sıkıntıyı yaşamasın’ diyoruz.

Devletin şimdi mi aklı başına gelmiş?

Bu insanlar 60- 70 senedir bu yerlerde yaşıyorlar. Devletin şimdi mi aklı başına gelmiş? Bu insanlara buraların tapusunun 50 sefer verilmesi gerekirdi. Bugünkü hükümet bu Yasa çerçevesinde veriyor; tabii ki teşekkür ediyoruz ama gelgelelim vatandaş bu fiyat ile buraları alamaz.

Tamamen yanlış bir düşünce

( Bazı kamu görevlilerinin ‘ şayet vatandaş buralara emlak değeri üzerinden sahip olur ise, burayı ileride satarken yüksek rayiç bedel üzerinden satacağı; bu nedenle tapusunu alırken de rayiç bedel üzerinden alması gerektiği’ şeklindeki düşünceleri) tamamen yanlış bir düşünce; bunu geçelim! Oradaki vatandaşlara tek tek gidip baksınlar. Oralarda rant için beklentileri mi var yoksa yaşam için mi mücadele ediyorlar? Ellerini vicdanlarına koysunlar, kararlarını ona göre versinler. Bu hak sahipleri yerlerini satıyorlar ise, anasının ak sütü gibi helaldir bana göre. Çünkü oraların zahmetini çekmiş, oralara bakmış, oralar bu şekilde köy, mahalle olmuş, buralarda yaşam olmuş. Dikenlik, çalılıkmış buralar. Şimdi rant yapıyormuş! Rant yapıyor ise, şimdi suçu ne bu vatandaşların? Bu insanlar oraları tırnakları ile yapmışlar; dikenlikleri bu hâle getirmişler.  Okulu yapılmış, camisi yapılmış. Yanına da ACARLAR yapılmış. Acarlar yokmuş ki; sonradan gelmiş. Olmasa peki ne olacaktı? Buralar Acarlar olduğu için değer kazanmış.

Kredi çekenlerin evlerine hacizler gelecek

Buraları almak için buralara para sahipleri gelecek. Sıradan vatandaşların yüzde 5’i, yüzde 10’u alabilir buraları, yüzde 90’ının alabilmesi ise mümkün değil. Çünkü vatandaş bankaya gidip borçlanacak, bu sefer bankaya da krediyi ödeyemeyecek; 3- 5 sene sonra haciz durumu ile karşılaşacak ve yerinden yurdundan olacak. Bizim Beykoz Muhtarlar Derneği olarak başından beri söylediğimiz olay, bu yerlerin emlak değeri üzerinden verilmesi.

Değişiklik önergesini Ak Partili vekillerin vermesi lâzım

Bu Yasa, Allah yapısı değil ki! Netice itibariyle çözümü olur, (değişiklik önergesi verilir.) Bunu da Ak Parti milletvekillerinin vermesi lâzım, muhalefet milletvekillerinin değil. Ak Parti verir ise, muhalefetin buna sıcak bakacağına eminim. Ak Parti’nin samimi olması gerekir. Vatandaşını, halkını düşünüyor ise verir önergeyi ve emlak değeri üzerinden de bu yerler vatandaşlara verilir; vatandaşın mağduriyeti de ortadan kalkar.

Beykoz’un 4 ÖPA mahallesinin planları yapıldı

2012- 2013’te vatandaşlarımıza 2B tebligatları gelmeye başladı. Çavuşbaşı’nın 5 mahallesi ile Gümüşsuyu, İncirköy, Yenimahalle ve Soğuksu yani toplam 9 mahalle Özel Proje Alanı (ÖPA) olarak Belediye tarafından satılacak. Beykoz Belediyesi Çavuşbaşı dışındaki 4 mahallenin planlarını yaptı ve bu planlar Beşiktaş’ta bulunan Çevre ve Şehircilik Bölge Müdürlüğü’ne onaya gitti. Bu 4 mahalle için Kurul izni alınacak; planları onaylanacak.

Bir yerde iyi, bir yerde çok kötü

ÖPA bir yerde iyi, bir yerde çok kötü. Çünkü Milli Emlak burayı Belediye’ye veriyor. Buraları Belediye’ye verdiği zaman, ‘ fiyatları rayiç bedel üzerinden toplayacaksın’ diyor.                  ‘ Sana devrettiğim zaman, 3 ila 6 ay içerisinde buraların planını yapıp hak sahiplerine devredeceksin, yani tapularını vereceksin’ diyor. Şimdi, 4 mahallenin planı yapıldı. Çavuşbaşı’ndaki 5 mahalle ise bekliyor. ( Şayet buraların planı) yapılmaz ise, Belediye’nin almış olduğu ÖPA’lardaki hak sahipliği Milli Emlak  ( nezdinde) gününü doldurmuş oluyor. Niye? Plan yapmadığı için. Çavuşbaşı’nın ( bu anlamda) planlarının mutlaka yapılması lâzım. (Ancak) burası su havzası bölgesi.

Çavuşbaşı’nın 5 mahallesinin planları ertelendi

Çavuşbaşı’nın planları ileri bir tarihe ertelendi. Bu bölgede su havzası var, sıkıntılı bir bölge. Herhalde seçimlere kadar bu böyle ertelenecek görünüyor. Çavuşbaşı’nın 2B fiyatları mevcut. Örneğin, Çengeldere’de metrekare fiyatı 100 TL ile bin (1.000) TL arasında. Özel Proje Alanları’nın fiyatları açıklanmayacaktı ama Milli Emlak’a geçmeden önce bu fiyatları belliydi. Milli Emlak da bu fiyatların üzerinden verecek. Yani, ( bu yerlerin fiyatı) yaklaşık 500 TL- 750 TL arası diyebiliriz. Bu bölgede su havzaları var, yerleşim de var. Buralarda bayağı huzursuzluk çıkacak. Tahminim, ( o yüzden)  buranın planlarını seçimden sonraya bıraktılar.

Kötü günler vatandaşımızı bekliyor

( Bu yerler için yapılan planlarda) üzerindeki mevcutları koruyor mu diye bakmak lâzım. Üzerinde yaşayan insanların mevcutlarını korumadığı gibi, oradaki alanları bölge parkı, yeşil alan yaptığı zaman insanlar gene mağdur olacak. Bu planlar sahiplerine verilerek mi yapılacak? Yoksa bir müteahit veya bir firma ile anlaşılıp kentsel dönüşüm adı altında mı yapılacak? Bildiğim kadarıyla kentsel dönüşüm adı altında Belediye yapacak. ( İnsanlar mağdur olur ise) Belediye burada büyük sıkıntı yaşar, halkın büyük tepkisi ile karşı karşıya gelir. İnşallah başarır diyorum ama zor görüyorum. Vatandaşımız bu ÖPA uygulamasında büyük sıkıntılar çekecek. Kötü günler vatandaşımızı bekliyor diyebilirim.

Planları muhtarlardan gizlediler

(ÖPA’ların) planlarını bize göstermediler. Bilgisini de bize aktarmadılar. Mahallenin muhtarına veya Muhtarlar Derneği’ne, ‘ şurası şu şekilde, burası bu şekilde’ diye anlatılmadı. Oysaki, biz Belediye Başkanı’ndan yapılan veya yapılacak planları talep ettik. ( İlgili) mahallenin muhtarından görüş alınarak veyahut yapılmış planların mahalle muhtarına verilerek, (bu şekilde) bunların muhtarlık ilân panosunda asılması, vatandaşın da gelip bu planları görmesi ve en azından evinin konumunun ne durumda olduğunu görmesi mümkün olurdu. Ama biz bunu bir türlü sağlayamadık. Gizlilik içinde olduğunu söylediler,  muhtarlardan planları gizlediler. Muhtarlarımızdan bile bu planlar gizlenmiş oldu. En azından muhtarın da görüşü alınmalıydı.Hiçbir muhtarımızın bu planlar ile ilgili yeterli bilgisi yok. Muhtarlar Derneği Başkanı olarak benim de bilgim yok.  CHP’li Meclis üyelerinin bile bilgisi olacağını sanmıyorum.

Evlere 2B tebligatları gelmeye başladı

2B ile ilgili olarak evlere tebligatlar gelmeye başladı. Tokatköy, Alibahadır Köyü, Kaynarca, Dereseki, Anadolu Feneri, Paşamandıra, Cumhuriyet Köyü ve Görele Köyü’ne tebligatlar gelmeye başladı. Zerzavat, Elmalı, Örnekköy’de ise mahkemelik durumlar olduğu için onlarda gecikmede. Tebligatlarda vatandaşlara 3 aylık süre tanınmış. 3 ay içinde Milli Emlak’a müracaatını yapıyorsun, taksit veya peşin (olacak şekilde) hak sahipliğini kazanıyorsun.

Vatandaş müracaatını yapmazsa, hiçbir hakkı kalmıyor

Eğer müracaatını yapmaz isen, hak sahipliğin ortadan kalkıyor. Tamamen devlet uhdesine geçiyor, Milli Emlak’ın kendi öz kaynağı oluyor;  ileride istediğine dilediği bedel ile açık arttırma ile satma yetkisine sahip oluyor. Vatandaşın burada hiçbir hakkı kalmıyor; (yani) eşyalarını boşaltıp gidecek! Artı bir de geriye dönük ecrimisil, kira bedeli ödeyecek! Geriye dönük en az 5 sene ( ki, bu 10 sene de olabilir) ecrimsil ödeyecek. Vatandaşımız böyle bir mağduriyet ile de karşı karşıya gelecek.

Satıştan önce imar planı yapılmazsa, kamulaştırmalar ile karşı karşıya kalınabilir!

2B alanları için mutlaka plan yapılması ve bu yerlerin bu plana göre satılması lâzım. Buralar yeşil alan mı olacak, bölge parkı mı olacak, konut alanı mı olacak; ne olacağı belli değil. Önce imar, plan yapılsın; ondan sonra buraların satışı olsun. Doğrusu bu. ( Eğer yapılmaz ise), bunun zararı ne olur? Yarın bir gün elinde tapun var ama imarsız; (bu yeri) bir konut (için) kullanamıyorsun, neye kullanacağını bilmiyorsun. Paranı ödüyorsun, tekrar kamulaştırma ile karşı karşıya kalıyorsun! Böyle bir mağduriyet var. Her ne kadar tapularını da alsalar, yarın imar yönünden yine huzursuzluk bekliyor.

Belediye, bedelini ödemeden yerlerini terk etmelerini isteyebilir

Vatandaşın tapusunu aldığı yere imar çıkacak, buralar yerleşim alanı olacak diye bir kayıt yok. 18.madde uygulamasında (*) yüzde 40 Belediye’ye terk söz konusu. Vatandaşın Milli Emlak’tan almış olduğu yer yeşil alana (tekabül etti diyelim). Bu durumda vatandaş ne yapacak? 18. madde uygulamasında belediyeler bedel de ödemiyor. ( Vatandaşın) Milli Emlak’a vermiş olduğu para da boşuna gidiyor. ( Vatandaş ) bir de böyle bir olay ile karşı karşıya gelecek! Bu yerleri Milli Emlak’tan da almış olsanız, 18 uygulamasındaki terkler içerisine girdiği an, belediye bir bedelini ödemeden vatandaşa bu yerleri terk etmesini söylüyor. Böyle bir durumla da karşı karşıya gelecek. Oysaki, yap imarını, vatandaş da imarını bu şekilde alsın.

Aralarında koordinasyon eksikliği var

Mülkiyet Milli Emlak’ın, Maliye’nin; planları da belediyeler yapıyor. Burada bir koordinasyon eksikliği var. Koordinasyon planlı bir şekilde olsa, ona göre Milli Emlak’tan bu yerleri Belediye’ye sağlarsın, bunların yeşil alandan terklerini yaparsın; ona göre de vatandaşa planlı arsayı verirsin. Sen de Belediye olarak arsa üretmiş olursun; buraları bir kent haline getirmiş olursun. Bu şekilde insanların da daha huzurlu bir şekilde de yaşam hakkı olmuş olur.  

Hepsi Ak Parti’den olmasına rağmen arpa boyu kadar yol gidememişler

‘ Büyükşehir Belediyesi, Beykoz Belediyesi, hükümet ayrı (siyasi partilerden) olursa çözüm üretilmez’ deniyor. Vatandaş oyunu bu yüzden verdi! ‘ Burada İl belediyesi, ilçe belediyesi, hükümeti aynı çatı altında olsun ki, ülkemizin sorunları çözülsün’ diye (oy verdi); Ak Parti’ye yüzde 50 oy verilmiş. Beykoz’da Büyükşehir Belediyesi, İlçe Belediyesi ve hükümet hepsi aynı partiden, yani Ak Parti’den. Ama plana baktığınız zaman, çözüme kavuşmuş mu? Arpa boyu kadar yol gidememişler. O zaman yani hepsinin aynı partiden olmasının da hiçbir anlamı yok! (Başka bir partiden olsa), uğraşır, eder, ‘ mücadelesini yaptık’ der. Ben, iktidarda olanlar yaptıramıyor ise, bence muhalefettekiler en azından yaptırma mücadelesi içerisinde yaptırır düşüncesindeyim. Hatta belki de daha iyi yaptırırlar.

Söylenecekler de, söylenmeyecekler de ortada

Görünen köy kılavuz istemez, her şey orta. Söylenecekler de, söylenmeyecekler de ortada. Söylediklerimden anlayacak olanlar ne istediğimizi, Beykoz halkının ne istediğini anlasın. Bunun içindeki bilgilerden ders alsın ve ona göre insanları, halkı düşünerek, samimi olsun.

Ramazan’da Görele Köyü’nde yaşanan olaylara gelince…

En yüksek fiyatlar Görele Köyü’nde. Üstelik 2012 fiyatları ile 2013 fiyatları arasında yüzde 100 artış var! Fiyatlar 300- 350 TL iken, 600- 650 TL’ye kadar yukarı çıktı. Milli Emlak Müdürlüğü, 2012 ve 2013’te fiyat tespit çalışmaları yaptı. 2012’de fiyatların yüksek olması münasebetiyle 2013 yılında tekrar tespit yaptılar. Tespit sonucunda ise fiyatlarda yüzde 100 artış (oldu!) Yani, daha yüksek rakamlar ortaya çıktı ki bu, burada yaşayan insanları tamamen yok saymak.

Günahları, ACARLAR’ın yanında olmak!

Buradaki insanlar buraya köylerinden geldiler. Bu insanlar bağını, bahçesini yapmış bugünlere gelmiş. Tabii, bir kabahatleri var bu insanların: ACARLAR’ın yanında olmak! Bu insanlar bunu (önceden) bilselerdi, orada olmazlardı. Onlar ACARLAR daha yokken oradalardı. Acarlar oranın değerini yükseltti diye, oradaki insanların suçu, günahı yok. Bu fiyatların mutlaka emlak rayiç bedeli üzerinden verilmesi (gerekir.)

Belediye’nin göstermelik iftar yemeği

Görele Köyü’nde geçenlerde yaşanan olaylar hoş değil. Beykoz Belediyesi’nin her köyde, her mahallede yapmış olduğu programlı iftar yemekleri vardı. Allah kabul etsin. Ancak Görele Köyü’nün kendisi, doğaldır, Belediye’nin vermiş olduğu iftar yemeğine (katılmadı). Burada insanların canı yanmasa, kimse kimseye laf söylemez. Ama oradaki insanların canı yandığı için mağduriyetini dile getiriyor. Dolayısıyla, bunun hemen ertesi günü tekrar bir iftar programı yapıp Ak Parti bölge milletvekili, İlçe Başkanı, Belediye Başkanı, Gençlik’i Beykoz’dan taşıyıp gidip burada göstermelik bir iftar yemeği veriyorsun ve orada halk ile kaos yaşıyorsun. Halk da galeyana geliyor, tepkisini koyuyor. Ben, ‘ halkın yapmış olduğu doğaldır’ diyorum. Belediye’nin ikinci kez bunu denememesi gerekirdi. Çözümü, yani oradaki köylünün hakkını Ankara’da araması gerekirdi.

Görele Köyü’nde iftar yapmak, rüşdünü ispat emek değil

( İkinci gün) Görele Köyü’ne gitmek, rüştünü ispat etmek değildir. Eğer Görele Köyü’nün mağduriyeti var ise, ( çözümün) gidip Ankara’da aranması gerekir. Tamamen yanlış bir olay, yapılan yanlıştır. Belediye olarak kendini küçük düşürmüştür. Beykoz’un her tarafı bizimdir. Belediye Başkanı herkesin Belediye Başkanı’dır. Belediye açısından kimsenin Belediye’ye bir tepkisi olması mümkün değil ama ikinci kez orada iftar yemeği (düzenlemek ile) rüştünü ispat etmek, tamamen yanlıştır. Rüştünü de ispat edememiştir. Eğer bu yapılmak isteniyor ise, oradaki halkın sorununa ses verilmek gerekir. Bu insanların sorununun çözümüne Ankara’dan bakmak gerekir. Biz, Muhtarlar Derneği olarak 2B konusunda üzerimize düşen bir görev var ise, her zaman Beykoz halkının yanındayız; bir beklenti içerisinde de kesinlikle değiliz.

Halk, arayış içinde

Halkımız arayış içerisinde. Halkımız 500 metrelik yerinin 250 metresine bile müşteri arıyor. ‘ Yarısını vereyim ki,’ diyor ‘ benim yerimin de parasını versin, en azından burada ben hak sahibi olayım ve burada kalayım’ diyor. ‘ Ufacık kulübemde bile yerimi alayım, mutlu olurum’ diyor. ‘ Alamazsam perişan olurum, göçe zorlanmış olurum’ diyor. Beykoz’da böyle bir kaos içinde çok insan var. ‘ Para istemiyoruz’ diyorlar.  ‘ Gelsin’ diyorlar, ‘ buranın yarısını verelim, yarısını o alsın, bu yerin parasını ödesin, beraber kardeş kardeşe yaşayalım’ diyorlar. Böyle insanlarımız çok. Mağduriyetlerini bu şekilde çözmek istiyorlar. Örneğin, Görele Köyü’nde Milli Emlak’ın belirlemiş olduğu fiyatın 5 kat daha altında satılık yerler var. ( Vatandaş, 500 bin TL’lik yeri, 100 bin TL’ye satışa çıkartmış.) Bunun diğer köylerde de örnekleri var.  

Bir şekilde af kanunu çıkar

Ben halkımızın Ramazan Bayramı’nı en içten sevgi ve dileklerim ile kutluyorum. İnşallah ( bu sorunun) bir çözümü vardır diyorum. Yasa, Allah yapısı değildir. Vatandaşlarımız alamıyorlarsa da morallerini bozmasınlar; mutlaka bir şekilde (af) yasası çıkar. Bugünkü hükümet çıkartmaz ise, gelecekte çıkar. Çünkü vergi barış yasası çıkıyor, birtakım yasalar çıkıyor; bununla ilgili de illâki bir şeyler çıkar. İnsanların alım gücünün olmadığı noktada, bu insanların sokağa atılacağını da ben sanmıyorum. Mücadelelerine devam etsinler diyorum. Bir şekilde af kanunu çıkar. Ben bu fiyatların tekrar emlak fiyatlarına çekilmesini diliyor ve Beykoz halkının huzur içinde bayram geçirmesini temenni ediyorum.

(*): 18. madde uygulaması ne demektir?

İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazları ile, kamu kuruluşlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re’sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.

Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında “düzenleme ortaklık payı” olarak düşülebilir. Ancak bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaları düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde otuz beşini geçemez.

Kaynak: www.avukatnet.de

Söyleşi: Arzu Başlantı

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum