BTP LİDERİ BAŞ: "DENİZ GEZMİŞ VE ARKADAŞLARI TÜRKİYE İÇİN MÜCADELE ETMİŞ İNSANLARDIR"
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş idam edilişlerinin yıl dönümünde Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını andı. Kişisel YouTube kanalından açıklama yapan BTP lideri, “Deniz Gezmiş’in son cümleleri, ‘kendimi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bağımsızlığına adıyorum’ oldu. Hüseyin İnan'la birlikte idam ediliyorlar, ‘Hüseyin korkmuyor musun’ diyor. Hüseyin de, ‘biz korkuyu Kerbela bıraktık’ diyor. Yani böyle kendilerini bir fikre, bir düşünceye adamış insanlar ve bu Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığıyla ilgili” dedi.
07 Mayıs 2024 - 18:41
“İdamlarına evet diyenler bile daha sonra pişmanlıklarını ortaya koydular”
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Türkiye'de muhafazakar kesim ve milliyetçi kesim tarafından çokça hedef tahtasına konduğunu ifade eden Hüseyin Baş şunları söyledi; “Bunu asla doğru bulmuyorum, muhafazakar milliyetçi bir birey olarak söylüyorum bunu. İşte banka soydu, adam kaçırdı, adam vurdu vs. Bunların hiçbirinin tarihsel olarak ispatı yoktur. 23 yaşında bir gencin Türkiye Cumhuriyeti Devletine oluşturabileceği hiçbir tehdit de yoktur. Bunu da çok net bir şekilde söyleyeyim. Bugün Türkiye'deki 23 yaşında bütün gençleri toplayalım tamamı Türkiye Cumhuriyeti Devletine bir tehdit oluşturamaz. Bu tamamen bir propagandanın eseriydi. O günün şartlarında idamlarına evet diyenler bile daha sonra pişmanlıklarını ortaya koydular. Rahmetli Demirel bile ‘o günün şartlarında böyle olması gerekiyordu’ diye açıklama yapanlardan birisi. Bu şuna benziyor; saraydan 19 tane bebek tabutu çıkıyor ve bugün tarihçiler ‘devlet yönetmek böyle bir şey, ölmesi gerekiyor’ gibi saçma sapan hiçbir şekilde kabullenmeyeceğimiz bir tarih perspektifi ortaya koyuyor. Bu ne kadar saçma bir bakış açısı ise ‘o günün şartlarında böyle olması gerekiyordu’ demek de o kadar saçma bakış açısı. Dolayısıyla ben rahmet diliyorum, Türkiye için mücadele etmiş insanlardı”
Bilal Erdoğan’a Kadir Mısıroğlu eleştirisi
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın, “Kadir Mısıroğlu hocamız bir mücadele insanıydı, bir nesle damgasını vurdu” sözlerini de eleştirdi.
Bu açıklamaların talihsiz açıklamalar olduğunu belirten Hüseyin Baş, “Kadir Mısıroğlu neyin mücadelesini veriyordu diye sormak lazım” dedi ve şöyle devam etti; “Aslında bu vatandaş hayatını Atatürk'le ve Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetle mücadele etmeye adamış bir kişilik. Yani neyin mücadele insanı dediğinde Atatürk ile mücadele etmenin… Türkiye'de ismi söylenince akla gelen mücadele fikri bu ortaya çıkıyor. Bu açıklamayı yapan da Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin bugün Cumhurbaşkanlığını yapan kişinin oğlu, dolayısıyla çok talihsiz bir açıklama.”
“İngilizlerin Atatürk’ü kötüleme planının simge uygulayıcılarındandı”
“Bir Atatürk düşmanlığı ve Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyete karşı bir düşmanlık var. Bu düşmanlığı da Türkiye'de bugüne kadar körükleyen, alttan alta yürüten organizasyon tamamen bir İngiliz organizasyonu” diyen BTP lideri, şu dikkat çekici açıklamaları yaptı; “İngiliz derken bugünkü İngiltere devletinden bahsetmiyorum. Türkiye'yi o günün şartlarında Osmanlı topraklarını işgal etmiş, paylaşmaya başlamış, toprakları parsel parsel ittifak ettiği devletlerle paylaşan, ülkenin topraklarını kaynaklarını paylaşmaya başlayan, insanlarının emeğini sömürmeye başlayan güçlere karşı büyük bir mücadele verip, o İngilizleri Türkiye'den, topraklarımızdan kovup egemenliği millete veren Atatürk'le, o günden beri kapanmamış bir hesaplaşma defteri var. O günden beri sürekli Atatürk'ün aleyhinde propagandalar oluşturuyorlar. Onun da Türkiye'deki son ve en simge isimlerinden birisi de işte o vatandaştır. O’nun üzerinden Atatürk'ü kötüleme, Atatürk'ü küçümseme, Atatürk'e düşmanlık üretme planını uygulayan ve yürüten bazı güçler vardı. Yani onun mücadelesi her zaman Atatürkle oldu. Bunun nesillerden nesillere aktarılması Türkiye Cumhuriyeti Devleti için bir tehdittir. Dolayısıyla Cumhurbaşkanının oğlunun bu tehdidi Türkiye'ye layık görmesi de Cumhuriyete ve Atatürk'e iktidar kanadının bakış açısının bir ispatı olmuş oluyor ama talihsiz açıklamalar.”
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Türkiye'de muhafazakar kesim ve milliyetçi kesim tarafından çokça hedef tahtasına konduğunu ifade eden Hüseyin Baş şunları söyledi; “Bunu asla doğru bulmuyorum, muhafazakar milliyetçi bir birey olarak söylüyorum bunu. İşte banka soydu, adam kaçırdı, adam vurdu vs. Bunların hiçbirinin tarihsel olarak ispatı yoktur. 23 yaşında bir gencin Türkiye Cumhuriyeti Devletine oluşturabileceği hiçbir tehdit de yoktur. Bunu da çok net bir şekilde söyleyeyim. Bugün Türkiye'deki 23 yaşında bütün gençleri toplayalım tamamı Türkiye Cumhuriyeti Devletine bir tehdit oluşturamaz. Bu tamamen bir propagandanın eseriydi. O günün şartlarında idamlarına evet diyenler bile daha sonra pişmanlıklarını ortaya koydular. Rahmetli Demirel bile ‘o günün şartlarında böyle olması gerekiyordu’ diye açıklama yapanlardan birisi. Bu şuna benziyor; saraydan 19 tane bebek tabutu çıkıyor ve bugün tarihçiler ‘devlet yönetmek böyle bir şey, ölmesi gerekiyor’ gibi saçma sapan hiçbir şekilde kabullenmeyeceğimiz bir tarih perspektifi ortaya koyuyor. Bu ne kadar saçma bir bakış açısı ise ‘o günün şartlarında böyle olması gerekiyordu’ demek de o kadar saçma bakış açısı. Dolayısıyla ben rahmet diliyorum, Türkiye için mücadele etmiş insanlardı”
Bilal Erdoğan’a Kadir Mısıroğlu eleştirisi
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın, “Kadir Mısıroğlu hocamız bir mücadele insanıydı, bir nesle damgasını vurdu” sözlerini de eleştirdi.
Bu açıklamaların talihsiz açıklamalar olduğunu belirten Hüseyin Baş, “Kadir Mısıroğlu neyin mücadelesini veriyordu diye sormak lazım” dedi ve şöyle devam etti; “Aslında bu vatandaş hayatını Atatürk'le ve Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetle mücadele etmeye adamış bir kişilik. Yani neyin mücadele insanı dediğinde Atatürk ile mücadele etmenin… Türkiye'de ismi söylenince akla gelen mücadele fikri bu ortaya çıkıyor. Bu açıklamayı yapan da Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin bugün Cumhurbaşkanlığını yapan kişinin oğlu, dolayısıyla çok talihsiz bir açıklama.”
“İngilizlerin Atatürk’ü kötüleme planının simge uygulayıcılarındandı”
“Bir Atatürk düşmanlığı ve Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyete karşı bir düşmanlık var. Bu düşmanlığı da Türkiye'de bugüne kadar körükleyen, alttan alta yürüten organizasyon tamamen bir İngiliz organizasyonu” diyen BTP lideri, şu dikkat çekici açıklamaları yaptı; “İngiliz derken bugünkü İngiltere devletinden bahsetmiyorum. Türkiye'yi o günün şartlarında Osmanlı topraklarını işgal etmiş, paylaşmaya başlamış, toprakları parsel parsel ittifak ettiği devletlerle paylaşan, ülkenin topraklarını kaynaklarını paylaşmaya başlayan, insanlarının emeğini sömürmeye başlayan güçlere karşı büyük bir mücadele verip, o İngilizleri Türkiye'den, topraklarımızdan kovup egemenliği millete veren Atatürk'le, o günden beri kapanmamış bir hesaplaşma defteri var. O günden beri sürekli Atatürk'ün aleyhinde propagandalar oluşturuyorlar. Onun da Türkiye'deki son ve en simge isimlerinden birisi de işte o vatandaştır. O’nun üzerinden Atatürk'ü kötüleme, Atatürk'ü küçümseme, Atatürk'e düşmanlık üretme planını uygulayan ve yürüten bazı güçler vardı. Yani onun mücadelesi her zaman Atatürkle oldu. Bunun nesillerden nesillere aktarılması Türkiye Cumhuriyeti Devleti için bir tehdittir. Dolayısıyla Cumhurbaşkanının oğlunun bu tehdidi Türkiye'ye layık görmesi de Cumhuriyete ve Atatürk'e iktidar kanadının bakış açısının bir ispatı olmuş oluyor ama talihsiz açıklamalar.”
FACEBOOK YORUMLAR