BİR KENT OZANINDAN ” SU ÜZERİNE ŞARKILAR “ IŞIK

**Serdar URAL**
İstanbul aşığı bir kentozanın yalnızlığa olan aşkına, hüzünlü olan sevgiye, umut dolu insana, yorucu olduğu kadar büyüleyici İstanbul’a ve sonsuz kainata bakışınıvehayat birikimlerini yansıtan Marmara İİBF mezunu ve İTÜ İşletme Fakültesi  Executive MBA mezunuSerdar Ural’ın ilk albümü”Su Üzerine Şarkılar” IŞIK, Asrın MüziktarafındanMüzik dünyasına, Esen Müzik dağıtım aracılığı ile internet ve müzik marketlere sunuldu.

Serdar Ural,  ”Su Üzerine Şarkılar” IŞIK, isimli 15+ 1 enstrümantel şarkılık  albümü hakkında; albüme aday olabilecek özel ve özgün olarak dogmus 30 şarkı arasından 15 ‘ini titizlikle seçtiklerini, her bir şarkının ayrı ruh ,duygu ve öykü içerdiğini ve latin, swing, tango, rock gibi farklı altyapılarda ve iki şarkı da etnik sosu da eksik olmayan degisik ve genis yelpazedeki şarkıları bir sarkıyla tanıtım hazırlamak cok kısa olacabileceği düşüncesi ile albümün konsepti hakkında mesaj verebilmesi amacıyla, 4.40 dakikalık bir teaser (http://www.youtube.com/watch?v=98igJx_dSsY )hazırladıklarını, hemen hemen hepsi ayrı gönüllerde hit olabilecek çizgide sarkilar oldugu icin başucu şarkılarından oluşan arşivlik alternatif bir albüm olduğunu ifade eden Ural, ’’ İnanıyorum ki halkımız ve şarkıları söyleyen yorumcular bu şarkıları alıp uçurabilir ve özgürleştirebilirler şeklinde belirtiyor.

Serdar Ural, müzik serüvenine gençlik yıllarında adım atmış, yıllarca çalıştığı finans sektöründe pek çok şirkette ve bankada yöneticilik yapmış.

Profesyonel iş yaşamı sürecinde de müzikle solumaya ve nefes almaya devam eden Serdar Ural, müzikle hayata bakmak, görmek, anlamak, yorumlamak, anlam yüklemek; kısacası hayatı müziğin ve müzisyenlerin penceresinden yaşamayı hayat felsefesi olarak benimsiyor.
Ural müziği “Tıpkı matematiğin hayatın özü olması, matematiğin kullanılmadığı hiç bir bilim dalı olmaması gibi, bireyin de mutlak sayısının bir olduğu, ancak ruh dünyasının bazen bire yaklaşırken, bazen birden büyük olduğu gibidir” şeklinde tanımlıyor.

Müziğin görsel sanatlardan minik bir farkla ayrıldığına ama bunun bir üstünlük anlamına da gelmediğine dikkat çeken Ural, görselliği ile birlikte işitsel yolla müziğin daha hızlı yayılabildiğini, böylelikle daha çok insana ulaşabildiğini, daha çok ruha değebildiğini ifade ediyor.

Dinleyicinin kendi hayal dünyasını katarak yorumladığında, müziği nasıl da zenginleştirdiğini dile getiren Serdar Ural, insanların hayatındaki önemini “Müziğin sınırı, süresinin boyutunda kalmaz. Hep sınırlarını zorlar ve dinleyici de bindiği müzik aracıyla evrenin sınırsızlığında yolculuğa çıkar. Hangi galakside, gezegende durmak isterse durur, konaklar, doyduktan sonra isterse başka yerleri gezer, isterse geri döner. Meteor dahil bir çok şey getirir yanında ve onları da gönül hazinesinde itinayla saklar. Ne zaman hayat O’nu yorar, işte o birikimlerini kullanarak yaşamını kolaylaştırır, mutlulukla hüznün kardeş olduğunu, ikisinin de ruhu beslediğini, kozmik gerçeğin ne olduğunun anlaşılmasına katkıda bulunur” sözleriyle özetliyor.

Müziğin toplumsal yaşamdaki yerini ise “Pozitif bilim insanın beyninin, müzik ve görsel işitsel sanatlar ise ruhunun eğitmenidir.  Müzikle gelişen ruh güzelleşir, huzur bulur, yaşanmışlıklarla yalnız olmadığını anlar. Herkesin farklılıklarının olduğunu ancak özlerinin ortak, değerlerinin ise tek olduğunu kavrar. Başka bir cana da kendi canı gibi bakar, cananı can yapar” şeklinde dile getiriyor, Ural.

Serdar Ural ilk albümü ile ilgili duygularını ise “Müziğinin ilk yazıldığı an bestecinin kozmosla, albümün çıktığı an dinleyici ile şeb-i aruzudur” sözleri ile özetliyor.

Müziğin yanı sıra şiir de yazan Serdar Ural, 1964 yılında İstanbul’da doğdu. Finans alanında serbest danışmanlık yapmaktadır. Ural, evli ve 12 yaşında bir erkek çocuk babası.

Haber Merkezi