Beykozlular Kulüp Binasını geri istiyor.
Beykoz Belediye Başkanlığının devreye girerek mülkiyeti Gençlik Spor Genel Müdürlüğüne ait olan kulüp binasını kiralayıp kullanım hakkını kulübün elinden alması neticesi 110 yıllık Beykoz Spor Kulübü tarihinin onur belgeleri maalesef bir depoda muhafaza edilmektedir.
Uzun zamandır kapalı metruk bir abide görünümündeki 110 yıllık ve tarihi şanla şerefle dolu Beykoz Spor Kulübü binası her önünden geçişte eski Beykozluları kahretmekte ve sorunun Beykoz Belediye Başkanı tarafından bu hale getirilmesi ayrı bir üzüntü kaynağı oluşturmaktadır. Beykozlular tepkisini "Beykoz'un değerlerini koruyamayanlar Beykoz'u yönettiklerini mi sanıyorlar. Bizler kulüp binamızın kısa sürede Kulübe tahsisini bekliyoruz"diyorlar.
Beykoz Spor 1908 Kulüp Başkanı Zeki Aksu
Beykoz Spor 1908 Yönetim kurulundan geçtiğimiz günlerde yapılan açıklama ise şöyle;
1908 yılında kurulan Beykoz Spor Türk spor tarihinin en eski kulüplerinden biridir.
İbrahim Kelle Caddesi’nde ve deniz kıyısında uzun yıllar kulüp merkezi olarak kullandığımız binayla ilgili olarak son günlerde Beykoz kamuoyunda bir tartışma yürütüldüğünü gözlemlemekteyiz. Bu tartışmaların sağlıklı bir zeminde yapılabilmesi için Beykoz Spor Kulübü olarak aşağıdaki açıklamayı yapma zorunluluğu doğmuştur.
Söz konusu yapı 1940 yılında arsa sahiplerinin muvafakati ile Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü tarafından Beykoz Spor Kulübü’nün kullanımı için tahsis edilmiştir. Beykoz Spor Kulübü bu kullanım hakkı karşılığında Beden Tarbiyesi Genel Müdürlüğü’ne kira ödemiştir. Bu durum 2008 yılına kadar devam etmiştir.
2008 yılında uzun yıllar içerisinde ortaya çıkan ihtiyaçları karşılamak amacıyla yapının yeniden elden geçirilmesi gündeme gelmiştir. Bu nedenle 1.500.000 TL harcanarak kulüp binamızla ilgili bir tadilat çalışmasına girişilmiş ve kaba inşaat bitirilmiştir. Bu tadilat için yapılan harcamaların tümü Beykoz Spor Kulübü tarafından karşılanmıştır.
Bu süreçte Beykoz Belediye Başkanlığı devreye girerek mülkiyeti Gençlik Spor Genel Müdürlüğüne ait olan kulüp binamızı kiralamış ve kullanım hakkını kulübümüzün elinden almıştır.
Beykoz Belediye başkanı Yücel Çelikbilek' in ricası ve talebi üzerine Mesa inşaat tarafından geç de olsa yapımına başlanan ve mülkiyeti Beykoz Spor Kulübü’ne ait olmasa da anamızın ak sütü gibi helalimız olan kulüp binamız ile ilgili ısrarlı taleplerimizi sürdürüyoruz.
Bu çerçevede Beykoz Belediye Başkanı Sayın Yücel ÇELİKBİLEK' den beklentimiz ve talebimiz; kulüp binamızın Beykoz Belediyesi tarafından cüzi bir kira bedeli karşılığı kulübümüze tekrar kazandırılmasıdır.
Bu arada yıkılan ve yeniden yapımına başlanan stadyumunun bir an önce bitirilmesini de camia olarak büyük bir heyecan, şevk ve sabırla beklemekteyiz.
Beykoz Spor Kulübü’nün bir lira geliri yoktur. 110 yıllık Beykoz Spor Kulübü tarihinin onur belgeleri maalesef bir depoda muhafaza edilmektedir. Kulübümüzün bir yönetim binası da yoktur.
Beykoz Spor Kulübü’nün de onursal başkanı olan sayın Yücel ÇELİKBİLEK’in sesimize kulak vermesini, Beykoz spor kamuoyunu ortak taleplerini saygı ile karşılamasını ve gereğini yapmasını bekliyoruz.
Saygılarımızla
Beykoz Spor Kulübü
Yönetim Kurulu
Tarihçe
Beykoz Spor Kulübünün tohumlarının atılmasında Beykoz'la özdeşleşen Ahmet Mithat Efendi'nin önemli bir payı vardır. Bir düşünür ve edebiyatçı olmasının yanında sosyal ve girişimci kişiliğiyle tanınan Ahmet Mithat Efendi, meşhur Kırmızı yalısında bir akşamüstü, bir dost meclisinde Beykoz'da bir kültür kulübü kurulması önerisini ortaya atmıştır. Söz konusu mecliste bulunan Eczacı merhum Ferit Er İnal Bey, merhum Nedim Ulbatur, merhum Nizamettin Bey ve merhum Ahmet Cevdedi isimli beyefendilerinde bu fikre sıcak bakmaları neticesinde bir kulüp kurulmasına karar verilir. İlk olarak Beykoz İttihat ve Teavün Cemiyeti adında bir kurum ihdas edilir. Kısa zamanda bu derneği Mümeresat-ı Bedeniye şubesi gelişmiş ve böylelikle bugünkü Beykoz Spor Kulübü'nün tohumları 1908 yılında atılmış olunur. Kulüp resmi olarak 28 Eylül 1908 yılında kurulmuştur. Bu kulüp 1911 yılından itibaren Beykoz Şark İdman Yurdu ismiyle anılmaya başlanır. 1921 yılında Beykoz'un ikinci spor kulübü olarak kurulan Beykoz Zindeler Yurdu ile birleşmiş ve Beykoz Zindeler İdman Yurdu ismini almıştır.
Kulübün kuruluş felsefesi; gençlere nezih bir kültürel ve toplumsal çevre oluşturmak, onları anlamsız ve yararsız işlerden alıkoymak ve de Beykoz ve çevresinde sosyal ve kültürel etkinliklerde bulunmak amaçları çerçevesinde şekillenmiştir. Dönemin gençlerinin katılımı ile kulübe bir spor kolu ilave edilmiş ve 1917 yılında Beykoz'da ilk kez bir futbol takımı kurulmuş ve futbol oynanmaya başlanmıştır. Bu tarih, Türk ve Dünya futbol tarihi söz konusu olduğunda da erken sayılabilecek bir tarihtir. Beykoz Spor Kulübü Atatürk Kupası'nın da sahibidir. Kulübün kısa sürede gelişmesinde, güçlenmesinde ve tanınmasında dönemin ünlü futbolcusu '' İbrahim Kelle'', yalnızca futbolculuk yaptığı dönemlerde değil, aktif futbol yaşamını sona erdirip kulüp başkanlığı yaptığı dönemlerde de Beykoz Spor Kulübü'ne hizmet etmiştir. Kurulduğu tarihten bu yana, Beykoz Spor Kulübü Türk futbol yaşamında hatırı sayılır futbolcular, değerli sporcular yetiştirmiştir. Beykoz Spor Kulübü futbol takımı tam 45 yıl birinci ligde oynamış, 1966 yılında ikinci lige düşmüştür. Malesef Beykoz Spor Kulübü futbol takımı eski parlak günlerini bi daha yakalayamamıştır.
Beykoz Spor Kulübü'nün diğer bir özelliği ise, Türk spor tarihinde ilk olarak bir yelken ve kürek takımı kurmuş olması ve bu dalda çok önemli başarılara imza atmış olmasıdır. Beykoz Spor Kulübünün Basketbol takımıda dönem dönem önemli başarılara imza atmıştır. Takım, 1949 yılında Türkiye şampiyonu olmuştur. Kulüp hali hazırda her dalda elde ettiği başarıları ile bir kupalar müzesini arındırmaktadır.
BEYKOZ SPOR KULÜBÜ VE KELLE İBRAHİM
Aslen Trabzon Hayrat ilçesi Hundez köyünden Ellidokuzoğlu sülalesine mensup olan Kelle İbrahim 1900 yılında Hayrat'ta doğdu. Beykoz ve Altınordu Spor Kulüplerinde oynadı, üç kez milli formayı giydi. 1923 yılında İstanbul dışından olan ilk futbolcudur. 1924 Dünya olimpiyatlarının en meşhur sporcusu olmuştur.
Beykoz Spor'da futbolculuk, antrenörlük ve idarecilik yaptı. 1967 yılında Beykoz'da vefat ettiğinde Beykoz 1. Lig'de küme düştü. Ailemizin bir ayağının İstanbul'da olması nedeniyle çok küçük yaşta babası Hasan efendi İstanbul'a geldi. Sonradan aileye Cemil ve Hayriye adından kardeşleri katıldı. Ailesinin bir çok üyesi sarayda bahçıvan olarak çalışıyordu. Babası Hasan Efendi de sarayda bahçıvanlık yapıyordu.
Bir akrabası anlatıyor:
1967 yılı başında vefat eden Kelle İbrahim'in Beykoz'da ki evine çok sık giderdik. Biz Fatih'te oturuyorduk. Kelle İBrahim vekız kardeşi Hayriye Hanım'ı ziyaret etmek için, annem veya halam Refigül beni yanına alır, Beykoz sahili sırtlarındaki iki katlı ahşap konak evlerine gelirdik. Her seferinde evde kız kardeşi Hayriye Hanım olurdu. Kelle İbrahim bekardı ve Beykozspor uğruna evliliği hiç düşünmedi. Yazın arada bir ailece piknik için Beykoz Akbaba'ya gider, dönüşte Kelle İbrahim'in evini ziyaret ederdik. Hayatının son günlerine kadar kulüple ilgilendi. Beykozlular çok sevdikleri Kelle İbrahim'in anısını yaşatmak için ilçenin ana caddesine ismini verdiler. Şimdi İskele önündeki cadde Kelle İbrahim Caddesi'dir. Şimdilerde ise Kelle İbrahim'in heykelinin çalışmaları yapılmaktadır. Onun resimlerini almak için Beykoz lokaline gittiğimde karşılaştığım idareciler Kelle İbrahim için, '' O kendini Beykoz'da bir nokta, İstanbul'da bir top, Ankara'da Güneş olarak ifade ederdi'' dediler.
Hayatını Beykoz Spor'a adayan Kelle İbrahim önceleri sporculuk yaptığı, Milli forma giydiği, Kulüpte başkanlık, yönetim kurulu üyeliği yapmasına rağmen, Başkanlığında bile sporcuların formalarını bazen ortaçeşmede, bazen eve getirerek kendisinin yıkadığını bütün Beykoz bilir. O kulübün hem Başkanı, hem malzemecisiydi. Olduğunca mütevazi ve kibar bir beyefendiydi.
Beykoz Futbol Takımının ve Beykoz'un ünlü ve çok sevilen ismi Kelle İbrahim'in Beykoz Futbol Takımının kuruluşunu anlattığı sohbet: (Değerli Beykozlu yazar Nevzat ALPMAN'IN '' Yüz Yıllık Beykoz Öyküleri'' kitabından alınmıştır.
KELLE İBRAHİM ANLATIYOR:
Beykoz'da spor merakı çok eskidir. Sporu toplu olarak yaptırmak isteyen münevverler 1911'de Şark İdman Kulübünü teşkil etmişlerdi, forması sarı siyah idi. Şimdiki iskele binasının üzerinde hazır spor ile uğraşan İttihat ve Teavün (Birleşme ve Yardımlaşma) Kulübü vardı. Şark İdman Kulübünün de kaptanı idi. Kulüp yavaş yavaş inkişaf (gelişme) ediyordu. Fakat İtalyan Harbi (Trablusgarp Savaşı) ile Harbi Umumide (1. Dünya Savaşı) spor şiddetle sarsıldı tabi. Sporun memleket için pek büyük bir ihtiyaç olduğun bilen belediye memuru Faik, Tecettin, Hakkı, İbrahim ve Nuri Beyler 1918'de kulübü tekrar canladırıyorlar.
1919'da Zindeler Kulübü ismiyle Beykoz'da ikinci bir kulüp daha tesis ediliyor. Beykoz'un içinde iki kulübün yaşayamayacağını anlayanlar, iki kulübü birleştiriyorlar. Birinin ismi, diğerinin forması alınıyor. İşte bugünkü kulüp o zamandan beri yaşayan kulüptür.
Zindeler Kulübü birçok güzide oyuncular yetiştirmiştir ki, bu oyuncular olimpiyatlara iştirak etmişler ve birçok muvaffakiyet kazanmışlardır. İbrahim Bey 1924 Paris Olimpiyatları milli futbol kadrosuna dahil olmuştur. Burhan Bey 1928 Olimpiyatlarına iştirak etmişlerdir. Beynelmilel olan oyuncularıma: Zeki, Emin, Malik ve Rıdvan Beylerdir. İstanbul karmasına seçilmiş olan Bahadır, Sedat, Sait ve Şahap Beyler vardır. Maçlarda ki galibiyetlerimiz bizi birinci kümedeki yerimizde tutmuştur. Hiçbir zaman ikinci kulüpler arasına düşmedik. Futbolumuzla İstanbul halkına kendimizi sevdirdik. Kuruluşumuzdan beri Lig maçları dışında Özel maçlar da İstanbul Birinci Lig takımlarıyla yaptığımız karşılaşmaların yüzde dokasınını kazandık.
DENİZCİLİK ŞUBESİ
Kulübümüz bugüne kadar hiçbir yerden maddi yardım görmemiştir. Beykoz halkı ekseriyetle bize yardım edecek vaziyette değildi. Sporun bize bahsettiği büyük bir mücadele ile çayırda kendimize ufak bir saha meydana getirebildik. Buda büyük bir başarı sayılmalıdır.
Şark İdman Kulübü ile Zindeler Yurdu birleşince denizcilik şubesi açıldı. Başına da kıymetli sporcularımızdan Nedim Bey getirildi. Bu arkadaşımız bugün de görevini başarıyla sürdürüyor. İki sene kadar deniz şampiyonluğunu muhafaza ettik. Şimdi ikinci durumdayız. Denizcilik şubesine sonradan yüzücülüğü ekledik. Yeni kuruluşumuzun kaptanı Fahri Bey, reisleri de İhsan Beydir. Sekseni aşkın yüzücümüz vardır. Bu sene yüzme şampiyonluğunu kazandık.
BEYKOZ'UN SPOR DALLARI
Güreş şubemiz eskidir. Memlekete 18 güreşçi yetiştirmiştir. Güreş şubemizin faaliyetlerini arttırmak için bazı yeniliklerin arifesindeyiz. Atletizm ve voleybol şubemizde de yüzümüzü ağartan gençlerimiz bulunmaktadır.
Kulüp binası ilk görüşte pek küçük fakat bu küçük binadaki gençlerin azim, irade ve başarıları o kadar eni ve büyük ki... İşte bu daracık binanın tek odasında, büyük kulüplerle başa baş giden sporcuların çıkması, Beykoz'da spor aşkının hangi boyutlara ulaşmış olduğunu göstermektedir.
Nevzat Alpaman'ın Kelle İbrahim ile Röportajı:
- Bu kulüp binası size dar gelmiyor mu?
- Dar fakat mecburuz. Zira hiçbir yerden maddi yardım görmeyen bizler daha uzun seneler bu binada oturmak zorundayız. Gördüğünüz gibi bu küçük odada idare heyeti toplanıyor, sporcular soyunup giyiniyorlar.
- Kulübünüze maddi yardımda bulunan kaynaklar var mıdır?
- Beykoz halkının yüzde sekseni işçi ve ameledir. Biz ancak kulübün 700 üyesinin verdiği aidatlarla yaşamaktayız.
- Yeterli parasal imkanlara kavuşsanız öncelikle hangi alanlara harcama yaparsınız?
- Çayırdaki futbol sahasına bir bina yapmak isteriz. Sahanın etrafını da duvarlarla çeviririz. Alın teriyle yaptığımız sahamızı bakımsızlıktan kurtarırırz.
- Gençleriniz bu yardımsızlıktan şikayetçiler mi?
- Şüphesiz... Fakat üzüntülü değiller. Onların teşvik edicileri çoktur bilhassa muhterem Beykoz halkı. Çünkü Beykoz'da hiçbir kadın, erkek ve çocuk yoktur ki, spor ve kulübümüzü sevmesin...
FACEBOOK YORUMLAR