Başkan Terlan Kaya "3 Yılı Arkada Bıraktık"
İstanbul Sahne, perde, Film, Eğlence Yerleri, esnaf ve Sanatkarlar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Terlan Kaya, görevde 3. yıl nedeniyle yaptığı açıklamada;
2010 yılından beri kayyumda olan İstanbul Sahne, Perde Film Eğlence Yerleri Esnaf Odasının 28 Nisan 2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulunda seçilerek geldiğimiz görevde 3 yıl arkada bıraktık, öncelikle 8 yıl kayyumda kalan esnaf sanatkar odamızın biriken işlevsel sorunları çözdük derken tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde ortaya çıkan kovit 19 salgını ile zor bir sürece girildi.
Salgınla ilgili İçişleri bakanlığımızın 15 Mart 2020 korona virüs tedbirleri genelgesi ile ilk odamıza bağlı Esnaf ve Sanatkarlar 3 ay süreyle kapatıldı. o akşam çalışma başlattık. Sektör temsilcileri ile bu süreç ile ilgili alınması gereken tedbirleri 3. Gün ilgili makamlara ilettik.
Bu süreçte yaşanacak mağduriyet ortada idi, merkezi hükümetin alacağı tedbirlerin gecikebileceği göz önünde bulundurularak İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere 39 ilçe belediye başkanına pandemi sürecinde ilçe sınırları içinde yaşayan sanatçılar ile ilgili alınan tedbirler olup olmadığına dair yazı gönderdik.
Bu yazının amacı Belediyelerde sahne sanatçılarının yaşayabileceği mağduriyetlerin hakkında Farkındalık yaratmaktı.
Sahne sanatları ile ilgili tüm mekanlar eğlence yerleri de dahil genelge ile kapatılmış bu mekanlarda günübirlik çalışan aldığı yevmiye ile ailesini geçindiren on binler var. Aslında bu yazıyı gönderme amacımız her belediye kendi sınırları içinde yaşayan ihtiyaç sahibi sanatçıların mağduriyetini bu bütçelerle ve mahalli dayanışma çabaları ile giderebileceklerine dikkat çekmekti.
Koronavirüs ile ilgili yaptığımız basın açıklamamızda (19 Mart 2020) eğer tedbir alınmazsa binlerce esnafımızın iflas edeceğini, buna bağlı olarak 2 milyona yakın çalışanın işsiz kalacağını belirtmiştik
Bu konuda ne yazık ki yeterli önlemlerin alındığını söyleyemeyeceğim. Umarım konu masaya yatırılır, yerel ve genel yönetimlerce ortak çözüm yolları bulunur.
Bu arada bir yandan beklenmedik bir salgının getirdiği sorunlar hakkında çözüm yollarını zorlarken, bir yandan da, sahne sanatkarlarımızın önündeki engelleri kaldırmak için kısıtlı olanaklara rağmen, gece gündüz süren bir çalışma yürütüldü.
Öncelikle sorunların tespiti ardından çözümü ile ilgili çalışmalara geçildi.
Kültür ve Turizm Bakanağımız Özel Tiyatro proje destek yönetmeliği başvuru şartnamesinde tacir olma zorunluğunun mevcut yasalarla olan çelişkilerini, oda üyelerimize yapılan amatör uygulaması ile ilgili son bir yıldır yaptığımız yazışmalardan sonuç alamayınca konu hakkında Türkiye esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) bilgilendirildi. İlgili kamu kurumları ile yapılan tüm yazışmaları kapsayan dosya Ankara’ya TESK başkanlığına gönderildi.
Uzun yıllar çözüme kavuşturamadığımız sanatçılarımızın sorunları ile ilgili yasal boşluklar üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu ana kadar yaptığımız tespitlerde Anayasamızın 64. Maddesi devlet sanat faaliyetini ve sanatçıyı korur sanat eserlerini ve sanatçının korunması değerlendirilmesi desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır.
Anayasamızın emredici hüküm barındıran bu maddesinin uygulama kanunlarının olmadığını ortada bir keyfiyetin söz konusu oluğunu gördük. Tespitlerimize göre ilgili uygulama kanunlarının yapılmamasının nedeni meslek tanımlarının yapılmamış olması, eğer tanım yoksa o meslek yok hükmündedir, yok hükmünde olan bir konu hakkında kanun yapılması tabi ki beklenemez.
Yetki alanımıza giren sahne sanatları ile ilgili oluşturduğumuz çalışma gruplarımızla çalışmalarımıza başladık. Tanım çalışmalarımızın taslakları tamamlanmıştır. Taslaklar üzerinde teknik çalışmalarımız devam ediyor.
Sanatçılarımızın yaşaması için ne gerekirse yapılmalı onlar bize yüzyılların mirası boşlukları kolay doldurulamaz. Bu nedenle Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “"Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” “Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir. Sözleri çok anlamlıdır ve bunu önemsiyoruz.
Bu arada yaşamımda beni çok üzen olaydan biride Türk Dil Kurumu Türkçe sözlükte “esnaf” kelimesinin tanımı, 3. Tanım argo “Kötü yola sapmış kadın – esnaftan kadın. Konuyla ilgili resmi yazılarımızı TDK hemen yazdık ne yazık ki sonuç alamadık, pes etmeyeceğiz girişimlerimiz devam edecek.
Görevde 3 yılı yoğun bir çalışma ile arkada bırakmanın onurunu yaşıyoruz. Bu süreçte benimle birlikte yol alan, çalışmalarımıza katkı veren tüm mesai arkadaşlarıma ve sanatkarımıza teşekkür ediyorum.
Önümüzde yapılaması gereken çok iş var, hedefimiz sahne sanatçılarımızın sorunlarını çözmek, onları dünya standartlarında mesleğini yapan, sosyal güvenlik sorununu arkada bırakmış refah seviyesini yükselmek için canla başla birlikte çalışmak” dedi.
(19 Mart 2020) Terlan KAYA Basın açıklaması izlemek için tıklayın
FACEBOOK YORUMLAR