BANDIRMA VAPURU'NUN YOLCULARI

Eşsiz Kahraman Mustafa Kemal Atatürk Doğum Günün Kutlu Olsun! 19 Mayıs 2019

BANDIRMA VAPURU'NUN YOLCULARI
18 Mayıs 2019 - 16:37

İstiklal Marşı şairimiz rahmetli Mehmet Akif Ersoy “İstiklal Marşı” adını verdiği manzumesinde :

“Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli Ruhların bizden, ilahî, budur ancak emeli”

mısraına yer vermiştir. Bazı kişiler bu mabedin “cami” veya “mescit” olduğunu savunurlar. Ancak, Ersoy “mabet” sözcüğü ile vatanı kastetmiştir. Mondros Mütarekesi şartlarına uygun olarak Ordumuz silah bırakmış, askerini terhis etmişti. Yurdumuz Mondros Barış Antlaşması Hükümlerine aykırı ve haksız olarak düşman tarafından işgal edilmiş, bütün limanlarımıza ve kalelerimize, Mabedimiz mukaddesatına girilmişti. Bu arada 15 Mayıs 1919 günü İngiliz desteği ile Yunanlılar İzmir’e çıktılar.

Vatan’ın korunmadığını gören Mustafa Kemal Paşa’da vatanın ve milletin kurtuluşu için çareler arıyordu. Bunun için İstanbul’dan Anadolu’ya geçmesi gerekiyordu. Tam bu sırada büyük bir fırsat doğdu.

Güçsüz ve aciz İstanbul Hükümeti İngiliz ve Fransızların işgallerine mani olamıyordu. Bundan güç alan Karadeniz Bölgemizde yaşayan Rum vatandaşlar da istiklal sevdasına kapıldılar. Çeteler kurarak bölgeye hâkim olmak için bölgenin Türk halkına tecavüze başladılar. Bu yeni tehlike karşısında toparlanan Türkler de haklı olarak karşılık verdiler.

Karadeniz Bölgesinde vaziyet Rumlar aleyhine bozulunca İngilizler İstanbul Hükümetine Türklerin çete faaliyetlerine son verdirmelerini emretti. Hükümet bölgeye bir Askeri müfettiş göndererek karışıklıkları önlemek istedi. Bu nedenle adı ve şöhreti büyük olan mülga Yıldırım Orduları Komutanı Mustafa Kemal Paşa 9’ncu Ordu Kıt’aatı Müfettişi olarak bölgeye gönderildi.

Bu şartlar altında 16 Mayıs 1919 günü İstanbul’dan yola çıkan Bandırma Vapurunda 9’ncu Ordu Kıtaatı Müfettişi Mustafa Kemal Paşa refakatinde 53 kişi vardı. Bu yolculardan yirmi sekizi Müfettişlik Karargahını, yirmi beşini ise erbaş ve erler teşkil ediyordu. Ayrıca vapur personeli de 21 kişi idi.

Vapurda ayrıca 3’ncü Kolordu Komutanı Kurmay Albay Refet (Tümgeneral Bele) Bey de bulunuyordu. Mustafa Kemal Paşa’nın heyetine mensup değildi. 3’ncü Kolordu komutanlığına atanmıştı ve vapura son anda dikkat çekmemek için seyis kılığında 18 atla kaçak olarak binmişti. O nedenle listelerde adı görülmemektedir. Emrinde bir emir subayı, Piyade Asteğmeni Arif Hikmet Efendi (Tümgeneral Arif Hikmet Gerçekçi. 1894-1970)ve iki hizmet eri vardı.

Böylelikle Vapurda tam 77 kişi bulunuyordu.

Tam sayı: 28 Karargah + 25 erler + tayfa 21 + Refet+ 2 = 77

Şunu üzülerek belirteyim ki Bu yolcular hakkında tam ve doğru bilgi maalesef bulunmamaktadır. Tam bir rütbe, ad, soyadı kargaşası vardır. Değişik yayınlarda birbirinden kopyalamalar nedeniyle bu yanlışlıklar devam etmektedir. Her müellif listeyi değişik adlarla vermektedir. Şöyle ki Anıt Kabir müzesinde bulunan Kurtuluş Savaşı Kahramanları tabloları arasında yer alan Kâzım Dirik bile son rütbesi Tümgeneral iken Korgereral rütbesi ile resmedilmiştir. Ayrıca Piyade Yüzbaşı Mustafa Vasfi (Süsoy) Efendi’nin ailesini İstanbul’da bırakmamak için eşi ve 3 çocuğunu da memleketi Tokat’a götürmek üzere vapura bindirdiğinden de hiç bahsedilmemektedir.

Şimdi bu yolcuları teker teker ve kısaca analım:

 

Kurmay Albay İbrahim Refet Bey (General Bele), Askerî Sicil No: P.1314(1898)-39, (Selanik, 1881- İstanbul, 3 Ekim 1963) Birinci Büyük Savaş’ta Sina Filistin cephesinde tümen ve kolordu komutanı olarak görev yaptı. En muktedir kurmaylarımızdan biri idi. Gururlu, disiplinli, kendisine güveni olan, zarif, şık ve çalışkandı. Filistin ve Suriye Cephelerinde kazanılan bütün başarılarda katkısı vardır. Mustafa Kemal Paşa’nın açtığı Millî Mücadeleye bir an olsun bile kararsızlık göstermeyerek katıldı. Millî Hükümette Millî Savunma Bakanlığı, İç İşleri Bakanlığı gibi önemli görevler yaptı. 9 Ekim 1922 de TBMM Hükümeti adına İstanbul ve Trakya Fevkalade Temsilcisi olarak atandı ve 20 Ekim 1922 günü İstanbul’a girdi.

 

9’ncu Ordu Kıtaatı Müfettişliği Kurmay Başkanı Kurmay Albay Kâzım Bey (Tümgeneral Dirik. Manastır, 1880-Edirne, 3.7.1941) Askeri Sicil No: P.1315(1899)-87, İzmir Vâlisi olduğu sırada ülkemizi ziyaret eden İran Şahı Rıza Şah Pehlevî Vâli Paşa’da gördüğü canlılık, enerji ve faaliyet nedeniyle, Atatürk’e “Sizin valiniz Dirik adamdır” diyerek takdirlerini belirtmiştir. Dirik sözcüğü Azeri ağzında atak, çalışkan, canlı, heyecanlı anlamına gelmektedir. Atatürk bu nedenle Kâzım Paşa’ya “Dirik” soyadını vermiştir.

 

Piyade Yüzbaşı Cevad Abbas Efendi ( Gürer) (Niş, 1887-Yalova 4 Temmuz 1943) 9’ncu Ordu Kıtaatı Müfettişliği Başyaveri ve sonradan milletvekili. Şerif Abbas Bey’in oğludur. 1908 yılında Harbiye’den mezun oldu. Çeşitli kıta görevlerinden sonra Çanakkale Kara Muharebeleri sırasında Anafartalar Grubu emrine verildi. Burada Grup Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal Bey’le tanıştı. 13 Aralık 1916 da yüzbaşı rütbesine yükseltilerek 16’ncı Kolordu Komutanı Mustafa Kemal (Atatürk) Paşa’nın yaverliğine atandı. Bu yaverliği Mustafa Kemal Paşa’nın 8 Temmuz 1919 günü askerlikten istifa etmesiyle son buldu.

 

9’ncu Ordu Müfettişliği Sıhhiye Başkan Muavini Tabip Binbaşı İbrahim Refik Bey (Başbakan Dr. Refik Saydam. (İstanbul, 8.8.1881- İstanbul, 8.7.1942) Askeri Tıbbiyeyi Doktor yüzbaşı olarak bitiren Refik Bey Almanya'da Berlin Askeri Tıp Akademisi'nde eğitim gördü. Kafkas Cephesinde görev yapan 2’nci Ordu bünyesinde bakteriyoloji enstitüsünü kurarak tifo, dizanteri, veba ve kolera aşılarının, tetanos ve dizanteri serumlarının burada üretilmesini sağladı. Savaş boyunca salgın hastalıklarla mücadelesini sürdürdü. Büyük Savaş sırasında binlerce cana mal olan Tifüs salgınına karşı hazırladığı aşı tıp literatürüne geçti. Türkiye Cumhuriyetinin ilk Sağlık Bakanı ve 4’ncü Başvekili’dir.

 

9’ncu Ordu Müfettişliği Kıtaatı Sıhhıye Başkanı Tabip Albay İbrahim Tâli Bey (Milletvekili ve elçi Dr. Öngören. İstanbul,1875- İstanbul, 2.1.1952) Eski Basra Valilerinden Yusuf Tâli Paşa’nın oğludur. Galatasaray Lisesi'nden mezun olduktan sonra 1887'de Askeri Tıbbiye'ye girdi. 1893'te Askeri Tabip Yüzbaşı rütbesi ile mezun oldu. Trablusgarb savaşı sırasında Mustafa Kemal Bey ile tanıştı. Bu beraberlikleri bir hayat boyu sürdü. Öngören soyadı Atatürk tarafından kendisine verildi.

 

9’ncu Ordu Kıtaatı Müfettişliği 1’nci Şube Müdürü Kurmay Binbaşı Hüsrev Bey (Asker ve büyükelçi Gerede. (Karaağaç, Edirne, 19.5.1886- İstanbul, 20.3.1962) Mehmet Ali Paşa’nın oğludur. 1905 yılında Harbiye’den mezun oldu. 1908 yılında Kurmay Yüzbaşı rütbesi ile ordu saflarına katıldı. Kurtuluş Savaşı sırasında Bolu isyanlarının özellikle Gerede’de çıkan isyanın bastırılmasında gösterdiği büyük başarı nedeniyle kendisine Atatürk tarafından “Gerede” soyadı verildi. Budapeşte, Sofya, Tahran, Tokyo Berlin ve Rio de Jeneiro devletimizi büyük elçi olarak temsil etti.

 

9’ncu Ordu Kıtaatı Müfettişliği Topçu Komutanı Topçu Binbaşı Kemal Bey (Korgeneral Doğan) (Üsküp, 1879-İstanbul,1951) Askeri Sicil No: Top.1316(1900)-22, Kozanoğlu namı ile maruf Çukurova Kahramanı. Balkan Savaşı'na ve Birinci Dünya Savaşı'na katıldı. Mondros Barış Antlaşmasından sonra Fransızlar tarafından işgal edilen Çukurova’da Kuvvayi  Milliyeyi kurmak üzere Kozanoğlu Doğan Bey namı ile bizzat Mustafa Kemal Paşa tarafından görevlendirildi ve Doğu Kilikya Cephesi Komutanlığına atandı. 2 Kasım 1919 sabahı Sivas’tan Aydınoğlu Tufan Bey namı ile bilinen Piyade Yüzbaşısı Osman Efendi (Tümgeneral Tufan) ile hareket eden Kozanoğlu Doğan Bey, 6 Kasım 1919 akşamı Develi Kazasının merkezi olan Everek kasabasına geldi. Gerek askerlik yönü ile cephede, gerek örgütleyici yönü ile kırsal bölgede gögüs kabartan hizmetlerde bulundu. Cumhuriyet döneminde Topçu Atış Okulu, Topçu ve Nakliye Okulu Müdürlüğü, Erzurum Müstahkem Mevkii Komutanlığı (1932), Kırklareli 46’ncı Tümen Komutanlığı (1935) ve Çanakkale'de Müstahkem Mevkii Komutanlığı (1937) yaptı. 1938'de 2’nci Kolordu, 1940'ta 3’ncü Kolordu komutanlığına atandı. 6 Temmuz 1941'de Korgenerallikten emekliye ayrıldı. VI. Dönem Ağrı, 1943-1950 arasında da VII ve VIII dönem Kırklareli milletvekili olarak TBMM'de bulundu.

9’ncu Ordu Müfettişliği Kıtaatı İkinci Kurmay Başkanı Kurmay Yarbay Mehmet Ârif Bey (Adana, 1882-İzmir, 1926) Mustafa Kemal’in sınıf arkadaşı olup onun tarafından heyete bizzat dahil edilmiştir. Ne var ki Atatürk’e yapılan İzmir su-i kasti davasında İstiklâl Mahkemesi’nin kararıyla suçlu bulunarak idam edildi. Kafkas Cephesinde bulup yetiştirdiği ve hiç yanından ayırmadığı bir ayı nedeniyle “Ayıcı Ârif Bey” olarak bilinir. Karakeçili Oymağı’ndan Yusuf Ziya Bey’in oğludur.

9’ncu Ordu Kıtaatı Müfettişliği Mülhakı Piyade Yüzbaşı Ali Mümtaz Efendi ( Ali Mümtaz Tünay. Silifke, 1886- Bursa,1946)

9’ncu Ordu Kıtaatı Müfettişliği Karargah Komutanı Piyade Yüzbaşısı Mustafa Vasfi Efendi (Süsoy). (Tokat, 1876- Ankara, 10 Ekim 1934) Kehpazzâde Osman Efendi’nin oğludur. İlk ve orta eğitimini Tokat’ta aldı. Orduya er olarak katıldı ve Alaydan yetişerek subay oldu. Binbaşı rütbesine yükseldikten kısa bir süre sonra emekliye ayrıldı. Ölümüne kadar Tokat milletvekili olarak görev yaptı.

Tabib Yüzbaşı Behçet Efendi. Behçet Adil Feyzioğlu (Kayseri 1887-Kayseri,1975) 1912 yılında hekim çıkmıştır. Bakteriolog, 1924 de kendi isteği ile ordudan emekli olmuş çeşitli devlet hastanelerinde başhekim olarak çalışmıştır.

 

Yaver Topçu Üsteğmeni Ahmet Muzaffer Efendi (Kılıç). (İstanbul, 1897- Ankara, 1959) Büyük Savaşta Galiçya Cephesinde görev yaptı. Filistin Cephesinde 7’nci Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa’nın emir subaylığına atandı. Emir subaylığı 1930 yılına kadar sürdü. 1928 de Ankara Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Askerlikten ayrılarak ticaretle uğraştı. 1939’da bir dönem Giresun milletvekili olarak görev yaptı.

9’ncu Ordu Kıtaatı Müfettişliği Kurmay Mülhakı Piyade Yüzbaşı İsmail Hakkı Efendi (Başbakanlık özel kalem müdürü İsmail Hakkı Ede, 1886-1943)

9’ncu Ordu Kıtaatı Müfettişliği Emir Subayı Piyade Yüzbaşı Ali Şevket Efendi (Öndersev). (Selanik, 1884- İstanbul,1940) Atatürk’ün Selanik’ten okul ve mahalle arkadaşıdır. Ailesinin bulunduğu Beykoz’a vedalaşmak için gittiğinden Beykoz açıklarına gelen vapura yüzerek çıkmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında göğsünden aldığı bir kurşun yüzünden malûlen emekli oldu ve Bilecik’e yerleşerek çiftçilik ve ticaretle uğraştı. 1935 yılında V. Dönem TBMM Gümüşhane milletvekili olarak görev yaptı.

Piyade Üsteğmen Hayati Efendi (Cumhurbaşkanlığı özel kalem müdürü Hayati Bey. 1892-1926) Albay Kâzım Dirik’in emir subayı ve müfettişlik kalem müdürü.

9’ncu Ordu Kıtaatı Müfettişliği İaşe Subayı Yaveri Üsteğmen Abdullah Efendi. (Kunt), (Debre 1888- 1961)

Adli müşavir Ali Rıza Bey.

Tabur hesap memuru Rahmi Efendi.

Tabur hesap memuru Ahmed Nuri Efendi.

Birinci Sınıf Şifre Kâtipi Faik Efendi (Sağlık Bakanlığı memuru Faik Aybars. (İstanbul 1880-1945). Seraskerlikte devle memuru olarak göreve başladı. Mustafa Kemal paşanın iste ile heyete dahil edildi. Milli Savunma Bakanlığı zat İşlerinde çalıştı 1932 de ordudan ayrıldı ve Sağlık Bakanlığında görev aldı.

Yedek Subay Tahir Efendi.

Dördüncü Sınıf Kâtip/Yazman Memduh Efendi (Cumhurbaşkanlığı memuru Memduh Atasev. 1895-1930)

Refet Bey’in emir subayı Piyade Asteğmeni Ârif Hikmet Efendi (Hâkim Tümgeneral Gerçekçi). (İstanbul,1894- İstanbul, 13.8.1970) Askeri Sicil No: As.Hâk.1331(1915)-95, Kurtuluş Savaşının ardından yarım kalan Harbiye eğitimini tamamladı. İstanbul Hukuk Fakültesini bitirdi ve askeri hâkim sınıfına geçti.

Kaptan İsmail Hakkı Durusu, 1871’de Kayseri’de dünyaya geldi. 1891 yılında Leyli Ticari Bahriye Mektebi’ni bitirdi. Bahri Cedit, Ali Saib Paşa ve Dolmabahçe gemilerinde üçüncü kaptanlık yaptı. Şeref, Medine, Mekke, Selanik, Kaplan, Sakarya, Bahri Cedir, Sakarya ve Kaplan gemilerinde ise ikinci kaptan olarak görev yaptı. 1 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru’nun kaptanı oldu. 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarını Samsun’a getiren geminin kaptanı olarak tarihe adını yazdırdı. 10 Ağustos 1922’de emekli olan kaptanın adı, 19 Mayıs 1999’da Türkiye Denizcilik İşletmeleri Karşıyaka vapuruna verildi.

19 Mayıs 1919 Günü Samsun’a Çıkan Mustafa Kemal Paşa’ya Sonradan Katılan Komutanlarımız:

Amasya’da Katılan Deniz Albay Rauf Bey (Başvekil Orbay)

Erzurum’da emrine giren 15’nci Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa

Ankara’da emrine giren 20’nci Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa (Cebesoy)

Esaret dönüşü Milli Orduya katılan Ali Galip Paşa (Korgeneral Pasiner)

Kurmay Albay Edip Servet Bey (Tör)

Kurmay Albay Hakkı Behiç Bey ( Büyükelçi Erkin)

Kurmay Albay Mehmet Cemil Bey ( İçişleri Bakanlarından Uybadin)

Kurmay Albay Kâzım Bey ( Büyük Millet Meclisi Başkanlarından Kâzım Özalp Paşa)

Kurmay Yarbay Ali Fethi Bey ( Eski Başvekillerden Okyar)

Vatan hepinize minnettardır.-

Hazırlayan: İsmail Tosun Saral

Düşünce ve Tarih Aylık Tarih Dergisi Mayıs 2019

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum