Bahadır Yavuz: Beykozda din görevlileri siyasallaşmıştır
Bahadır Yavuz: Beykozda din görevlileri siyasallaşmıştır
CHP Beykoz İlçe Örgütü Başkanı Bahadır Yavuz, yerel basın mensupları ile bir araya geldiği toplantıda, Beykoz’un iyi yönetilemediğini ifade ederek, eğitimden, trafik sorununa, ilçedeki din görevlilerinin siyasallaşmasından, Ak Parti’nin 2009 yılındaki seçim vaadlerine kadar geniş bir yelpazede konuşarak, “ Beykoz iyi yönetilemiyor” dedi. Söz konusu basın toplantısında Beykoz’un iyi yönetilmediğini kaydederek, gerçekleşen belediyeciliği “ vaad belediyeciliği” olarak tanımlayan CHP İlçe Örgütü Başkanı, 17 Ağustos depreminden sonra Beykoz’da herhangi bir çalışma yapılmadığına işaret ederek, Beykoz’da görev yapmakta olan din görevlilerinin siyasi toplantılarda boy göstermelerini ise eleştirdi.
CHP Beykoz İlçe Başkanı Bahadır Yavuz’un basın açıklaması:
14 Eylül Cumartesi sabahı CHP İlçe örgütü yöneticileri ve bazı Meclis üyelerinin de hazır bulundukları kahvaltılı bir toplantıda yerel basın temsilcileri ile bir araya gelen Bahadır Yavuz, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“ Değerli basın mensupları, vefakâr partili arkadaşlarım. Siz değerli basın mensuplarımız ile gerek imtiyaz sahibi, gerekse basın emekçileri olarak bir arada bulunup yakın diyalog içinde olmamız bizler için bu toplantının ana nedeni ve mutluluk sebebidir. Bugün sizler ile buluşmamızın diğer nedenlerinden biri, 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden geçen 14 yıla rağmen Beykoz’da yapılamayan çalışmaları vurgulamak, ikincisi vaad belediyeciliğini açığa çıkarmak içindir.
Hepimizin malumu olmak üzere Beykoz’da bir kaç okul ve kamu binası tadilatından başka depreme yönelik hiç bir çalışma yapılmamıştır.
Zemin, bina güçlendirme, dayanıksız binaların tespiti, toplanma alanları, deprem sonrası planlar ve tatbikatları gibi vs. Hiç bir somut çalışma Beykoz’da yoktur. Bu çalışmalar olmadığı gibi bazı deprem alanları imara açılarak peşkeş çekilmişlerdir.
Beykoz iyi yönetilemiyor
Basın toplantımızın başlığı BEYKOZ YÖNETİLEMİYORdur. Beykoz’da belediye yok. Hizmet Yok. İmkân yok… demiyoruz… Lütfen bu vurguya dikkat edin Beykoz yönetilemiyor diyoruz…
Beykoz Belediyesi ile diğer kamu hizmetleriyle maalesef ve maalesef Beykoz yönetilememektedir. Bunun en basit örneği de vatandaş depreme yönelik hangi şartlarda yaşadığını, hangi tehlikelere maruz kaldığını dahi bilmezken Kaymakamlık resmi konutu depreme dayanıklı olmaması nedeniyle kullanılmamaktadır.
Bu Beykozlular için çok trajik bir durumdur. O binada sağlık kuruluşu ve dükkânlar vardır. Eğer bir tehlike varsa bu insanların canının kıymeti yok mudur? Beykoz’da deprem ile ilgili hiç bir çalışma yapılmadığı gibi bu örnekte olduğu gibi yöneticilerimiz sadece kendi canlarını düşündüklerini göstermektedir.
Kaymakam Bey’in lojmanı deprem riski nedeniyle kullanılmıyor
Beykozlulara verilen değer ortadadır. Yücel Çelikbilek kendi evini yenileme derdinde iken, Kaymakam Bey’in lojmanının deprem riski nedeniyle kullanılmadığı ortaya çıkmıştır.
1994 den bu yana yerel yönetimlerde 2002 den bu yana iktidarda olan bu kadrolar tüm imkânlarına rağmen BEYKOZ İÇİN HİÇ BİR ŞEY YAPMAMIŞLARDIR.
Okula boya ve temizlik maddesi vermek eğitim hizmeti değildir
Asfalt dökmek-çöp toplamak- arıtma tesisi yapmak, kaldırım yapmak belediyecilik değildir. Öğrencilerimiz ve okullar çeşitli yetersizlikler içinde iken, milli eğitim sistemi giderek laik Cumhuriyet ilkelerinden uzaklaştırılırken, Okullara birkaç bidon boya ve temizlik malzemesi vermek eğitim hizmeti değildir.
Beykoz’da din görevlileri siyasallaşmıştır
Beykoz’da din görevlileri de iyice siyasallaştırılmıştır. Cami imam ve müezzinleri mesleki gelecekleri uğruna siyasi toplantılarda boy göstermektedirler.. Allah için görevi yapanlar ile siyaset için görev yapanlar açıkça belli olur hale gelmiştir. Buradan diyanet kadrolarına müslümanlığın hiç bir partinin, hiç kimsenin tekelinde olmadığını hatırlatmak isterim...
Yerine gelmeyen seçim vaadleri
Şimdi sizlere 2009 seçimleri öncesi halka dağıtılan bröşürü gösteriyorum bu broşürde İBB ve Yücel Çelikbilek tarafından vaad edilen hiçbir proje gerçekleşmemiştir. Metro, marina vaad edilmiştir. Trafik, yol ve otopark çözümleri vaad edilmiştir. Tecrübe ve imkânların hizmete dönüştürüleceği vaad edilmiştir. Şeffaf belediyecilik vaad edilmiştir.
5 yıl bitmek üzere!
Bunların hiç biri gerçekleşmediği gibi daha sonra slayt ve proje olarak spor kompleksi, nikah salonu, film platoları, Teleferik, kanal projesi gibi bir yığın vaad ile maalesef 5 yıl bitmek üzeredir. Lüks belediye inşaatı, kiralık araç saltanatı, satılan devredilen gayrımenkuller BEYKOZ’UN YÖNETİLEMEDİĞİNİ GÖSTERMEKTEDİR.
Taşeron işçi yöntemi kul hakkı yemektir
İşçi haklarından ve emekten yana bir parti olarak taşeron işçi sömürüsüne karşı olduğumuzu burada ilan ediyoruz. Kendilerini muhafazakâr müslüman ilan eden bu kişiler taşeron işçi yöntemiyle kul hakkı yemektedirler.
Kendi çocukları danışman!
Beykoz’un gençleri, kadınları işsizlikten yakınırken kendi çocuklarını danışman yapanlar, Beykoz belediyesi gelir gider denetimi yönünden kötü görüntüler vermektedir. Bir yandan har vurup harman savrulurken, diğer yandan bütçe yetersizliği bahaneleriyle emlak devirleri yapılmaktadır.
Bu harcamaların kaynağı ne?
Kaynağı belli olmayan harcamalarla, hediyeler, gezi organizasyonları, hatta umre gezileri dahi yapılmaktadır. Seçim broşürlerinde şeffaf belediyecilik sözü verenlerin bu harcamaların kaynağını halka açıklamak zorunlulukları vardır. Resmi veya gayri resmi hangi bütçelerden kimin parasını kimlere harcadıklarını açıklamak zorundadırlar.
Yetersiz otopark ve trafik sıkışıklığı esnafa kan ağlatıyor
Son yıllarda düşüncesizce, halka esnafa, sorulmadan yapılan meydan düzenlemeleri ve oto park ihtiyacının çözülmemesi nedeniyle Beykoz trafiği alarm vermektedir. Otopark yetersizliği ve trafik sıkışıklığı nedeniyle PAŞABAHÇE-BEYKOZ-KANLICA-KAVACIK çarşılarında esnaf kan ağlamaktadır. Otopark yetersizliği nedeniyle esnafın işleri durma noktasına gelmiştir.
Kavacık Kavşağı başka bir ülkenin sorunu mu?
Yıllardır çekilmez bir çileye dönüşen Kavacık Kavşağı, köprü giriş ve bağlantı yollarındaki sorunlar hiç kimsenin umurunda değildir. Çok basit çözümü olmasına rağmen Kavacık Kavşağı sanki başka bir ülke sorunu gibi yıllardır çözülmemektedir.
Paşabahçe Vapuru belası tek başına beceriksizlik örneğidir
Beykoz Spor’un bina tesisi ve sportif başarılarındaki acziyet ortada iken… BEYKOZUN BAŞINA BİRDE PAŞABAHÇE VAPURU BELA EDİLMİŞTİR. Paşabahçe vapuru örneği dahi tek başına becerisizlik örneğidir.
Dünyanın nice tarihi önemli gemileri devletler tarafından dahi ekonomik nedenlerle koruma altına alınamazken, Paşabahçe gemisi basiretsiz şov meraklısı yöneticilerimizce fuzuli masraf nedeni olarak, iskeleye bağlı çürümeye mahkûm olmuştur. Spor salonunu bütçe sıkıntısını bahane ederek İBB’ye devreden bu zihniyet Paşabahçe vapuru ile ilgili açıklama yapmak zorundadır.
İŞTE BU YÜZDEN BEYKOZ YÖNETİLEMEMEKTEDİR.
Seçim broşürlerinde, ‘ sen Beykozsun büyük düşün’ diyenler sadece kendileri için büyük düşünerek Beykoz’un bir 5yılını daha heba etmişlerdir. Beykoz’un gayrimenkullerini çarçur edenlerin, geleceğine ipotek koyanların beceriksizlikleri tescil edilerek tarihteki yerini alacaklardır.
Belediye Başkanı’nın alay eden söz ve davranışları son derece rahatsız ediyor
Bir başka bakış acısını sizlerle paylaştığımızda Belediye Başkanı’nın bilhassa Belediye Meclisi toplantılarında ve de sair söylemlerinde herkesi küçük gören, alay eden, ‘ sizler bir şey bilmezsiniz’ tarzındaki söz ve davranışları ana muhalefet partisi mensupları olarak bizleri son derece rahatsız etmektedir.
Belediye Başkanı ile yapılacak ilk görüşmede bu konu hakkında bizzat kendisi tarafımızdan uyarılacaktır.
Değerli Basın Mensupları, Kıymetli Misafirler,
Görevi devir aldığımızda yaptığım açıklamamda yıkıcı değil yapıcı muhalefet yapacağımızı açıklamıştım. Beykoz’a çakılan her çiviye yapılan her emeğe saygı duyarız ve alkış tutarız. Uçuk- kaçık projeler dahi olsa da gerçekleşmesinde Beykoz’a fayda umduğumuz her girişime destek oluruz.
Vaad ve toplantı belediyeciliği bir uyutma siyaseti
Ancak sürekli vaad ve toplantı belediyeciliğini uyutma siyasetini tasvip etmediğimizi belirtmek zorundayız. Beykoz’a hizmette yapılan hiç bir somut gelişmenin olmaması bizlerin eksikleri yanlışları belirtmenin muhalefet görevi olduğu ve de Beykozlulara karşı bir sorumluluk olduğu bilinciyle hareket etmek durumundayız.
Yaklaşan yerel seçimlerde CHP’nin kadroları bu sorunların çözümlerini gerçekleştirecektedir. Beykoz’un ve Beykozlunun yaşam kalitesini yükseltecek projelerimiz hazırdır.
Her türlü acımasızlığı lânetliyoruz
Son günlerde Dünya üzerinde bilhassa Müslümanlara yönelik kıyımlar herkes tarafından bilinmektedir. Dini, dili, ırkı, cinsiyeti ne olursa olsun insanlığa karşı işlenen her türlü suçu ve acımasızlığı buradan lânetliyoruz.
Askeri ya da sivil her türlü insanlık dışı tahakkümleri de şiddet ile protesto ediyoruz. Ancak bu arada ülkemizdeki demokrasi dışı uygulamaları da protesto ederken, Gezi Olayları’nda hayatlarını kaybedenlere, hayati uzuvlarını kaybeden yaralılara da en az Mısır vatandaşları kadar değer verilmesini Sayın Başbakan ve AKP yetkililerinden bekliyoruz.
Türkiye’ye yakışmıyor
Dünya Barış gününü idrak ettiğimiz bu günlerde savaş çığırtkanlığı yapan bir ülke görüntüsü vermemiz bizleri derinden üzmektedir. ABD, Fransa ve İsrail gibi ülkelerle ittifak oluşturularak Suriye’ye müdahalenin organizatörlüğüne soyunmak bir müslüman ülke olarak Türkiye’ye yakışmamaktadır.
Festival’in ertelenmesine katılmıyoruz
Ülkemizde ve dünyada sayısız acılarda ve felaketlerde kılını kıpırdatmayanların Çayır Festivali’ni erteleme kararlarının ardında bazı korkular ve siyasi oy devşirme beklentileri bulunmaktadır. Bu ertelemeye katılmıyoruz ve de Beykozluların sosyal gelişmelerinin ve faaliyetlerinin önüne set çekilmesine karşıyız…
Bir yandan Çayır Festivali’ni ertele, diğer yandan Ceceli konseri yap!
Bir yandan festival erteleyip… diğer yandan her türlü siyasi faaliyet uyanıklığı yapmak, Ceceli konseri düzenlemek bizim Belediyemize mahsus bir uygulamadır.
Siyasette haksız rekabet söz konusudur
Ülkemizin genel siyaseti ile ilgili bir başlık açtığımızda belediyeleri ve devlet gücünü elinde bulunduran iktidar partisi, siyasete haksız rekabet uygulamaktadır.
Tepkisiz üniversiteler,
Yandaşlaştırılmış basın,
Korkutulmuş ve sindirilmiş sermaye grupları,
Faaliyet gösteremeyen sendikalar,
Susturulmuş STK’lar,
Gösteri ve yürüyüş hakları dahi elinden alınmaya çalışılan toplum,
Siyasette hesapsızca harcanılan ekonomik güç,
Dini ritüelleri dahi siyaset aracı yapan bir siyasi parti,
Dün oy için ‘ meyhaneleri dahi ziyaret edin’ diyen söylemler,
Bu gün yasak üstüne yasak koyan bir zihniyet…
Tüm bu saydıklarımız ülkemizdeki siyasi haksız rekabetin iktidarca yapılan uygulamalarının neticeleridir.
Muhalefet yok ise, demokrasi de yok
Demokrasi budanmak istenmektedir. Hiç bir muhalif sese ve düşünceye tahammül edilememektedir. İktidar her rejimde vardır. Krallıklarda, diktatörlüklerde, demokrasi dışı her rejimde iktidar vardır.
ANCAK MUHALEFETİN OLMADIĞI REJİMİN ADI DEMOKRASİ DEĞİLDİR.
Görele Köyü’ndeki iftar restleşmesi demokrasi değildir
Tüm bu saydıklarımızı Beykoz’umuzdaki somut güncel olaylarla örneklendirirsek: Beykoz Belediyesinin Görele Köyü’ndeki iftar restleşmesi demokrasi değildir. İktidar dayatmasıyla, Belediye gücüyle iftar dayatmasıdır.
Toplatılan pankartlar, muhalefeti susturma çabası
Önemli günlerle ilgili partimiz tarafından astığımız pankartların belediye ekiplerince toplatılması muhalefeti susturma yok etme çabalarıdır.
Tüm bu demokrasi dışı baskıları şiddetle kınarken demokrasinin gereği olan ana muhalefet görevimizi hiçbir korku ve endişe yaşamadan yerine getireceğimizi halkımızın bilmesini isteriz.
Belediye Başkanı’nı ve Kaymakamımızı hayırlı olsun ziyaretine beklemekteyiz
Beykoz CHP İlçe Başkanı olarak yeni göreve geldiğimizi ve başta Kaymakamımız olmak üzere Belediye Başkanı ve diğer protokol siyasi ilçe başkanlarını, STK başkanlarımızla muhtar ve vatandaşlarımızı hayırlı olsun tebrik ziyaretlerini beklemekteyiz. İlçe başkanlığımıza yapılacak ziyaretlere göre iadeyi ziyaretler yapmayı planlıyoruz.
Bu tavrımızın yanlış algılanmadan yeni seçilene hayırlı olsun ziyareti yapılmalıdır. Doğrusu budur.
Bu doğru yöntemin bundan böyle bu şekli ile Beykoz siyasetinde de uygulanması düşünce ve arzusundayız.
Beykoz’u dizayn etmeye kalkışanlar
Beykoz kamuoyunu bilgilendirme gibi KUTSAL SAYILAN basın mesleğini icra ederken sizlere her zaman yardımcı ve destek olacağımızı bilmenizi rica ederiz. Sizlerin de Beykoz’a ve Beykozlulara zarar verecek kötü emel besleyen düşüncelere, art niyetli karalamalara, siyasi çıkar üretme çalışmalarına prim vermeyeceğinize inancımızı sürdürüyoruz.
Bu uyarımız basın gücü ile hakaret, yalan haber üretmeye kalkışanlardır, bu uyarımız akıllarınca Beykoz’u dizayn etmeye kalkışanlardır. Bu insanları Beykozlular olarak el birliği ve güç birliğiyle dışlamamız gerekmektedir.
Son günlerde basın yoluyla yapılan bir takım girişimleri bu defaya mahsus kontrol edilemeyen girişimler gözüyle bakarak, büyütmek niyetinde değiliz. Ancak seçimler yaklaştıkça oluşabilecek kötü niyetli girişimlere karşı CHP’nin kurumsal kimliğine verilecek zararlar önleme adına her türlü tedbir ve hukuki girişim teşkilatımızca gerçekleştirilecektir.
BEYKOZLULAR OLARAK BEYKOZUN AYDINLIK GELEÇEĞİ İÇİN BİRLİKTE ÇALIŞTIĞIMIZDA HER KES HAKETTİĞİ DEĞERİ BULACAK. BEYKOZ KAZANACAKTIR.”
Basına yapılan uyarı tepki aldı
Bu arada İlçe Örgütü Başkanı Bahadır Yavuz’un, Belediye Başkan aday adaylarından biri aleyhine yazılmış bulunan bir mektubun yerel bir gazetede yayımlanmasına tepki göstererek, “ Son günlerde basın yoluyla yapılan bir takım girişimleri bu defaya mahsus kontrol edilemeyen girişimler gözüyle bakarak, büyütmek niyetinde değiliz… Aday adayları ile ilgili olarak bir çelişkide kaldığınızda, bizimle iletişime geçin” demesi ve soru cevap bölümünde bu konuda kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevaplar, toplantıda hazır bulunan bazı basın mensupları tarafından tepki ile karşılandı.
Bu, Cumhuriyet Halk Partisi’ne zarar vermektedir
Bahadır Yavuz, aday adaylarının MYK tarafından verile kurallar çerçevesinde sabıka kayıtlarının kontrol edildiğini ve bu çerçevede aday adaylıklarının alındığını kaydederek, “ dışarıda bilgi kirlenmeleri var. Basın bu konuda farklı şekilde yayınlar yapmaktadır” dedi ve soru üzerine şu açıklamayı yaptı: “ Son günlerde bir aday adayımızın geçmiş dönemlerden gelen bir mahkeme ile ilgili bir yazı çekti. Ben buna bu şekilde gelmesine çok üzüldüm. Bu Cumhuriyet Halk Partisi’ne, dolayısıyla bana zarar vermektedir. İlçe Başkanı olarak benim Genel Başkanım’ın resminin, o gazetede, o hususta yer alması beni derinden üzmüştür.”
İlçe Başkanı Yavuz, “ Bilerek mi bilmeyerek mi partimize zarar verildiğine inanıyorum. Lütfen bu haberleri yaparken, kişiler ile ilgili olan bilgileri kişiler ile verin, buraya siyaseti ve CHP’yi karıştırmayın” dedi.
Talat Karasakaloğlu, Yavuz’un danışmanı
CHP İlçe Örgütü Başkanı Bahadır Yavuz konuşmasının ardından ise abisi Mahmut Yavuz’un yakın arkadaşı olduğunu ifade ettiği Talat Karasakaloğlu’nun kendisinin danışmanı olarak görev yaptığı bilgisini de basın mensupları ile paylaştı.
Haber: Arzu BAŞLANTI
FACEBOOK YORUMLAR