BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZ KIŞA HAZIR MI?

“Kış mevsimi gelirken beraberinde getirebileceği grip ve soğuk algınlığı gibi bulaşıcı hastalıklardan korunmak için bağışıklığınızı güçlü tutmalısınız” diyen İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı İrem Aksoy, grip ve soğuk algınlığına karşı bağışıklığı desteklemek için önerilerde bulundu.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZ KIŞA HAZIR MI?
13 Aralık 2022 - 17:03
Hastalıklara karşı en etkili silahımız bağışıklık sistemimizi güçlü tutmaktır’

Bağışıklık sistemi, enfeksiyon ve hastalıklara neden olan patojenlere karşı vücudu koruyan bir savunma sistemi olarak adlandırılabilir. Doğuştan gelen(doğal) ve uyarlanabilir(adaptif)
bağışıklık tepkisi olarak iki tip bağışıklık türü bulunuyor. Doğuştan gelen, uyarlanabilir
bağışıklık tepkisi de en erken dönemden itibaren karşılaşılan patojenlere karşı koruyucu hale gelirler. Dolayısıyla hastalıklara karşı en etkili silahımız bağışıklık sistemimizi güçlü tutmaktır.

Bağışıklık sistemini ve hastalıklara karşı güçsüz duruma düşmeye neden olan birçok
parametre vardır. Bu parametreleri etkileyerek bağışıklığınıza destek olmak sizin elinizde.
Dengeli bir beslenme programınız olmalı Kış mevsimini daha konforlu geçirmek için bağışıklık sistemini güçlendiren beslenme planı dikkate alınmalıdır. Yetersiz veya besin çeşitliliğinden yoksun bir diyet, bağışıklık hücrelerinin ve antikorların üretimini ve aktivitesini bozabilir. Dolayısıyla bağışıklık yanıtı birçok mikro besin ögesinin varlığına bağlıdır ve beslenmede çeşitlilik önemlidir.

 Antioksidan, lif, vitamin ve mineral içeriği yüksek olan taze sebze ve meyveler günde
en az beş porsiyon olarak beslenme rutininde yer almalıdır.

 Probiyotik alımına özen gösterilmeli ve beslenme programında probiyotik gıdalara yer
verilmelidir (kefir, yoğurt, turşu, kombucha çayı ve diğer fermente gıdalar)
.
 Fast Food, işlenmiş gıdalardan uzak, doymuş yağ içeriği yüksek, eklenti şeker ve rafine
un içeren gıdaların tüketimini sınırlayıp, tam tahıllı ürünler, taze sebze-meyveler, kaliteli az yağlı protein kaynakları tercih edilerek Akdeniz tipi beslenme modeli uygulanmalıdır.

Bağışıklık fonksiyonunu güçlendirmek için multivitamin ve mineral desteğinin yanında bazı bitkisel destekler de önemlidir:

 Ekinezya, yapılan çalışmalara göre grip ve soğuk algınlığından korunmak için fayda
sağlamakta fakat bu hastalıklar başladıktan sonraki süreçte çok etkili olmadığı sonucu
ortaya çıkmıştır.

 Sarımsak, antiviral ve antimikrobiyal özellikleri sayesinde soğuk algınlığı gibi
enfeksiyonlara karşı koruyucu görev almaktadır. Biyoyararlanımının artması için
ezilerek ve pişirilerek tüketilmesi önerilir.

 Kuşburnu, ıhlamur, adaçayı, kara mürver, zencefil ve nane çayları gibi faydalı bitkisel
çaylar ile kış çayları demlenip tüketilmesi önerilir.

Bulaşıcı hastalıklardan korunmak için hijyene dikkat edilmeli

El ve vücut hijyeni sağlanmalı özellikle yemek hazırlamadan ve yemeden önce eller yıkanmalı, kullanılan eşyaların ve yiyeceklerin hijyeni de mikropların yayılmasını engellemede önemlidir.

Alkol ve sigara gibi bağışık baskılayıcı etmenler daha ılımlı düzeyde kullanılmalı
Çalışmalara göre sigara ve alkol tüketiminin hem doğal bağışıklığı hem de adaptif bağışıklığı etkileyerek savunma sistemini zayıflatabileceği ortaya konmuştur. Sigaradan farklı olarak bazı çalışmalar alkolün çeşidine ve ölçüsüne göre bağışıklığa destek olabileceği konusu üzerinde yoğunlaşmış fakat kanıt düzeyinde bir sonuç elde edilememiştir.

Yeterli ve kaliteli bir uyku düzeni oluşturmak önceliğiniz olmalı

Uyku ve bağışıklık sistemi arasında çift yönlü bir ilişki bulunur. Uyku, bedensel dinlenmenin
önemli bir sürecidir ve yapılan araştırmalar uykunun bağışıklık sistemi üzerinde etkili
olduğunu göstermektedir.

Stresten uzak ve fiziksel aktivitenin yeterli düzeyde planlandığı bir rutin oluşturulmalı
Stresten uzak kalmak söylendiği kadar kolay bir durum değildir fakat egzersiz veya
meditasyonla birlikte bunu sağlayabilmek mümkün olabilir. Ara öğünlerde yağlı tohumlar,
bitter çikolata ve meyveler bulundurmak stres seviyesini azaltmak için fayda sağlayabilir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisi dikkate alınarak haftada en az 150 dakikalık egzersiz
programınızı planlamayı ihmal etmeyin.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum