ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ BASIN AÇIKLAMASI
FETÖ firarisi bir savcının düzmece iddianamesine dayalı bir yargılama sonucu yıllarını Ordumuza, Ulusumuzun güvenlik ve esenliğine adamış şerefli komutanlarımız yaklaşık 1 yıldır zindanda ölümle pençeleşiyor.
Komutanlarımız; Ahmet Çörekçi, Aydan Erol, Cevat Temel Özkaynak, Çetin Doğan, Çetin Saner, Çevik Bir (hastalığı nedeniyle tahliye edildi), Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri, Hakkı Kılınç, İdris Koralp, İlhan Kılıç, Kenan Deniz, Vural Avar ve Yıldırım Türker Anayasal bir kurum olan MGK’nın 28 Şubat 1997 bildirisi -ki dönemin Başbakanı ve kurul üyesi bakanları da imzalamışlardır- ile olay tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 147. maddesindeki “Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmek” -yani DARBE YAPMAK– ile suçlanmış ve MÜEBBET HAPİS cezasına çarptırılmışlardır.
Oysa MGK kararları tavsiye niteliğindedir ve hükümet tarafından uygulanır. Bazen de uygulanmaz. Nitekim aynı MGK’nın 2004 kararlarının -siyasi sorumluluğu dönemin başbakanı tarafından alınarak- uygulanmadığı bilinen bir gerçektir. Yani isteseydi 54. Hükümet de uygulamayabilirdi.
Hal bu iken; kararları uygulayan hükümetin değil de, tavsiye eden kurulun sadece asker üyelerinin çeyrek asır sonra “DARBE YAPTILAR” denilip mahkum edilmelerinin hukukî bir karar olarak görülemeyeceği ortadadır. Bu karar, kamu vicdanını ağır biçimde yaralamıştır.
Kaldı ki; ortada iddia edildiği gibi DARBE denilebilecek bir olgu da yoktur. Zira, hükümet söz konusu MGK kararlarını imzalayıp uygulamış ve görevini de aylarca sürdürmüştür.
Bilindiği üzere Refahyol koalisyon hükümeti, tarafların kurarken yaptıkları anlaşma gereği 30 Haziran 1997’de Başbakan değişikliği yapmak üzere istifa etmiş, dönemin Cumhurbaşkanı farklı bir görevlendirme yapmış, başka bir hükümet kurulmuş ve TBMM’den güven oyu alarak göreve başlamıştır.
MGK toplantısından aylar sonra, tamamen sivil siyasi tercih ve kararlarla gerçekleşmiş bu iktidar değişikliğinin, 25 yıl sonra Mahkeme ve Yargıtay tarafından DARBE olarak nitelenip 14 komutanımızın ömür boyu mahkumiyetine gerekçe sayılması kabul edilemez.
Atatürkçü Düşünce Derneği; bu haksız kararın kaldırılarak komutanlarımızın derhal serbest bırakılması talebini kamuoyu ile paylaşmayı görevi saymaktadır.
Saygılarımızla…
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ GENEL MERKEZİ
FACEBOOK YORUMLAR