ARTER'E "LEED NC 2009 GOLD CERTIFICATION" VERİLDİ
Bir Vehbi Koç Vakfı (VKV) kuruluşu olan Arter’in 2019 yılında taşındığı Dolapdere’deki binası, Amerikan Yeşil Bina Konseyi (USGBC) tarafından verilen LEED Altın Sertifika’nın (LEED NC 2009 Gold Certification) sahibi oldu.
04 Aralık 2023 - 15:06
İngiliz mimarlık ofisi Grimshaw Architects liderliğinde tasarlanan Arter binası, sürdürülebilir malzemelerin tercih edilmesi, çevreye duyarlı inşaat tekniklerinin kullanılması, elektrik ve su tüketiminin minimize edilmesi, erişilebilirlik ilkelerine özen gösterilmesi, atık kontrolü gibi yeşil bina kriterlerini karşılaması sebebiyle sertifikayı almaya hak kazandı.
Vehbi Koç Vakfı’na bağlı bir kurum olarak 2010 yılında açılan Arter, vakfın 50. kuruluş
yıldönümünü kutladığı 2019 yılında Dolapdere’deki binasına taşındı. İngiliz mimarlık ofisi
Grimshaw Architects imzasını taşıyan bina, kısa sürede şehrin ve dünyanın önemli
kültür yapıları arasında yerini aldı.
Arter herkes için erişilebilir, canlı ve sürdürülebilir bir kültür ve yaşam platformu olarak tasarlanan binasında sanata daha fazla alan açıyor. Toplam 18.000 m2 kapalı alana sahip olan Arter binasının tasarım sürecinden itibaren,enerji tasarrufu, su tüketimi, malzeme seçimi ve iç mekân hava kalitesi performanslarını iyileştirerek çevresel etkilerini azaltan binalara USGBC tarafından verilen LEED Altın Sertifika için gerekli kriterlere uygun hareket edildi.
Ahşap duvar kaplamaları, ahşap yer döşemesi, cam, doğal taş gibi sürdürülebilir malzeme seçimlerinden inşaat tekniklerine, enerji tüketiminden erişilebilirliğe kadar her alanda “yeşil bina” kriterleri gözetilerek hayata geçirilen Arter binası, 2022’de başlayan değerlendirme sürecinin sonucunda LEED Altın Sertifika’nın sahibi oldu.
ARTER BİNASI HAKKINDA
Arter’in Dolapdere’deki binasının tasarımı için 2013 yılında açılan proje yarışmasını
birçok ülkede ödüllü projelere imza atan, dünyanın önde gelen mimarlık firmalarından
Grimshaw Architects kazanmıştı. Thornton Tomasetti, Max Fordham ve Neill Woodger
Acoustics’in de tasarım sürecine katkı sağladığı binanın 2015 yılında başlayan inşaatı
2019’da tamamlandı.
Tamamı Vehbi Koç Vakfı tarafından karşılanan bir yatırımla hayata geçirilen yapının
mimari projesi için sanatı keşfetmek, sanattan keyif almak, sanatla yakın ilişki kurabilmek
üzere açıklık ve akışkanlık kavramlarından yola çıkıldı ve çok yönlü bir mekân
oluşturuldu. Arter dışadönük bir yaklaşımla, etrafıyla bağlar kuran sanatsal ve sosyal bir
buluşma noktası olarak tasarlandı.
Ziyaretçilerine, şehirle olan bağlantılarını koparmaksızın farklı mekânsal ve sanatsal
deneyimler sunan bina, keyifli vakit geçirmek için dinamik bir “mekânlar dizisi” olarak
planlandı. Grimshaw Architects’ten Kirsten Lees, Arter’i şöyle tanımlıyor: “İzleyicinin
bakış açısına göre sürekli değişkenlik gösterebilen, çok katmanlı, iç içe geçmiş,
disiplinler arası bir kamusal yapı. Müzenin zengin programı ise çeşitli sanat dalları
arasında yeni sinerjilerin geliştirilmesi ve yaşatılmasının yanı sıra çağdaş sanatla fiziksel
ve entelektüel ilişkilendirmelerin yapılması için bir odak noktası oluşturuyor.”
DİNAMİK BİR “MEKÂNLAR DİZİSİ”
Farklı sanatsal disiplinleri bir araya getiren, yaratıcılığı tetikleyen, herkese açık, dinamik
ve çokdisiplinli bir programlama yapısına olanak sağlamak üzere inşa edilen Arter,
görsel ve fiziksel olarak birbirlerine açılarak bağlanan mekânlardan oluşuyor. Toplam
18.000 m 2 kapalı alana sahip olan Arter’in ana fonksiyon alanları binanın kalbi
durumundaki merkezi bir atrium etrafında toplanıyor. 6 kata yayılan 6 galeri ve teras
yaklaşık 5.000 m 2 ’lik sergileme alanı oluşturuyor.
Arter’de iki adet performans salonu da bulunuyor. Sevgi Gönül Oditoryumu, teleskopik
koltuk sistemiyle Arter’in konuşmalarına, söyleşilere ve performans sanatından
örneklere; “esnek zeminli” yapısı ve aynaya dönüşen duvar panelleriyle dans ve devinim
çalışmalarına ve küçük akustik dinletilere ev sahipliği yapabiliyor. Tamamen esnek bir
oturma yapısına sahip, tam teşekküllü bir “Black Box” olan Karbon ise en üst teknik
özelliklerle donatılmış olmasının yanı sıra salon içerisinden bakan seyircinin ilk bakışta
göremeyeceği kadar ince ve sağlam çelik gergi telleriyle dokunmuş kalıcı bir tavan
sistemine sahip.
Bu sistem sayesinde tavanda herhangi bir noktadan, herhangi bir açıyla ses ve ışık ekipmanı, dekor veya bir eser asmak mümkün olurken gösteriler arasındaki
teknik değişiklikler de çok kısa bir zamanda yapılabiliyor. Her iki salonda da çift dil
tercümeye olanak sağlayan simultane çeviri sistemi bulunuyor.
Koltukların etkinliklerin gereksinimine göre çeşitli konfigürasyonlarda yerleştirilebildiği veya tamamen kaldırılabildiği “düz ayak” kullanımın da mümkün olduğu salonlar, büyük ölçekli
yerleştirmeler veya çok kanallı panoramik projeksiyon gerektiren projeler için de
kullanılabiliyor.
Öğrenme odaklı süreçlerin ana mekânı olan Atölye, farklı kullanımlar için özelleşmiş dört
bölümden oluşuyor. Atölye, mekânda kullanılan modüler sistemler sayesinde buluşma,
konuşma, atölye çalışması gibi farklı formatlardaki her tür etkinlik için esnek bir kullanım
alanı sağlıyor; ayrıca içerdiği “yapım atölyesi” bölümü, sanatçıları ve ziyaretçileri Arter’de
üretim yapmaya davet ediyor. Arter Kütüphanesi’nde ise çağdaş sanat alanında temel
kaynaklara, Arter’in programları bağlamında sürekli güncellenen içeriklere ve süreli
yayınlara yer veriliyor. Kütüphane küçük okuma grupları, konuşma ve dinleti gibi
etkinliklere de ev sahipliği yapıyor.
Binada ayrıca yurt içinden ve yurt dışından sanat yayınlarına odaklanan Arter Kitabevi,
Bistro by Divan ve açıkhava etkinliklerine ev sahipliği yapan bir Arka Bahçe de
bulunuyor.
GÜNEŞLE ETKİLEŞEN CEPHE TASARIMI
Yeşil alan, yükseltili havuz ve bankları içine alan peyzaj özellikleriyle ziyaretçileri
karşılayan Arter’in cephesi, cam takviyeli betondan yapılmış düzlemlerden oluşuyor.
Üçboyutlu dışbükey ve içbükey baklava biçimli panellerden oluşan düzlemler, el yapımı
sırlı seramik yüzeylerle tamamlanıyor. Güneş gün boyu hareket ettikçe ışık ve gölge her
bir düzlemin farklı yüzeylerinde toplanıyor ve seramik yüzeylerden gökyüzünü yansıtıyor.
Uzaktan bakıldığında ise bina, yansıtıcı yüzeyler sayesinde zengin bir ışık, renk ve doku
paleti şeklinde görülüyor. Böylece binanın tasarımı katmanlı yapısıyla bir yandan çağdaş
mimariyle diğer yandan da içinde bulunduğu şehrin mimari gelenekleriyle sıkı bir diyalog
kuruyor.
Arter’in güncel programlarına ilişkin detaylı bilgiye www.arter.org.tr adresinden
erişilebiliyor. Pazartesi hariç her gün açık olan Arter, Salı-Pazar günleri 11:00-19:00,
Perşembe günleri ise 11:00-20:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Kurumsal
Sponsor Tüpraş’ın değerli desteğiyle, tüm sergilere giriş 24 yaş altı izleyiciler için her
gün; Perşembe günleri ise her yaştan izleyici için ücretsiz.
Arter Beraber üyeleri ise sergileri yıl boyunca ücretsiz ziyaret etmenin yanı sıra farklı ayrıcalıklardan faydalanıyor. Arter binasının Kütüphane, Kitabevi, Bistro by Divan, arka bahçe alanlarına ve Galeri 0’da yer alan sergiye giriş için bilet gerekmiyor. Ulaşım Sponsorları Ford Otosan ve Otokar’ın desteği sayesinde Taksim’den ve Tepebaşı’ndan ücretsiz servis araçlarıyla Arter’e ulaşılabiliyor.
Vehbi Koç Vakfı’na bağlı bir kurum olarak 2010 yılında açılan Arter, vakfın 50. kuruluş
yıldönümünü kutladığı 2019 yılında Dolapdere’deki binasına taşındı. İngiliz mimarlık ofisi
Grimshaw Architects imzasını taşıyan bina, kısa sürede şehrin ve dünyanın önemli
kültür yapıları arasında yerini aldı.
Arter herkes için erişilebilir, canlı ve sürdürülebilir bir kültür ve yaşam platformu olarak tasarlanan binasında sanata daha fazla alan açıyor. Toplam 18.000 m2 kapalı alana sahip olan Arter binasının tasarım sürecinden itibaren,enerji tasarrufu, su tüketimi, malzeme seçimi ve iç mekân hava kalitesi performanslarını iyileştirerek çevresel etkilerini azaltan binalara USGBC tarafından verilen LEED Altın Sertifika için gerekli kriterlere uygun hareket edildi.
Ahşap duvar kaplamaları, ahşap yer döşemesi, cam, doğal taş gibi sürdürülebilir malzeme seçimlerinden inşaat tekniklerine, enerji tüketiminden erişilebilirliğe kadar her alanda “yeşil bina” kriterleri gözetilerek hayata geçirilen Arter binası, 2022’de başlayan değerlendirme sürecinin sonucunda LEED Altın Sertifika’nın sahibi oldu.
ARTER BİNASI HAKKINDA
Arter’in Dolapdere’deki binasının tasarımı için 2013 yılında açılan proje yarışmasını
birçok ülkede ödüllü projelere imza atan, dünyanın önde gelen mimarlık firmalarından
Grimshaw Architects kazanmıştı. Thornton Tomasetti, Max Fordham ve Neill Woodger
Acoustics’in de tasarım sürecine katkı sağladığı binanın 2015 yılında başlayan inşaatı
2019’da tamamlandı.
Tamamı Vehbi Koç Vakfı tarafından karşılanan bir yatırımla hayata geçirilen yapının
mimari projesi için sanatı keşfetmek, sanattan keyif almak, sanatla yakın ilişki kurabilmek
üzere açıklık ve akışkanlık kavramlarından yola çıkıldı ve çok yönlü bir mekân
oluşturuldu. Arter dışadönük bir yaklaşımla, etrafıyla bağlar kuran sanatsal ve sosyal bir
buluşma noktası olarak tasarlandı.
Ziyaretçilerine, şehirle olan bağlantılarını koparmaksızın farklı mekânsal ve sanatsal
deneyimler sunan bina, keyifli vakit geçirmek için dinamik bir “mekânlar dizisi” olarak
planlandı. Grimshaw Architects’ten Kirsten Lees, Arter’i şöyle tanımlıyor: “İzleyicinin
bakış açısına göre sürekli değişkenlik gösterebilen, çok katmanlı, iç içe geçmiş,
disiplinler arası bir kamusal yapı. Müzenin zengin programı ise çeşitli sanat dalları
arasında yeni sinerjilerin geliştirilmesi ve yaşatılmasının yanı sıra çağdaş sanatla fiziksel
ve entelektüel ilişkilendirmelerin yapılması için bir odak noktası oluşturuyor.”
DİNAMİK BİR “MEKÂNLAR DİZİSİ”
Farklı sanatsal disiplinleri bir araya getiren, yaratıcılığı tetikleyen, herkese açık, dinamik
ve çokdisiplinli bir programlama yapısına olanak sağlamak üzere inşa edilen Arter,
görsel ve fiziksel olarak birbirlerine açılarak bağlanan mekânlardan oluşuyor. Toplam
18.000 m 2 kapalı alana sahip olan Arter’in ana fonksiyon alanları binanın kalbi
durumundaki merkezi bir atrium etrafında toplanıyor. 6 kata yayılan 6 galeri ve teras
yaklaşık 5.000 m 2 ’lik sergileme alanı oluşturuyor.
Arter’de iki adet performans salonu da bulunuyor. Sevgi Gönül Oditoryumu, teleskopik
koltuk sistemiyle Arter’in konuşmalarına, söyleşilere ve performans sanatından
örneklere; “esnek zeminli” yapısı ve aynaya dönüşen duvar panelleriyle dans ve devinim
çalışmalarına ve küçük akustik dinletilere ev sahipliği yapabiliyor. Tamamen esnek bir
oturma yapısına sahip, tam teşekküllü bir “Black Box” olan Karbon ise en üst teknik
özelliklerle donatılmış olmasının yanı sıra salon içerisinden bakan seyircinin ilk bakışta
göremeyeceği kadar ince ve sağlam çelik gergi telleriyle dokunmuş kalıcı bir tavan
sistemine sahip.
Bu sistem sayesinde tavanda herhangi bir noktadan, herhangi bir açıyla ses ve ışık ekipmanı, dekor veya bir eser asmak mümkün olurken gösteriler arasındaki
teknik değişiklikler de çok kısa bir zamanda yapılabiliyor. Her iki salonda da çift dil
tercümeye olanak sağlayan simultane çeviri sistemi bulunuyor.
Koltukların etkinliklerin gereksinimine göre çeşitli konfigürasyonlarda yerleştirilebildiği veya tamamen kaldırılabildiği “düz ayak” kullanımın da mümkün olduğu salonlar, büyük ölçekli
yerleştirmeler veya çok kanallı panoramik projeksiyon gerektiren projeler için de
kullanılabiliyor.
Öğrenme odaklı süreçlerin ana mekânı olan Atölye, farklı kullanımlar için özelleşmiş dört
bölümden oluşuyor. Atölye, mekânda kullanılan modüler sistemler sayesinde buluşma,
konuşma, atölye çalışması gibi farklı formatlardaki her tür etkinlik için esnek bir kullanım
alanı sağlıyor; ayrıca içerdiği “yapım atölyesi” bölümü, sanatçıları ve ziyaretçileri Arter’de
üretim yapmaya davet ediyor. Arter Kütüphanesi’nde ise çağdaş sanat alanında temel
kaynaklara, Arter’in programları bağlamında sürekli güncellenen içeriklere ve süreli
yayınlara yer veriliyor. Kütüphane küçük okuma grupları, konuşma ve dinleti gibi
etkinliklere de ev sahipliği yapıyor.
Binada ayrıca yurt içinden ve yurt dışından sanat yayınlarına odaklanan Arter Kitabevi,
Bistro by Divan ve açıkhava etkinliklerine ev sahipliği yapan bir Arka Bahçe de
bulunuyor.
GÜNEŞLE ETKİLEŞEN CEPHE TASARIMI
Yeşil alan, yükseltili havuz ve bankları içine alan peyzaj özellikleriyle ziyaretçileri
karşılayan Arter’in cephesi, cam takviyeli betondan yapılmış düzlemlerden oluşuyor.
Üçboyutlu dışbükey ve içbükey baklava biçimli panellerden oluşan düzlemler, el yapımı
sırlı seramik yüzeylerle tamamlanıyor. Güneş gün boyu hareket ettikçe ışık ve gölge her
bir düzlemin farklı yüzeylerinde toplanıyor ve seramik yüzeylerden gökyüzünü yansıtıyor.
Uzaktan bakıldığında ise bina, yansıtıcı yüzeyler sayesinde zengin bir ışık, renk ve doku
paleti şeklinde görülüyor. Böylece binanın tasarımı katmanlı yapısıyla bir yandan çağdaş
mimariyle diğer yandan da içinde bulunduğu şehrin mimari gelenekleriyle sıkı bir diyalog
kuruyor.
Arter’in güncel programlarına ilişkin detaylı bilgiye www.arter.org.tr adresinden
erişilebiliyor. Pazartesi hariç her gün açık olan Arter, Salı-Pazar günleri 11:00-19:00,
Perşembe günleri ise 11:00-20:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Kurumsal
Sponsor Tüpraş’ın değerli desteğiyle, tüm sergilere giriş 24 yaş altı izleyiciler için her
gün; Perşembe günleri ise her yaştan izleyici için ücretsiz.
Arter Beraber üyeleri ise sergileri yıl boyunca ücretsiz ziyaret etmenin yanı sıra farklı ayrıcalıklardan faydalanıyor. Arter binasının Kütüphane, Kitabevi, Bistro by Divan, arka bahçe alanlarına ve Galeri 0’da yer alan sergiye giriş için bilet gerekmiyor. Ulaşım Sponsorları Ford Otosan ve Otokar’ın desteği sayesinde Taksim’den ve Tepebaşı’ndan ücretsiz servis araçlarıyla Arter’e ulaşılabiliyor.
FACEBOOK YORUMLAR