ACELE BABA ARANIYOR, 7.4

Film, üç temel değere dokunulması nedeni ile önemli. İlki, sosyolojik açıdan, dünyanın son zamanlarda görüp görebileceği en büyük insanlık suçuna tanıklık etmesi. Kısaca “ Mültecilere karşı”, “Karşıdan bakma” düşüncesinin, eylem hali, “Baba” sıfatı ile tamamlanmaya çalışılıyor. Baba, aslında en küçük toplumsal birim olan “Aile”nin, temel direği üzerinden, aslında “Devlet”i de sorgulamaktadır. Aynı zamanda, vatansızlığa da kapı açarak. Platon’un, Devlet anlayışında değindiği gibi “Hayatta göreceğiniz iş ne olursa olsun, erdem olmayınca elde edeceğiniz her şeyin, yapacağınız her işin sonunda, utanç ve kötülük vardır.” Aradan geçen yüzyıllara rağmen insanoğlunun hala öğrenemediği, “Paylaşma” ve “ Eşitlik.”

İşte tam da bu noktada film, Daimen (Franck Gastambide) kaçarken yere düşüp, bu hale nasıl gelindiğini sorgulaması ile başlar. Flashback ile oldukça mutlu bir çocukluk geçirdikleri, tam bir aktivist, doktor anne ve babasının, birbirlerine olan aşklarından, yaşama ve insanlığa faydaları üzerine evrilir. Kendisini yetersiz ve bir yere tam olarak konumlandıramayan Daimen, ilkokul öğretmeni ve halkçıdır. Sosyalist yanlarının annesinin ölümüne sebep olduğunu düşünen, bu yüzden zenginlerle çalışmayı tercih eden Avukat kız kardeşi Melaine ile zıt yönleri hicivli bir aktarım ile sunulur. Burada da seyircinin karşısına şu soru çıkar?

Yasalar mı? Vicdan mı?

Annesi ile yaşayan ve okula giden babasız, çocuklar… Resmi evrak sahibi olmadıklarından; gerçekte babaları olsa da içlerine o kadar işlemiş ki, nerede polis görseler kaçıyorlar. Ve bu durumu Daimen, çocukları evlat edinmekle, kendince çözüm bulur.

Acele Baba Aranıyor, filmi aslında geçen yıl izlediğimiz ve neredeyse tüm film oyuncularının, gerçek mülteci kamplarından seçilerek, rol aldıkları “Kefernahum” sonrası, fakat daha yumuşak ve yer yer ince esprilerle, bu toplumsal yaraya dokunmakta. Bu açıdan dediğimiz gibi birinci olarak sosyolojik açıdan; ikinci olarak Türk oyuncu Melisa Sözen (Selma)’in varlığı. Melisa Sözen, hep bildiğimiz tarzı ile karşımıza çıkıyor. Takdir etmek gerekir elbette, uluslararası arena da emek sarf edenleri. Tıpkı yine geçen yıl Halle Berry’in başrolünü oynadığı ve 1992 yılında Afrika kökenli, ABD vatandaşı Rodney King’i darp eden polislerin serbest bırakılmasını konu alan “Kings” filmini yöneten, Türk kadın yönetmen Deniz Gamze Ergüven gibi... Bunlar, elbette gurur vesilesi.

Acele Baba Aranıyor, filminin sonunda ki savunma, adeta filmi özetlemekte.

“Siz, Fransızsınız; bunu nasıl anlıyorsunuz? Yediğinizden mi? Duruşunuzdan mı? Peki, burada okumak isteyen, ancak başka ülkelerden gelen çocuklar, Fransız değil mi? Sizler, yasaları koruyorsunuz ama sabitleşmiş, gerektiğinde insan vicdanına dokunamayan yasalarla mı savunacaksınız?”

Platon’un dediği gibi: “Doğruluk, herkese borçlu olduğumuz şeyi ödemektir.”

Bir Fransız öğretmen; çağlar ve bakış açıları değişse de hala sosyalizm sinyallerini çakıyor ve “ Ben, vatandaş olarak borcumu ödedim.” diyor.

Farklı ve dişe dokunurdan öte, kirlenen vicdanları parlatmak için güzel fırsat.

Yönetmen:      Xavier de Choudens

Senaryo : Xavier de Choudens, Charly Delwart

Oyuncular:     

Franck Gastambide

Melisa Sözen

Gringe

Camille Lellouche

Patrick Chesnais

Liliane Rovere

Youssef Hajdi

EMEL SEÇEN