31.Ankara Film Festivali Yarın Tamamlanıyor Ve Bu Gece Ödüller Emek Verenleri Buldu
10 Eylül 2020 - 22:32 - Güncelleme: 10 Eylül 2020 - 22:35
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle düzenlenen 31. Ankara Uluslararası Film Festivali’nin ödülleri sahiplerini buldu. Festival kapsamında ulusal uzun, belgesel ve kısa film kategorilerinde gerçekleşen yarışmaların birincileri bu gece Büyülü Fener Sineması’nda düzenlenen ve pandemi önlemleri nedeniyle seyirciye kapalı gerçekleşti. Ulusal Uzun Film Yarışması’nda En İyi Film Ödülü Leyla Yılmaz’ın “Bilmemek” filmine verilirken; En İyi Yönetmen Ödülü “Topal Şükran’ın Maceraları” filmiyle Onur Ünlü’ye, Mahmut Tali Öngören En İyi İlk Film Ödülü ise Cihan Sağlam’ın yazıp yönettiği “Uzun Zaman Önce”filmine verildi. Yarışmada Ayten Başer Yetimoğlu’nun “İçimdeki Küller” adlı filmi en iyi belgesel, Yılmaz Özdil’in yönettiği “Barê Giran” (Ağır Yük) da en iyi kısa film seçildi.
Festivalin Ankara temalı kısa ve belgesel film üretimini teşvik
etmek amacıyla bu yıl ilkini verdiği VEKAM Özel Ödülü, Yasin Semiz’in “Asfaltın Altında Dereler Var!” adlı belgeselfilmine gitti.
Festival adına kapanış konuşmasında, Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı Başkanı
İrfan Demirkol şunları söyledi: “Covid-19 salgını nedeniyle, sinemaların kapanması, festivallerin ertelenmesiyle ilgili olarak, hep ‘ne yapabiliriz’in yanıtını bulmaya çalıştık. Ne zaman? Nasıl? Nerede? Niçin? Tüm sorulara en sağlıklı, en güvenli, en mantıklı yanıtları bulmalıydık. Festival ekibimizle, danışmanlarımızla vebilim insanlarıyla toplantılar yaptık. Pandemi koşullarında, en yüksek güvenli vesağlıklı önlemleri alarak, gerçek anlamda festivalimizi yapmaya karar verdik. Gençlerin ustalarla buluştuğu, filmler üzerine tartışmaların olduğu, festival havasının korunduğu, hasretin giderildiği bir festival olsun istedik. Bilime inanmayı, sorumluluk almayı ve mücadele etmeyi seviyoruz herhalde… Festivalimizin kurucusu Mahmut Tali Öngören,“Festival yapmak çölde lale yetiştirmek gibi bir şeydir” dememiş miydi zaten. Bu zorlu süreçte bizlerle olan ve desteklerini esirgemeyen, siz sanatçı dostlarımıza, sevgili jüri üyelerimize, sinema yazarlarımıza, sinema seyircilerimize, sponsorlarımıza ve tüm festival ekibine yürekten teşekkür ederiz.”
En İyi Film “Bilmemek”
Ulusal Uzun Film Yarışması’nda bu yıl 10 film yarıştı. Başkanlığını yönetmen Yeşim Ustaoğlu’nun yaptığı ve kurgucu Aylin Zoi Tinel, oyuncu Berkay Ateş, oyuncu Tuğçe Altuğ ve sinema yazarı Uğur Vardan’dan oluşan Ulusal Uzun Film Yarışması Jürisi, “Bencil, sıkışmış dünyalarından çıkamayan bireylerin, büyümekteolan bir çocuğu anlamadaki acizliklerini çok etkileyici bir dille anlatabilme becerisi ve toplumsal çürümeye yaptığı vurgudan dolayı” “Bilmemek” filmini En İyi Film seçti.
Değerli Jüri başkanı Yeşim Ustaoğlu’nun konuşması oldukça net ve güzeldi.
Leyla Yılmaz’ın yönettiği “Bilmemek”, 50 bin TL değerindeki En İyi Film Ödülü’nün yanı sıra; En İyi Yardımcı Rolde Kadın Oyuncu (Senan Kara) ve En İyi Yardımcı Rolde Kadın Oyuncu (Emir Özden) dallarında da ödüllerin sahibi oldu.
‘En İyi Yönetmen’ Onur Ünlü
En İyi Yönetmen Ödülü ise “Topal Şükran’ın Maceraları” filmiyle Onur Ünlü’ye verildi. Emel Erden de aynı filmdeki çalışmasıyla En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü’nü kazandı.
‘Uzun Zaman Önce’ye 3 ödül
Festivalin kurucusu Mahmut Tali Öngören adına verilen En İyi İlk Film Ödülü’nü bu yıl, Cihan Sağlam’ın yazıp yönettiği “Uzun Zaman Önce” adlı filmi kazandı. Jüri kararında, “Erkek egemen dünyanın yozlaşmış iktidar ilişkileri içinde insanın kendisi gibi olabilme halinin elinden alınmışlığını ve sevebilmenin imkansızlığını güçlü karakterler ve tutarlı atmosferle anlatabilmesinden dolayı” denirken; filmdeki performansıyla Serdar Orçin’e En İyi Erkek Oyuncu Ödülü, Uygur Yiğit’e de En
İyi Özgün Müzik Ödülü verildi.
‘En İyi Kadın Oyuncu’ Selen Uçer
En İyi Kadın Oyuncu Ödülü, “Aşk, Büyü Vs.”deki performansıyla Selen Uçer’e verildi. Filmin yönetmeni ve yazarı Ümit Ünal da Onat Kutlar En İyi Senaryo Ödülü’nü kazandı.
Yarışmada ayrıca, En İyi Görüntü Yönetmeni “Şair” filmi ile Hakan Körezli seçilirken, Maryna Er Gorbach ve Aziz İmamoğlu da “Omar ve Biz” ile En İyi Kurgu Ödülü’nün sahibi oldular.
SİYAD Ödülü “Topal Şükran’ın Maceraları”na
Hasan Nadir Derin, Kerem Akça ve Kurtuluş Özyazıcı’dan oluşan Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Ödülü de, “Sinemamızda benzerine pek rastlamadığımız bir anlatım tarzını kullanarak toplumumuzda kadının sessizleştirilmesini zekice vurguladığı için” Onur Ünlü’nün “Topal Şükran’ın Maceraları” filmine verildi.
‘İçimdeki Küller’ En İyi Belgesel 11 filmin yarıştığı ve akademisyen Nihan Gider Işıkman, yönetmen, senarist ve yapımcı Rena Lusin Bitmez ile yönetmen ve belgesel yapımcısı Zeynep Gülru Keçeciler’in jürliğinde yapılan Ulusal Belgesel Film Yarışması’nın birincisi ise Ayten Başer Yetimoğlu’nun “İçimdeki Küller” oldu. 20 bin TL değerinde En İyi Belgesel Film Ödülü’nün sahibi olan ve 31 Ocak 2008 tarihinde Zeytinburnu’ndaki Davutpaşa Emek İş Hanı’nda yaşanan patlamayı konu alan “İçimdeki Küller”in ödül gerekçesinde, “Samimi ve güçlü karakter kuruluşu, konunun detaylandırılmasında başvurulan araştırma ve arşiv çalışmasının yeterliliği ve önemli bir bellek çalışması olması nedeniyle” denildi.
Yılın kısa filmi ‘Barê Giran’
Ulusal Kısa Film Yarışması’nda bu yıl 14 film yarıştı ve akademisyen Andreas Treske, yapımcı Bulut Reyhanoğlu ve oyuncu Şenay Gürler’den oluşan Ulusal Kısa Film Yarışması Jürisi, Yılmaz Özdil’in “Barê Giran (Ağır Yük)” adlı filmine 10 bin TL değerindeki En İyi Kısa Film Ödülü’nü verdi. Jüri kararında ise şunlar söylendi:“‘Barê Giran’ kadrajdan oyuncu seçimine, ses tasarımından kamera kullanımına, yalın anlatım dili, oyuncu yönetimi, mekânları konuyu desteklemek için en iyi şekilde kullanması, görüntülerin sinematografik etkileyiciliği ve diyalogların gerçeklik ve sadelikle verilmesi ile ön plana çıkıyor. Detay çalışmalarıyla Robert Bresson’un ‘Balthazar’ filmini hatırlatması ve sinema sanatına uyumlu olması ile dramaturjinin kusursuzluğu ve kısa film için uygun anlatım formatının olması jüriyi etkilemiştir. Sonuç olarak; anlattığı konunun derinlikli ve evrensel olmasıyla En İyi Kısa Film Ödülü’ne layık görülmüştür.”
VEKAM’dan Ankara filmine ödül
Ankara Uluslararası Film Festivali’nin Koç Üniversitesi’nin Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) ile ortaklaşa düzenlediği ve Ankara temalı kısa ve belgesel film üretimini teşvik etmek amacıyla bu yıl ilkini verdiği 10 bin TL değerindeki VEKAM Özel Ödülü’nü ise, Yasin Semiz’in “Asfaltın Altında Dereler Var!” adlı filmi kazandı. Akademisyen İpek A. Çelik Rappas, belgesel yönetmeni Kerime Senyücel ile akademisyen Seçil Büker’den oluşan jüri, kararında şunları söyledi: “Belgesel, Ankara’da yapılaşma ve çarpık kentleşmenin çevre ve insan üzerinde etkileri gibi güncel ve önem arz eden bir konuya beklenmedik bir bakış açısıyla, Ankara’nın dereleri ve su kaynakları üzerinden, yaklaşarak jüri üyelerinin dikkatini çekmiş ve beğenisini kazanmıştır. Güncel bir probleme tarihi yaklaşımı ile derinlik kazandırmış bu çalışma, arşiv ve bilir kişiler üzerinden yapılan araştırmalara dayanarak kurgulanmış ve bu niteliği ile yarışma duyurusunda belirtilen kriterlere riayet etmiştir. Belgesel ayrıca ilgili kent sakinleri ve şehir planlamacılardan sahne sanatçılarına uzanan geniş yelpazede Ankaralılara mikrofon uzatarak çevre sorununu kişilere etkisi ve kişilerin sorunlara yaklaşımları üzerinden aktarma başarısını göstermektedir. Tüm bunların yanında özellikle giriş ve son plandaki müzik ve animasyon kullanımı görselliğe estetik katmaktadır.” “Asfaltın Altında Dereler Var!”ayrıca, VEKAM Kütüphanesi ve Arşivi’ne girmeye de hak kazandı.
Yerli ve genç sinemaya destek
Ankara Uluslararası Film Festivali’nin Türkiye sinemasının yeni yaratıcılarına ve yenilikçi projelerine destek olmak amacıyla düzenlediği Ulusal Uzun Proje Geliştirme Desteği Yarışması’nın kazananı Murat Uğurlu’nun “Hak Edilmiş Bir Öpücük” adlı projesi olmuş ve 30 bin TL tutarında para destekli ödül festivalin Açılış Töreni’nde verilmişti.
Program açılışındaki eksiklik, kapanıştan bir gün önce “Uzun Zaman Önce” filmindeki performansı ile Serdar Orçin alırken konuşması sırasında dün vefat eden Halil Kumova’yı ve 20 yıl sonra gelen ödül. Demek ki bir şeyler yapmışız. Rahmetli Savaş Dinçel hocam, yirmi yıl bir oyuncu için kırılma noktası derdi” diye hem hocalarını, hem aramızdan ayrılan sinema emekçilerini anınca, konuşması sonrası program sunumunu gerçekleştiren Ünal Ünlü’de “Açılış günü Haldun Boysan’ı kaybetmiştik, onu da analım” dedi.
Festivalde yarın son gün
Festivalin son günü olan 11 Eylül de ise Dünya Sineması bölümünden filmler gösterilecek. Éric Rohmer’in 1970 tarihli başyapıtı “Claire’in Dizi”, Macar sinemacı Zoltán Fábri’nin 1956 yapımı klasiği “Profesör Hannibal”, Nina Hoss’un San Sebastián ve Stockholm film festivallerinden ödüllerle dönen performansıyla öne çıkan gerilim dozu yüksek drama “The Audition / Seçmeler”,bağımsız İtalyan sinemacı Danilo Caputo’nun etkileyici bir isyan ve yeniden doğuş hikâyesi anlattığı filmi “Sow the Wind / Rüzgârı Eken”, Almanyalı yönetmen Arne Körner’in yönettiği kara komedi “Gasmann” ve Polonyalı yönetmen Andrzej Munk’un adını Beethoven’ın 3. senfonisinden alan savaş komedisi “Eroica”, bu yıl festivalin son gösterimleri olacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen 31. Ankara Uluslararası Film Festivali’nin biletleri, Kızılay Büyülü Fener Sineması gişelerinden ve biletinial.com ’dan satın alınabilir.
EMEL SEÇEN
Festivalin Ankara temalı kısa ve belgesel film üretimini teşvik
etmek amacıyla bu yıl ilkini verdiği VEKAM Özel Ödülü, Yasin Semiz’in “Asfaltın Altında Dereler Var!” adlı belgeselfilmine gitti.
Festival adına kapanış konuşmasında, Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı Başkanı
İrfan Demirkol şunları söyledi: “Covid-19 salgını nedeniyle, sinemaların kapanması, festivallerin ertelenmesiyle ilgili olarak, hep ‘ne yapabiliriz’in yanıtını bulmaya çalıştık. Ne zaman? Nasıl? Nerede? Niçin? Tüm sorulara en sağlıklı, en güvenli, en mantıklı yanıtları bulmalıydık. Festival ekibimizle, danışmanlarımızla vebilim insanlarıyla toplantılar yaptık. Pandemi koşullarında, en yüksek güvenli vesağlıklı önlemleri alarak, gerçek anlamda festivalimizi yapmaya karar verdik. Gençlerin ustalarla buluştuğu, filmler üzerine tartışmaların olduğu, festival havasının korunduğu, hasretin giderildiği bir festival olsun istedik. Bilime inanmayı, sorumluluk almayı ve mücadele etmeyi seviyoruz herhalde… Festivalimizin kurucusu Mahmut Tali Öngören,“Festival yapmak çölde lale yetiştirmek gibi bir şeydir” dememiş miydi zaten. Bu zorlu süreçte bizlerle olan ve desteklerini esirgemeyen, siz sanatçı dostlarımıza, sevgili jüri üyelerimize, sinema yazarlarımıza, sinema seyircilerimize, sponsorlarımıza ve tüm festival ekibine yürekten teşekkür ederiz.”
En İyi Film “Bilmemek”
Ulusal Uzun Film Yarışması’nda bu yıl 10 film yarıştı. Başkanlığını yönetmen Yeşim Ustaoğlu’nun yaptığı ve kurgucu Aylin Zoi Tinel, oyuncu Berkay Ateş, oyuncu Tuğçe Altuğ ve sinema yazarı Uğur Vardan’dan oluşan Ulusal Uzun Film Yarışması Jürisi, “Bencil, sıkışmış dünyalarından çıkamayan bireylerin, büyümekteolan bir çocuğu anlamadaki acizliklerini çok etkileyici bir dille anlatabilme becerisi ve toplumsal çürümeye yaptığı vurgudan dolayı” “Bilmemek” filmini En İyi Film seçti.
Değerli Jüri başkanı Yeşim Ustaoğlu’nun konuşması oldukça net ve güzeldi.
Leyla Yılmaz’ın yönettiği “Bilmemek”, 50 bin TL değerindeki En İyi Film Ödülü’nün yanı sıra; En İyi Yardımcı Rolde Kadın Oyuncu (Senan Kara) ve En İyi Yardımcı Rolde Kadın Oyuncu (Emir Özden) dallarında da ödüllerin sahibi oldu.
‘En İyi Yönetmen’ Onur Ünlü
En İyi Yönetmen Ödülü ise “Topal Şükran’ın Maceraları” filmiyle Onur Ünlü’ye verildi. Emel Erden de aynı filmdeki çalışmasıyla En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü’nü kazandı.
‘Uzun Zaman Önce’ye 3 ödül
Festivalin kurucusu Mahmut Tali Öngören adına verilen En İyi İlk Film Ödülü’nü bu yıl, Cihan Sağlam’ın yazıp yönettiği “Uzun Zaman Önce” adlı filmi kazandı. Jüri kararında, “Erkek egemen dünyanın yozlaşmış iktidar ilişkileri içinde insanın kendisi gibi olabilme halinin elinden alınmışlığını ve sevebilmenin imkansızlığını güçlü karakterler ve tutarlı atmosferle anlatabilmesinden dolayı” denirken; filmdeki performansıyla Serdar Orçin’e En İyi Erkek Oyuncu Ödülü, Uygur Yiğit’e de En
İyi Özgün Müzik Ödülü verildi.
‘En İyi Kadın Oyuncu’ Selen Uçer
En İyi Kadın Oyuncu Ödülü, “Aşk, Büyü Vs.”deki performansıyla Selen Uçer’e verildi. Filmin yönetmeni ve yazarı Ümit Ünal da Onat Kutlar En İyi Senaryo Ödülü’nü kazandı.
Yarışmada ayrıca, En İyi Görüntü Yönetmeni “Şair” filmi ile Hakan Körezli seçilirken, Maryna Er Gorbach ve Aziz İmamoğlu da “Omar ve Biz” ile En İyi Kurgu Ödülü’nün sahibi oldular.
SİYAD Ödülü “Topal Şükran’ın Maceraları”na
Hasan Nadir Derin, Kerem Akça ve Kurtuluş Özyazıcı’dan oluşan Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Ödülü de, “Sinemamızda benzerine pek rastlamadığımız bir anlatım tarzını kullanarak toplumumuzda kadının sessizleştirilmesini zekice vurguladığı için” Onur Ünlü’nün “Topal Şükran’ın Maceraları” filmine verildi.
‘İçimdeki Küller’ En İyi Belgesel 11 filmin yarıştığı ve akademisyen Nihan Gider Işıkman, yönetmen, senarist ve yapımcı Rena Lusin Bitmez ile yönetmen ve belgesel yapımcısı Zeynep Gülru Keçeciler’in jürliğinde yapılan Ulusal Belgesel Film Yarışması’nın birincisi ise Ayten Başer Yetimoğlu’nun “İçimdeki Küller” oldu. 20 bin TL değerinde En İyi Belgesel Film Ödülü’nün sahibi olan ve 31 Ocak 2008 tarihinde Zeytinburnu’ndaki Davutpaşa Emek İş Hanı’nda yaşanan patlamayı konu alan “İçimdeki Küller”in ödül gerekçesinde, “Samimi ve güçlü karakter kuruluşu, konunun detaylandırılmasında başvurulan araştırma ve arşiv çalışmasının yeterliliği ve önemli bir bellek çalışması olması nedeniyle” denildi.
Yılın kısa filmi ‘Barê Giran’
Ulusal Kısa Film Yarışması’nda bu yıl 14 film yarıştı ve akademisyen Andreas Treske, yapımcı Bulut Reyhanoğlu ve oyuncu Şenay Gürler’den oluşan Ulusal Kısa Film Yarışması Jürisi, Yılmaz Özdil’in “Barê Giran (Ağır Yük)” adlı filmine 10 bin TL değerindeki En İyi Kısa Film Ödülü’nü verdi. Jüri kararında ise şunlar söylendi:“‘Barê Giran’ kadrajdan oyuncu seçimine, ses tasarımından kamera kullanımına, yalın anlatım dili, oyuncu yönetimi, mekânları konuyu desteklemek için en iyi şekilde kullanması, görüntülerin sinematografik etkileyiciliği ve diyalogların gerçeklik ve sadelikle verilmesi ile ön plana çıkıyor. Detay çalışmalarıyla Robert Bresson’un ‘Balthazar’ filmini hatırlatması ve sinema sanatına uyumlu olması ile dramaturjinin kusursuzluğu ve kısa film için uygun anlatım formatının olması jüriyi etkilemiştir. Sonuç olarak; anlattığı konunun derinlikli ve evrensel olmasıyla En İyi Kısa Film Ödülü’ne layık görülmüştür.”
VEKAM’dan Ankara filmine ödül
Ankara Uluslararası Film Festivali’nin Koç Üniversitesi’nin Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) ile ortaklaşa düzenlediği ve Ankara temalı kısa ve belgesel film üretimini teşvik etmek amacıyla bu yıl ilkini verdiği 10 bin TL değerindeki VEKAM Özel Ödülü’nü ise, Yasin Semiz’in “Asfaltın Altında Dereler Var!” adlı filmi kazandı. Akademisyen İpek A. Çelik Rappas, belgesel yönetmeni Kerime Senyücel ile akademisyen Seçil Büker’den oluşan jüri, kararında şunları söyledi: “Belgesel, Ankara’da yapılaşma ve çarpık kentleşmenin çevre ve insan üzerinde etkileri gibi güncel ve önem arz eden bir konuya beklenmedik bir bakış açısıyla, Ankara’nın dereleri ve su kaynakları üzerinden, yaklaşarak jüri üyelerinin dikkatini çekmiş ve beğenisini kazanmıştır. Güncel bir probleme tarihi yaklaşımı ile derinlik kazandırmış bu çalışma, arşiv ve bilir kişiler üzerinden yapılan araştırmalara dayanarak kurgulanmış ve bu niteliği ile yarışma duyurusunda belirtilen kriterlere riayet etmiştir. Belgesel ayrıca ilgili kent sakinleri ve şehir planlamacılardan sahne sanatçılarına uzanan geniş yelpazede Ankaralılara mikrofon uzatarak çevre sorununu kişilere etkisi ve kişilerin sorunlara yaklaşımları üzerinden aktarma başarısını göstermektedir. Tüm bunların yanında özellikle giriş ve son plandaki müzik ve animasyon kullanımı görselliğe estetik katmaktadır.” “Asfaltın Altında Dereler Var!”ayrıca, VEKAM Kütüphanesi ve Arşivi’ne girmeye de hak kazandı.
Yerli ve genç sinemaya destek
Ankara Uluslararası Film Festivali’nin Türkiye sinemasının yeni yaratıcılarına ve yenilikçi projelerine destek olmak amacıyla düzenlediği Ulusal Uzun Proje Geliştirme Desteği Yarışması’nın kazananı Murat Uğurlu’nun “Hak Edilmiş Bir Öpücük” adlı projesi olmuş ve 30 bin TL tutarında para destekli ödül festivalin Açılış Töreni’nde verilmişti.
Program açılışındaki eksiklik, kapanıştan bir gün önce “Uzun Zaman Önce” filmindeki performansı ile Serdar Orçin alırken konuşması sırasında dün vefat eden Halil Kumova’yı ve 20 yıl sonra gelen ödül. Demek ki bir şeyler yapmışız. Rahmetli Savaş Dinçel hocam, yirmi yıl bir oyuncu için kırılma noktası derdi” diye hem hocalarını, hem aramızdan ayrılan sinema emekçilerini anınca, konuşması sonrası program sunumunu gerçekleştiren Ünal Ünlü’de “Açılış günü Haldun Boysan’ı kaybetmiştik, onu da analım” dedi.
Festivalde yarın son gün
Festivalin son günü olan 11 Eylül de ise Dünya Sineması bölümünden filmler gösterilecek. Éric Rohmer’in 1970 tarihli başyapıtı “Claire’in Dizi”, Macar sinemacı Zoltán Fábri’nin 1956 yapımı klasiği “Profesör Hannibal”, Nina Hoss’un San Sebastián ve Stockholm film festivallerinden ödüllerle dönen performansıyla öne çıkan gerilim dozu yüksek drama “The Audition / Seçmeler”,bağımsız İtalyan sinemacı Danilo Caputo’nun etkileyici bir isyan ve yeniden doğuş hikâyesi anlattığı filmi “Sow the Wind / Rüzgârı Eken”, Almanyalı yönetmen Arne Körner’in yönettiği kara komedi “Gasmann” ve Polonyalı yönetmen Andrzej Munk’un adını Beethoven’ın 3. senfonisinden alan savaş komedisi “Eroica”, bu yıl festivalin son gösterimleri olacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen 31. Ankara Uluslararası Film Festivali’nin biletleri, Kızılay Büyülü Fener Sineması gişelerinden ve biletinial.com ’dan satın alınabilir.
EMEL SEÇEN
FACEBOOK YORUMLAR