2Bde olsun olmasın tapulu alanları dahi bekleyen tehlike: Kentsel dönüşüm
CHP İstanbul 2. Bölge Milletvekili Haluk Eyidoğan, Beykoz Çubuklu Derneğinin konuğu olarak katıldığı panelde, kentsel dönüşüm ve Özel Proje Alanına ilişkin açıklamalarda bulundu
CHP İstanbul 2. Bölge Milletvekili Haluk Eyidoğan, Beykoz Çubuklu Derneği’nin konuğu olarak katıldığı panelde, kentsel dönüşüm ve Özel Proje Alanı’na ilişkin açıklamalarda bulundu. Eyidoğan, kentsel dönüşümde asıl amaçlan şeyin, birilerine çok para kazandırmak olduğunu belirtti. Tapulu mülklerin, 2B alanlarında bulunmasalar dahi, kentsel dönüşüm adı altında hak sahiplerini mağdur edecek uygulamalara konu olabileceğine vurgu yaptı.
Amaç, inşaat sektörünü ayakta tutmak!
CHP İstanbul 2. Bölge Milletvekili Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Beykoz Çubuklu Derneği’nin davetlisi olarak katıldığı, “ Kent Kültürü ve Kentsel Dönüşüm” konulu panelde yaptığı açıklamalarda 2B, kentsel dönüşüm ve yabancılara mülk satışı ile ilgili yasaların birbirleri ile ilişkili olup - vatandaşı mağdur etme pahasına- inşaat sektörünü ayakta tutmak için çıkartıldıklarını ifade etti.
Beykoz Çubuklu Derneği Başkanı Erdem Çelik ve dernek üyelerinin ev sahipliğinde 22 Eylül Cumartesi günü Çubuklu Beşevler’de gerçekleşen ve konuşmacı olarak CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Haluk Eyidoğan’ın katıldığı panelde moderatör olarak Ozan Derviş, CHP 16. dönem milletvekili av. Erol Saraçoğlu, CHP Beykoz İlçe Başkanı Bahadır Yavuz, CHP Belediye Başkan aday adayları Op. Dr. Devrim Altıntaş, Aydın Düzgün, Kenan Öner, Dr. Haşim Aydın, Hızır Yılmaz ve Dr. Nafiz Ünlü, İstanbul Mesudiyeliler Dernek Başkanı Salih Erol, Çubuklu Mahalle Muhtarı Hüsnü Kolcu, Kavacık Muhtarı Yusuf Kesici, Tokatköy Muhtarı Erkan Atagün, Şahlanış Hareketi Beykoz temsilcisi Mehmet Mahmut Yıldız ve Çubuklu Mahallesi sakinleri hazır bulundular.
Erdem Çelik: ‘ Sizleri mağdur etmeyeceğiz’ diyorlar
Panel öncesinde bir selamlama konuşması yapan Beykoz Çubuklu Derneği Başkanı Erdem Çelik, derneklerinin kuruluş amacının “ Çubuklu halkının barınma hakkını korumak” olduğunu kaydederek, şunları söyledi: “ Ne yazık ki, bizlere diyorlar ki, ‘ sizler bu işlere karışmayın!’ Örgütlü toplum çağdaş toplumdur, birlikten kuvvet doğar… Demokrasilerde mahalle derneği mutlaka olmalı; belediye’nin elemanları, çevre mühendisi, hukukçu, mağdur olan komşular, hatta müteahitte olmalı ve bir masa etrafında oturup protokol imzalanmalı. ‘ Sizleri mağdur etmeyeceğiz’ diyorlar. İki dudak arasından çıkan söze değil, hukuk çerçevesinde ve örgütlü gücümüze güvenerek bu haklarımızı alacağımıza inanıyorum. Sizler meselelerinize duyarlı olduğunuz sürece, bizler taşın altına elimizi koymaya hazırız.”
İstanbul Mesudiyeliler Dernek Başkanı Erol: Vatandaş bilgilendirilmiyor
Dernek Başkanı Erdem Çelik’in ardından ise İstanbul Mesudiyeliler Derneği Başkanı Salih Erol söz aldı. Kentsel dönüşüm ile ilgili olarak halkın kafasının çok karışık olduğunu belirten Erol, vatandaşların kendi geleceklerini ilgilendiren böylesi bir konuda doyurucu bilgi alamadıklarını söyledi.
“ Beykoz, İstanbul’un en sorunlu bölgelerinden bir tanesi aynı zamanda ranta açık birçok sermaye grubunun ve birçok insanın da gözünün olduğu bir ilçe”diyen İstanbul Mesudiye Dernek Başkanı, Beykoz halkının bu bölgeye yerleşme nedeninin bölgede kurulmuş olan 3 fabrika olduğuna işaret ederek, söz konusu bu kuruluşların ilçeden gitmesinin sonrasında ise halkının da işgalci konumunda (sayıldığını ) belirtti.
Prof. Dr. Haluk Eyidoğan: Beykoz’u Afet Riski ilân edemeyince ÖPA ilân ettiler!
Salih Erol’un ardından ise CHP Milletvekili Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, bilgilendirmesini yapmak üzere kürsüye davet edildi.
Konuşmasına, “ mahalle sakini” kavramından yola çıkarak, “ Beykoz ve içindeki mahallelerden biri olarak da Çubuklu tarihi, coğrafik ve doğa olarak öyle özelliklere sahip ki, son zamanlarda onun sakinlerinin sakinlikleri bozuldu” şeklinde başlayan CHP’li vekil, bunun nedenlerini ise şu şekilde açıkladı: “ Özelikle Boğaz’a yakın olmanız, doğal SİT alanı olarak tescil edilmiş bulunmanız, 2B konusu ve son yıllarda da kentsel dönüşüm ve bu vesileyle de İstanbul’daki büyük inşaat faaliyetlerinin yürütülmesi sırasında ortaya çıkan Özel Proje Alanları (ÖPA) konusu.”
Çavuşbaşı’nda bin 250 hektarlık bir alan
Çavuşbaşı’nın 5 mahalleside bin 250 (1.250) hektar ÖPA alanı olduğuna dikkat çeken Haluk Eyidoğan, “ şimdi burada oturan vatandaşlar nasıl sakin olabilir?” diye sordu. Milletvekili, konuşmasını şöyle sürdürdü: “ … Son yıllarda çıkan yasa ve yönetmelikler, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşüm Yasası ile ilgili maddeler ve onun yönetmelikleri muazzam bir arazi kapmaca, arazi ele geçirmece ve yapılaşmaya açma faaliyetini öngörüyor.”
30 milyonluk betonlaşmış bir İstanbul’da yaşamayı hayâl edin!
İstanbul’a göç ile birlikte başlayan sürecin şehri bugün on milyonlar ile ifade edilir bir hâle getirdiğini kaydeden CHP’li Milletvekili, “ gidişatı ben size söyleyeyim; bu konunun uzmanlarına göre 2023- 2025’te 25 veya 30 milyonluk bir İstanbul (olacak). Şimdi, 25 veya 30 milyonluk betonlaşmış bir şehirde yaşamayı hayal edin, ona göre geleceğinize karar verin! Eğer gelecekteki yaşamınızı 15- 20 katlı bir binanın bilmem kaçıncı dairesinde idame ettirmeyi düşünüyorsanız, diyecek bir şey yok; bu sizin kişisel kabulünüz ile ilgilidir. Bazı müteahitlerin diktiği yeşilden mahrum, betonlar ile dolu bir şehirde yaşamak istiyorsanız, bu sizin kararınızla ilgili bir şeydir” dedi.
Daha bir de Afet riski adı altında ortaya çıkacak sorunlar var!
Söz konusu göç süreci içersinde Beykoz’un özel bir yeri olduğuna işaret eden Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, şunları kaydetti: “ Beykoz’da ciddi mülkiyet sorunları var. Üstüne üstük bir de Özel Proje Alanı (ÖPA) ilânı ve muhtemelen de önümüzdeki dönem Beykoz’un bazı yerlerinde 6306 sayılı Afet Riski altındaki Alanların Dönüşümü Yasası’nın uygulanması ile ilgili ortaya çıkacak sorunlar var.”
Siz karar verin!
Ak Parti’nin hükümet programında kentlerin nüfusunu yüzde 85’e çıkarma hedefi bulunduğunu belirten Eyidoğan, “ bunun iyi mi, kötü mü olduğuna siz karar vereceksiniz. Kent nüfusu yüzde 85’e çıktığı zaman, İstanbul 30 milyon olur. Bunun kararını siz vereceksiniz. Yüzde 15 ise kırsalda kalacak; artık ‘ yiyecek içecek bütün bunları ithal ederiz. Yani, ‘göçe devam’ diyorlar” açıklamasında bulundu.
İnşaat sektörünü büyütmek için 3 yasa peş peşe çıkartıldı
Konuşmasının devamında, Beykoz Çubuklu Derneği’nin misafirlerine Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) tarafından 2011 yılında yayımlanan ve hükümete de ibraz edilen rapordan da kesitler okuyan CHP’li Milletvekili, Çubuklu sakinlerini “ bakın, birileri sizin için karar veriyor” şeklinde uyararak, şu ifadelere yer verdi: “ Bu raporda diyor ki, ‘ inşaat sektörünün 2012 yılında gelişim hızını devam ettirmesi için 2B Yasası, Yabancılara Mülk Yasası ve Kentsel Dönüşüm projeleri kritik öneme sahiptir. Bu kritik unsurların devreye girmesi durumunda (yani, bunlar ile ilgili yasaların çıkması durumunda) kararlar alacaksınız, biz inşaat sektörü olarak daha da büyüyeceğiz. İçeride inşaat sektöründe hareketliliğin ciddi oranda artması beklenmelidir. Aksi durumda, inşaat sektörünün 2012 yılında hız kesiği görülebilir.”
İnşaat sektörünü ayakta tutmak için vatandaş mağdur ediliyor
“ İnşaat sektörü hız keser ise, ekonomi politiğin tepetaklak gittiği” yorumunda bulunan Milletvekili Eyidoğan, “ işte sıkıntı burada” dedi ve inşaat sektörünün, “ yapılar bitti, para paydos; para bulalım” zihniyeti ile söz konusu yasaların çıkartıldığını kaydetti. Göçler dolayısıyla hayvancılık sektörünün de, tarım sektörünün de kalmadığını belirten Eyidoğan, “ çünkü başka bir sektörümüz yok Allah’a şükür” eleştirisinde bulunarak, “ 2B Yasası, Yabancılara Mülk Satışı Yasası ve Kentsel Dönüşüm Yasası’nın inşaat sektörünü ayakta tutmak adına ve bazı vatandaşların mağdur olması pahasına çıkarıldığına” vurgu yaptı.
Bunlar tesadüf değil
Söz konusu 3 yasanın da 2012 yılında arka arkaya çıkartıldıkları hatırlatmasında bulunan vekil Haluk Eyidoğan, 2B Yasası’nın Meclis’teki görüşmeleri sırasında, birden gündemden kalkmasının ve ancak kapalı kapılar ardında görüşülerek Kentsel Dönüşüm Yasası’na uygun hale getirildikten sonra yani 3 hafta sonra tekrar gündeme alınmasını da eleştirerek, “ bunlar tesadüf değil” yorumunda bulundu.
Yasa, bu yerleri orta ve üst gelir grubuna imara açmak için
Kentsel dönüşümü başlatabilmek, yani “ tulumbaya ilk suyu vermek” için, söz konusu Yasa’nın içinde kentsel dönüşüm fonunun gelirinin yüzde 90’ının 2B’den elde edilen gelirler olması”nın öngörüldüğünü söyleyen CHP’li vekil, 2B yasası çıktıktan sonra ise bu yerler üzerinde oturmakta olan vatandaşların buraları alamadığını hatırlatarak, “ yasa zaten onlar için değil” dedi ve ilgili Yasa’nın, inşaat sektörünü kurtarma adına bu yerleri orta ve üst gelir grubuna imara açmak (için) çıkartıldığını belirtti. Eyidoğan,“ Çubuklu’dakilerin derdi, onların derdi değil. 2B’den gelecek gelirin yüzde 60’ı İstanbul’da, burada öyle bir rant var” açıklamasını yaptı.
İşte ÖPA’nın kanuni tarifi
Konuşmasının devamında, Özel Proje Alanları (ÖPA) konusuna değinen CHP’li vekil, 2B Yasası içerisinde ÖPA kavramının şu şekilde tanımlandığına dikkat çekti: “ 2B alanlarını ve proje bütünlüğünü sağlamak amacıyla, gerektiğinde bu alanların dışında kalan yerleri de kapsayan alan ve sınırları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ veya ilgili Büyükşehir veya diğer belediyelerce belirlenen ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylanan gecekondu veya kentsel dönüşüm projesi uygulanacak alanlar…”
Ondan sonra ayıkla pirincin taşını!
Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, ilgili tanımlamanın açıklamasını ise şu şekilde yaptı: “ Yani 2BB arazisinde olmasanız da, Ankara’dan veya belediyeden birileri bir alan çizmiş ise, siz de proje bütünlüğü adına bu alan içinde kalıyorsanız, 2B olmasanız da, ‘ bu (alanı da) Özel Proje Alanı’na soktum’ diyor. Peki bu ÖPA’ları çizen bu maharetli eller gelip size sordular mı? Sormadılar! Neden? Biz adam değil miyiz? Biz burada doğmadık mı? Biz buranın sahibi değil miyiz? Yasa’daki ‘ diğer alanlar’ tabiri ile kastedilenin ise, ister Boğaziçi öngörünüm, ister geri görünüm, ister doğal SİT alanı olsun, hiçbir şey fark etmeyecek. Çünkü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ ile birlikte kimseye sormadan böyle bir alan çizecek; ondan sonra ayıkla pirincin taşını! Bugün geldiğimiz nokta, ayıkla pirincin taşını noktasıdır.”
Vatandaşta para yoksa, hedeflenen o para nasıl gelecek?
Ak Parti’nin 2B’den hedeflediği geliri elde edemediğini kaydeden Eyidoğan,“ (bu para) gelmez! Vatandaşta para yoksa, vatandaş ne olacağını bilmiyorsa, yerinden olup olmayacağını bilmiyorsa, mağdur olacağı şeklinde bir düşüncesi varsa, huzuru bozuluyorsa bu parayı nasıl ödeyecek?” diye sordu.İktidarın, yaşanan bu gelişme üzerine ‘ 400 metrekare altı ve üstü’ şeklinde farklı rayiç bedel uygulamalarına gittiğini belirten Milletvekili, “ vatandaş bunu da ödeyecek durumda değil; o zaman o ödeyemez ise başkası mı ödeyecek?” dedi.
“ Esas ucube bunlardır”
Konuşmasının devamında kentsel dönüşüm konusuna değinen Eyidoğan, gelinen noktada apartmanların yetmez hale geldiğini ve mantar gibi türeyen gökdelenler inşa edildiğini kaydederek, bunları “ ucube” olarak niteledi. “ Esas ucube bunlardır” yorumunda bulunan Milletvekili, “ Bu Kanun ile kentsel dönüşüm olmaz; bununla öncelikle birilerine büyük para kazandırılır. Zaten kentsel dönüşüm seçilen yerlerle dikkat ediniz; buralar genellikle rantın en yüksek olduğu yerlerdir!” dedi.
Yüzlerce milyon lira harcanan planı önce kabul edip sonra çöpe attılar!
İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın, “ İstanbul’un Anayasası” şeklinde ilan ettiği 1/ 100.000 bin’lik Çevre Düzeni Planı’na da atıfta bulunan Milletvekili, 5 sene içinde hazırlanan ve yüzlerce milyon TL para harcanarak, üzerinde 400 kişinin çalıştığı bu planın - oybirliği ile kabul edilmiş olmasına rağmen- 2010 yılında “tekme vurularak, çöpe atıldığına” vurgu yaptı. Eyidoğan, “ şimdi yapılanların hiçbiri bu plana göre değil” uyarısında bulundu.
Dara düştüm diye sakın yerlerinizi satmayınız
CHP’li vekil, İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın geçtiğimiz günlerde Beykoz’da yaptığı yatırım açılışındaki konuşmasına da atıfta bulunarak, şunları söyledi: “ Dolayısıyla artık bundan sonra İstanbul’un kuzey’i yapılaşmaya, betonlaşmaya açılıyor; artık bu projeler ile bu betonlaşmayı önlenemez. Ta ki, yönetim değişine kadar. Gidişat budur. Peki sizi kim korur? Sizi sizin birlikteliğiniz korur. Birlik olacaksınız, dernekleşeceksiniz ve haklarınızı koruyacaksınız; masaya vurarak pazarlık yapacak ve hakkınızı alacaksınız. Sizi bölüp parçalamayı deneyeceklerdir. Araya nifak sokmayı deneyeceklerdir. Politik görüşünüz ne olursa olsun, siz halksınız. Siz burada mekân tutuyorsunuz. Siz mülkiyet sahibisiniz. Sizi toplayıp size açıklamada bulunmaları lâzım. Dara düştüm diye sakın yerlerinizi satmayınız.”
Sayın Topbaş! Adama sorarlar…
“ Sayın Topbaş, Beykoz’da bir açıklama yapmış ve ‘ mülkiyetleriniz ananızın ak sütü gibi helaldir’ demiş. Adama sorarlar: 1994’te İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni aldınız; son 10 yıldır da ülkeyi yönetiyorsunuz. Dura dura 2013’te bu yasayı siz çıkarmadınız mı? Çıkarmak 11 yıldan sonra mı aklınıza geldi? Yasayı daha önce çıkartsaydınız, mülkiyet haklarını iade etseydiniz? Elinizi tutan mı vardı? Sanki onlar muhalefet, biz iktidar. Yapamıyorlarmış gibi…”
Beykoz’da afet riski az olduğu için çözümü ÖPA ilan etmekte buldular
Beykoz’un deprem riski az, afet riski düşük bir bölge olduğunu kaydeden Eyidoğan, “ o yüzden (burayı) afet bölgesi ilan etmeye çekiniyorlar” diyerek, “ onun için Özel Proje Alanı ilân ediyorlar” iddiasında bulundu.
CHP’li vekil,“ burayı gerçekten böyle bir proje ile dönüştürecekler ise, niçin ve ne tür bir değişim yapacaklarını ifade etmeleri lâzım…” dedi. “ Kentsel dönüşümün, 1/ 1000 ve 1 / 5000’lik planlara uygun olarak yapılması gerektiğine” de işaret eden milletvekili, “ yıkarım, yaparım, değil; bunun içinde insan var, kültür var, tasarım, mühendislik, mimarlık ve yaşam kültürü var. Bunları yok sayamazsın” açıklamasında bulundu.
Kentsel dönüşüm yoksul kesimlere fayda sağlamalı
TOKİ’nin kentsel dönüşüm adı altında yaptığı çalışmaların altyapısı olmaksızın gerçekleştirilidğini belirten Eyidoğan, “ bu kentsel dönüşüm falan değil” dedi. Söz konusu çalışmalarda sadece yoğunluğun arttırıldığını belirten milletvekili, “ kentsel dönüşümün yoksul kesimlere mutlaka faydası olması ve bu insanların yerlerinden tasfiye edilmemeleri lâzım” dedi. “ Dönüşümdeki temel amaç, orta ve alt gelir gruplarını daha güvenli, daha dayanıklı kent hayatına kavuşturmaktır” açıklamasında bulunan İstanbul Milletvekili, aksi durumda toplumsal barışın zedeleneceğine işaret ederek, “ ceberut anlayışlar ile kentsel dönüşüm yapılamayacağına” vurgu yaptı.
TOKİ Bursa Doğanbey örneği
İster kentsel dönüşüm, ister ÖPA olsun, halkın bu konularda alınacak olan kararlara ortak olması gerektiğinin altını çizen Eyidoğan, esas olanın toplu ve yerinde dönüşüm olduğunu belirtti. Sözlerinin devamında, “ TOKİ’nin Bursa’da 5 yıl süren ve çok kişiyi mağdur eden bir kentsel dönüşüm örneği” olarak, Bursa Doğanbey’i veren CHP’li vekil, “ bu kentsel dönüşüm alan değil, birilerine para kazandırmak için yapılan bir çalışmadır; işte bu yeşil Bursa’nın yamaçlarıdır” dedi ve projeksiyona yansıyan bir fotoğrafa işaret etti. Eyidoğan, söz konusu örnekte vatandaşlar ile ucu açık anlaşmalar yapıldığını ve 7 olarak alınmış bulunan kat kararının, daha sonra Belediye Meclis’inin kararı ile bir gecede 23 kata çıkartıldığını hatırlattı.
Soru- cevap bölümüne geçildi
Aynı zamanda 2006 yılında lağvedilen Ulusal Deprem Konseyi’nin Başkanı olan T.B.M.M. bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu üyesi milletvekili Prof. Dr. Haluk Eyidoğan’ın konuşması sonrasında ise soru cevap bölümüne geçildi.
Haber: Arzu Başlantı
FACEBOOK YORUMLAR