100 Profesörden 31'i Kadın
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, üniversitelerin taşra birimlerinde görev yapan kadın akademisyenlerin yaşadığı sorunları, hazırladığı Araştırma Önergesiyle TBMM gündemine taşıdı.
02 Mayıs 2020 - 11:37
KADIN AKADEMİSYENLERİN SORUNLARI
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunduğu Meclis Araştırma önergesinde üniversitelerin taşralarda yer alan birimlerinde görev yapan kadın akademisyenlerin yaşadıkları sorunlara dikkat çekti.
Taşrada yaşayan kadın akademisyenlerin, hem yaşadıkları yerlerde hem de çalışılan kurum nezdinde var olan koşullarının ciddi sorunlar olarak ortaya çıktığını anlatan Gürer, “Erkek egemen, eril bir toplumda akademik çalışma alanında mobinge uğradığı, psikolojik şiddet gördüğü, kişisel görüş ve tercihleri ile ilgili çalışma alanında yaşadığı zorluklar bilinmektedir” dedi.
100 PROFESÖRDEN 31’İ KADIN
CHP Milletvekili Gürer, son 20 yılda katlanarak artan, üniversiteler arasında, metropol üniversitelerin haricinde yer alan ve taşra üniversiteleri olarak adlandırılan üniversitelerde çalışan kadın akademisyenlerin çeşitli sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirterek, “Yükseköğretim Kurumu 2018 verilerine göre Türkiye’de çalışan profesörlerin % 31,2’si, doçentlerin % 38,8 ‘i, doktor öğretim üyelerinin %42,5’i, öğretim görevlilerinin %50,2’si, araştırma görevlilerinin %50,4’ü, ve toplamda akademi çalışanlarının %44’ü kadın akademisyendir. Kadın akademisyenlerin kariyer grafiğinde yükselmesi de oldukça zorludur” diye konuştu.
REKTÖRLERDE ERKEK EGEMENLİĞİ
Kadın akademisyenlerin unvanlarının yükseldikçe sayılarının azaldığını ifade eden Gürer, rektörlerin sadece yüzde 9,1’i, rektör yardımcılarının yüzde 10,3’ü, dekanlık seviyesinde yüzde 21,3’ünün kadın akademisyenler olduğunu belirtti.
Araştırmalarda erkek akademisyenlerin kadın akademisyenlerden daha fazla olduğunun belirtildiğine dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Taşra üniversitesinde yapılan fenomenolojik araştırmalarda, var olan kurumsal kültürün ve kariyer anlayışının toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan bakış açısına sahip olmadığını söylemek mümkündür. Toplumsal cinsiyetçiliğe bakış açısı kadın akademisyenlerin önüne engel olarak çıkabiliyor. İş yeri mobingi, psikolojik şiddet, iletişim kurma yönteminde kabalık bunlara örnektir” şeklinde konuştu.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Meclis Araştırma Önergesinde şu ifadelere yer verdi:
“Taşra üniversitelerinde kadın akademisyenlerin yaşadığı başka bir zorluk ve mobing, diğer kimliklerin sebep olduğu baskıya maruz kalmaktır. Yükselen bir kadın akademisyen olmanın zorluğu yanında; muhalif duruş ya da eleştirel bir siyasi görüşe sahip olmaları, dinsel/mezhepsel kimlikleri; kişileri mağdur eden diğer unsurlardandır. Meclis araştırması ile taşra üniversitelerinde kadın akademisyenler ile ilgili durumun incelenmesi, irdelenmesi ve yapılabilecek çalışmalarla destek sağlanmasının yolunun açılması da sağlanacaktır.”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunduğu Meclis Araştırma önergesinde üniversitelerin taşralarda yer alan birimlerinde görev yapan kadın akademisyenlerin yaşadıkları sorunlara dikkat çekti.
Taşrada yaşayan kadın akademisyenlerin, hem yaşadıkları yerlerde hem de çalışılan kurum nezdinde var olan koşullarının ciddi sorunlar olarak ortaya çıktığını anlatan Gürer, “Erkek egemen, eril bir toplumda akademik çalışma alanında mobinge uğradığı, psikolojik şiddet gördüğü, kişisel görüş ve tercihleri ile ilgili çalışma alanında yaşadığı zorluklar bilinmektedir” dedi.
100 PROFESÖRDEN 31’İ KADIN
CHP Milletvekili Gürer, son 20 yılda katlanarak artan, üniversiteler arasında, metropol üniversitelerin haricinde yer alan ve taşra üniversiteleri olarak adlandırılan üniversitelerde çalışan kadın akademisyenlerin çeşitli sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirterek, “Yükseköğretim Kurumu 2018 verilerine göre Türkiye’de çalışan profesörlerin % 31,2’si, doçentlerin % 38,8 ‘i, doktor öğretim üyelerinin %42,5’i, öğretim görevlilerinin %50,2’si, araştırma görevlilerinin %50,4’ü, ve toplamda akademi çalışanlarının %44’ü kadın akademisyendir. Kadın akademisyenlerin kariyer grafiğinde yükselmesi de oldukça zorludur” diye konuştu.
REKTÖRLERDE ERKEK EGEMENLİĞİ
Kadın akademisyenlerin unvanlarının yükseldikçe sayılarının azaldığını ifade eden Gürer, rektörlerin sadece yüzde 9,1’i, rektör yardımcılarının yüzde 10,3’ü, dekanlık seviyesinde yüzde 21,3’ünün kadın akademisyenler olduğunu belirtti.
Araştırmalarda erkek akademisyenlerin kadın akademisyenlerden daha fazla olduğunun belirtildiğine dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Taşra üniversitesinde yapılan fenomenolojik araştırmalarda, var olan kurumsal kültürün ve kariyer anlayışının toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan bakış açısına sahip olmadığını söylemek mümkündür. Toplumsal cinsiyetçiliğe bakış açısı kadın akademisyenlerin önüne engel olarak çıkabiliyor. İş yeri mobingi, psikolojik şiddet, iletişim kurma yönteminde kabalık bunlara örnektir” şeklinde konuştu.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Meclis Araştırma Önergesinde şu ifadelere yer verdi:
“Taşra üniversitelerinde kadın akademisyenlerin yaşadığı başka bir zorluk ve mobing, diğer kimliklerin sebep olduğu baskıya maruz kalmaktır. Yükselen bir kadın akademisyen olmanın zorluğu yanında; muhalif duruş ya da eleştirel bir siyasi görüşe sahip olmaları, dinsel/mezhepsel kimlikleri; kişileri mağdur eden diğer unsurlardandır. Meclis araştırması ile taşra üniversitelerinde kadın akademisyenler ile ilgili durumun incelenmesi, irdelenmesi ve yapılabilecek çalışmalarla destek sağlanmasının yolunun açılması da sağlanacaktır.”
FACEBOOK YORUMLAR